Sabahın körü ve Hyunjin sokakta tur atıyordu.
Havanın bu kadar soğuk olması yetmezmiş gibi bir de yağmur yağmakta ısrar ediyordu.Girdiği marketten aldıklarını tek eli ile tutarken diğer elini uzayan saçlarına daldırıp arkaya itmişti.
Normal şekilde yürürken omzuna çarpan sert şey ile yere yığılmış ve sinirle tıslamıştı.Karşısın da sanki adam öldürmüş gibi mahçup şekilde duran orta boylarda ki, siyah saçlı çocuk parmakları ile oynuyordu.
"Şey özür dilerim otobüse yetişmek için koşuyordum görmedim seni"
Hyunjin ellerini yere yaslayıp güç alarak kalktıktan sonra pantolonunun üstünü temizledi.
"Daha yavaş olmalıydın ancak sorun yok hem otobüse gecikmeyecek misin? Neden böyle dikikiyorsun?"
Elini saatine çekip bakıp sırıttı önündeki çocuk.
"Akşam 8 için gelecek"
Hyunjin bu malmı bakışlarını çocuğa yollerken Jeongin alayla sırıtarak yere doğru eğilmiş ve iki poşeti de alıp kendisinden uzuna uzatmıştı.
"Taşşak geçiyorum hem bir ayıya çarptım da bu yüzden geciktim"
Hyunjin sondaki kelimeleri duyunca sinirle küçüğe yaklaşmış ve gözlerine bakmıştı.
"Dayı hint filminde değiliz teri meri çalmayacak"
Jeongin'in bu cümlesi ile Hyunjin iyice sinirlenmiş ve çocuğun yakasını çekiştirerek tıslamıştı yine.
"Bana bak velet siktir git gözüm görmesin seni"
Arkadan beliren hafif çilli ve sincapa benzer çocuk nefes-nefese onlara yaklaştıklarında arkadan asil görünümlü biri de eli ceplerinde olarak onlarla geliyordu.
"Amına koyayım bırak ki siktirsin "
Sincapa benzeyen çocuğun cümlesi ile Hyunjin sabır dileyerek Jeongini bırakmış ve poşetlerini eline alıp bir adım gerilemişti.
Diğer çocuklar ise çok değerli arkadaşlarının bir yerinin kopup-kopmadığına bakmak ile meşgüldü.
Kesin bunlar piskolojik sorun yaşıyorlar diye geçirdi ilk içinden Hyunjin.
"Hayvan ya nasıl da kaldırdı minik bebeğimi!"
Çilli çocuğun endişe ile dediği şeyden sonra asil çocuk ellerini Jeongine yaslamış ve az önceki asilliğinden bir şey kalmadan Jeongini titretmeye başlamıştı.
"Of kesin pipisi düştü yere zaten küçücük nasıl bulacağız biz"
Asil çocuğun cümlesinden sonra sincapa benzeyen çocuk minik ellerini karşısında bulunan yüze çekmiş ve saçlarını karıştırmıştı.
"Yok bitleri yerinde oh rahatladım"
Hyunjin o an resmen imdat diye bağıracaktı.
Jeongin'in yüzündeki sırıtış zaten hepsinin taşşak geçtiğini kanıtlıyordu.
Büyük bir sabır çekip arkasını dönerek ordan uzaklaştı."Umarım bir daha karşılaşmam bunlarla" dedi sonkez.
Oysa kaderin oyununu kimse bilemezdi.•*•
Elinde tuttuğu poşetleri masanın üzerine koyduktan sonra sandalyesini çekerek oturdu annesinin önüne.
Arkadaşları 3-4 dakikaya evine gelicekti ve 14 haziranı konuşacaklardı.Hyunjin'in evini tarif etmek gerekirse ; kırık-dökük ve rutubetin mesken saldığı bir evdi.
2 odadan oluşan evde eşyaların hepsi 20 yıl öncenin ve kırıktı.Hyunjin'in annesi 2 yıla yakın olmakla kanser hastasıydı. Hyunjin sattığı portrelerden kazandıklarını ve çalıştığı terziden aldığı parayı annesinin ilaçlarına harcardı.
Durumu gerçekten kötüydü.
Doktorun dediği üzere yakın bir zamanda hastane tedavisi görmezse ölümü yakındı.
Hyunjin bunu istemiyordu çünkü,babasından ona kalan sadece annesi ve bu çöp yığını evdi.Derin bir iç çektikten sonra yerinden kalkarak annesini battaniye ile iyice örtmüş ve dışarı çıkmıştı.
Kapının önünde didişen arkadaşlarını görünce kocaman sırıtmış ve onların üzerine atılmıştı.Daha geçen gün gördüğü o yarışma ile içinden bir ses katıl dediği için arkadaşlarına da teklif etmiş ve birlikte katılmışlardı.
Amaçları hem para hemde anı biriktirip eğlenmekti yine.
Herkes Hyunjin'i azmini de bilirdi o asla kazanacağım dediyi şeyi kayb etmezdi.
Dışarıdan yumuşak biri gibi dursa bile fazla kritik bir kişiliği vardı.Arkadaşlarının eşşek gibi anırmasından dolayı üzerlerinden kalkmış ve arka bahşeye gitmişlerdi.
Oturdukları tabureye yerleşmiş ve Minho'nun aldığı çekirdekleri açmışlardı.Minho:"Eh arkadaşlar biliyorsunuz yarın büyük gün "
Changbin:"Cidden lan çok heyecanlandım bak"
Changbin titreyen elini 3 arkadaşının gözüne sokmaya çalışırken hepsi kahkaha atmış ve sohbete devam etmişlerdi.
Hyunjin:"Bilmiyorum lan...4-müz aynı saatde çağırılsaydık çok iyi olurduk.
Çok tedirginim kocaman alanda sizi nasıl bulayım?"Chan:"Aptal zaten telefonlarımız var"
Hyunjin:"Lan unutmuşum ÖJĞHOFİGÖJPGOH"
Minho:"Ağzı ile random attı orospu çocuğu"
Keyifleri gayet yerinde bir şekilde gülüşürken Chan söze atılmışdı.
Chan:"Hyunjin akşam annem sizin eve gelicek sende bize gel ordan çıkarsın anlaştık mı?"
Hyunjin'in başka akrabası yoktu veya konuşmuyorlardı bu yüzden evde olmadığı sürede annesine Chanın annesi bakacaktı.
Zaten yakınlardı ve bu yüzden Hyunjin yiyecek şeyler almıştı.Gülüşen çocuklar sadece yarını düşünüyordu.
Kimse asla başlarına gelecek şeyleri düşünmüyordu :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Squid game - Hyunin
ActionYeşil renkli eşofman giydirilen oyuncular, Front Man tarafından denetlenen oyunlarla birlikte kırmızı tulumlu maskeli korumalar tarafından her zaman gözetim altında tutulur. Oyuncular kısa süre sonra bu oyunlarda kaybetmenin ölümleriyle sonuçlandığı...