Perfect World

1. Bölüm

Sana'dan

Yeni bir geri dönüş dönemini geride bırakıyordum. Bu gece son performansımı sergileyectim.

Bu son performans diğerlerinden daha özeldi, tam sekiz erkek ve sekiz kadın dansçının da içinde bulunacağı bir performanstı. Karaografide bazı değişiklikler vardı ve bu karaografiyi daha da zor hale getiriyordu. Ayrıca bu dansçılar en iyileriydi! Aslında çalıştıkları idoller kayboluyordu. Ama bunun dansçılarla alakasının olmadığına emindim. En önemlisi hiç bir kanıta rastlanmamıştı.

Aynada kendime baktım. Saçlarım güzelce yapılmış, takılarım sahne elbiseme göre güzelce seçilmişti.

Küpeme dokundum ve tam o anda birinin beni izlediğini hissederek kafamı o yöne çevirdim. Birinin kafasını kapıdan çektiğine o kadar emindim ki! Ama ne yazık ki tek bir saç telini bile görememiştim.

İçime kötü bir his doldu. Bu kötü hisle sevgili arkadaşım Rosé'yi aramam bir olmuştu. Her ne kadar kendimi rahatlatmaya çalışsam da dansçılardan emin olamıyordum.

Rosé'nin telefonumu açması çok sürmedi ve sesi kulağıma doldu. "Alo?"

"Rosé sanırım dansçılarda cidden bir şey var."

Karşı taraftan bir süre ses gelmedi. Ardından şaşırdığını belli edercesine konuşmaya başladı. " N-ne demek istiyorsun?"

"Biri beni izliyor." Dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak ve yüz ifademi bozmamaya çalışarak.

Gülümsemeye çalıştığım sırada tekrar konuşuyordu. "Şirkete söylemeyi denedin mi?"

"Rosé zaten bu performansı ve dansçıları şirket özel olarak ayarladı. Bana yardım edeceklerini sanmıyorum."

Rosé derin bir iç çekti. "Sana oraya geliyorum sakın bir yere ayrılma." Sesi sert çıkmıştı.

"Bu söylediğin imkansız! Birkaç dakika içinde ana çekimler başlayacak."

"Ve bu çekimler canlı yayınlanacak. Sağa salim o sahneye çıkarsan performans sonuna kadar güvende olursun." Rosé söylediği şeyle gurur duyar gibi konuşmuştu ki haklıydı da, eğer sahneye çıkarsam etraftaki onca insan ve kamera sayesinde sahnede güvende olurdum.

"Tamam o zaman tek hedefim sahnede olabildiğince çok zaman geçirmek. Umarım düşündüğüm gibi dansçılarda sorun yoktur." Derin bir iç geçirdim. Aslında satışlarım iyiydi, dinlemelerim ortalamaydı ama şirketin beni istemediğini gayet iyi biliyordum. Onlar yeni bir erkek gurubu çıkartacaklardı ve şirketteki çoğu kişiye göre tembel bir fazlalıktım. Benimle ilk başta eski gurubumun ünü yüzünden sözleşme yapmışlardı ama gurubun öne çıkan üyelerinden değildim ve stan fanım diğer üyelere oranla en azdı. Ben her zaman beni kullanamadiklarini düşünürdüm.

"Aynen öyle yap ve beni bekle o zamana kadar kimsenin peşinden gitme, tamam mı?"

"T-tamam," kahretsin sesim titremişti. Umarım biri duymamıştır.

"Performansından sonra görüşürüz, başarılar ve unutma bir şey olmayacak."

"Teşekkürler, görüşürüz Chae." Bu onun Korece isminin ilk hecesiydi. Tam adı Park Chaeyoung'du.

Telefonu kapatıp makyaj masasına bıraktım. Mikrofonunu son kez gözden geçirdim ve odadan çıktım.

Sahneye yakın bir yere gittim ve sahne dekorunun bitmesini bekledim. Bu sahne bizim şirketin benim için yapacağından çok daha iyiydi. Olamaz diye geçirdim içimden. Bu cidden son performansım olabilirdi...

Rosé'den

Sana ile yaptığım bu konuşmadan sonra hızla arabama gitmiştim. Normalde benim araba kullanmam yasaktı ama şu an acil bir durum vardı. Arkadaşımın tehlikede olduğunu da hissediyordum bir yandan. Bu durum normalde saçma gelse bile Sana'nın tehlikede olduğunu düşünmek bile istemiyordum.