Agalarla sohbet *Hyunlix

Agalar & Agalarla sohbet 13

''başım''

''içmeseydin''

''sus felix''
''felix?'' hyunjin yastıktan kafasını kaldırıp nerede olduğuna baktı. Sonrada kaşlarını çatarak bana döndü.

''ne işim var benim burada?''

''dün sarhoştun bende evime getirdim seni''

''saat kaç''

''10.30'' hyunjin bir kaç küfür savurup yataktan kalktı. Hızlı kalkmış olmalı ki başı dönüp sendeledi.

''dün çok mu içtim''

''bilmiyorum yanına geldiğimde uyuyordun''

''yanıma niye geldin''

''uzun hikaye'' masanın üzerinden hyunjin'in telefonunu alıp hyunjine verdim. ''whatsapp mesajlarını aç'' hyunjin telefonunu elimden alıp whatsappa girdi. Dün grupta konuştuğu bütün mesajlaşmaları okuduktan sonra şaşkınlıkla bana döndü

''normalde bu kadar sarhoş olmazdım cidden''

''bana niye açıklama yapıyorsun?''

''yapasım geldi soru sorma göt'' dedi hyunjin. Koltuğun üzerindeki yastığı alıp hyunjine fırlattım. Hyunjin yastığı havada tutup yatağın üzerine koydu. Sonrada odanın içinde dolaşıp etrafa göz gezdirdi

''odan gereksiz yere çok büyük değil mi?''

''anca doluyor'' dedim. Hyunjin büyük akvaryumun yanına gidip eliyle akvaryumu gösterdi

''mesela bu. Neden bu kadar büyük?''

''hediye olarak gelmişti'' dediğimde anladım dercesine kafasını salladı. Odam evet gereksiz yere büyüktü. Ama büyük olan tek odam değildi. Yaşadığımız evde çok büyüktü.

''aşağı inelim herkes bizi bekliyor''

''herkes?''

''sizinkiler ve bizimkiler''

___________________

''terbiyesiz tavuk uyanmış ha?'' dedi minho. Hyunjin minhoya güldü.

''hadi oturun amk acıktık'' dedi jeongin. Yemek masasında jeongin'in yanındaki boş sandalyeye oturdum. Hyunjinde seungmin'in yanındaki boş sandalyeye oturup sofraya göz attı. Muhtemelen hepsini jisung ve changbin hazırlamıştı. Çünkü jeongin'in yemek yapmayla ilgili hiç bir bilgisi yoktu.

''niye geldiniz ki?'' diye sordu hyunjin.

''changbin çağırdı'' dedi chan.

''minho'' dedi jisung. Minho yemek tabağından kafasını kaldırıp jisung'a baktı. Jisung gülümseyerek minho'ya bakmaya başladığında minho şaşkın yüz ifadesiyle jisunga baktı. Minho nun şaşırması kadar bizde jisunga kaşlarımızı çatarak bakıyorduk

''bugün okulu eselim'' minho gülümseyerek tamam anlamında kafasını salladı. Chan, minho'nun gülümsemesini gördüğünde sevinmiş bir şekilde yemeğini yemeğe devam etti. Minho'nun mutlu olması onu çok mutlu etmişti.

...

''doyduysanız okula gidelim bu ikisi evde kalsın'' dedi changbin. Seungmin ve hyunjin kafasını evet anlamında sallayıp ayağa kalktılar. Chan hyunjin'in kolundan tutup knedine doğru çevirdi

''sen direk eve gidiyorsun ve üzerini değiştiriyorsun'' dedi chan emir verircesine. Benim kıyafetlerimden giyebilirdi. Yoksa eve gidip okula gelene kadar geç kalıcaktı ve yok yazılıcaktı

''benimkilerden giyinsin, yoksa geç kalacak'' chan ve hyunjin kafalarını bana doğru döndürdü.

''seninkiler olur mu ki bana''