15.BÖLÜM

115 90 3
                                    

"-Bak ilk önce o gemi kaptanını arayıp diyorsun ki; abi polisler işi öğrenmiş bu limana değil Altaş Ambarlı limanına göndereceksiniz uyuşturucuyu bu bir."
 
Yapmayacak gibiydi başını iki yana sallayıp yalvaran bakışlar attı iki i gün önce olsa belki acırdım ama şimdi asla .
 
"- Bak seninde bir kızın ver onun babasız büyümesini istemezsin değil mi ? "
 
Başını öne geri salladı .kızı olması işime yaramıştı bunu kabul etmese de o kız babasız büyümeyecekti ama bunu  yapmak zorundaydım. "-Hemen şimdi ara."
Telefonu çıkardı bana uzattı, numarayı söyledi ben yazdım, arayıp elimdeyken ona doğru uzattım bir elimde silah ,bir elimde telefon vardı.
 
"- Dominik bir sorun oluştu gemiyi bu limana değil Altaş Ambarlı limanına indirmeniz gerekiyor polisler işi öğrenmişler ."
 
Bir sorun yok gibi görünüyordu planım tıkır tıkır ilerliyordu. Mert ve Yiğit’le yaptığımız plan bu kadardı gerisi benim tercihimdi.
 
Yiğit, Mert ve Caner  o limana gelecek sanıyordu ama öyle olmayacaktı bu depoda ona olan hırsımı üzerinde alacaktım.
 
Caner'i ara ve Geminin limana ulaştığını fakat sana teslim etmediklerini, kendisinin buraya gelmesi gerektiğini söyle.  Gemi diğer limana gitmek üzereydi  polisler kimin getirttiğini öğrenecekti ve Caner  polise teslim edilecekti.
 
Rıfat Caner  aradı ve söylediklerimi harfi harfine tekrar etti, Halit Rıfat'a çok güveniyordu. Depoya doğru kollarıma geliyordu artık intikam zamanıydı içimdeki ateşi Caner'i  cayır  yakacaktı.
 
İntikam bir yangın gibidir, eğer ortaya çıkarsa herkesi yakar, Herkes payını alır bu durumdan. Acı çeken ve intikam peşine düşen insanlardan korkun çünkü onlar aklını kısa süre pazara yollarlar ve avını arayan bir yırtıcı hayvandan çok az farkı kalır...
 
Planımı ince eleyip sıkı dokumuştum, sıra ekmeğini yemekteydi. Halit hiç sorgulamadı düşünmedi yoldaydı adım adım geliyordu eceline.
 
Arkadaşı Rıfat en ufak tehdidim de Halit'i ateşe atmayı tercih etmişti demek ki insanlar en sevdiklerine kıyabiliyordu fakat ben hayatımda ki herkese güveniyordum.
 
Dakikalarca bekledim Halit gelmişti araba sesinden anlamıştım. Silahları kontrol edip dışarı çıkmaya hazırlandım işte yıllardır beklediğim o an...
 
Silahlar havada kapıyı tekmeleyerek  açtım. Aynen Rıfat'a söylettiğim gibi tek başınaydı. Beni gördüğüne oldukça şaşırmıştı.
 
"-DEPOYA GİR." İki kelimeden oluşan bu emri yerine getirmekten başka seçeneği yoktu kapanıma kısılmıştı bunu oda en az benim kadar farkındaydı. Sıkıntılı bir nefes verip depoya girdi.
 
Bende arkasından girip Depo’nun kapısını kilitledim.
Ona burada her ne istersem onu yapacaktım kimse ölümünün peşine düşmez ,arkasından ağlamazdı...
 
Elleri havada bana döndü ilk önce ona içimden gelenleri dökecektim... "-Neden geldin ,Neden buradayız ? "
Tek kelimesi sinirimi bozmaya yetiyordu, Tek kurşunla sesini kesse miydim ?
 
"-Sence, Emin olabilirsin ki şuan burada olmak istemiyorum." Doğruları söylüyordum, oldukça dürüsttüm ona ...
 
"-Söyle bana hiçbir şey bilmiyorum..." Hiçbir şey bilmiyordu inkar etme zamanıydı şimdi beş dakika sonrada özür dilemeye başlayacak yada kalbinin gerektirdiğini yapacaktı suçluydu bu asla değişmezdi ...
 
"-Beni orada dört adama darp ettiren sen miydin ?" Bu benin zannımca kesindi ama yine de ona bunu soracak ve tepkilerini seyredecektim.
 
"-Bence sen bunun cevabını biliyorsun küçük kız ... "
Bana küçük kız diyerek beni ezmeye çalışsa da az sonra onu yerin dibine sokacak ve zevkle seyredecektim.
 
Sinirle gidip suratına yumruğumu geçirdim. Her ne kadar. Bir ay iki haftalık hamile de olsam gücüm yerindeydi. Çocukluktan başladım ben spora ve dövüşe Yiğit,Gece,Mert hepimiz eğitimli bireylerdik...
 
"- Ulan kalpsiz cehenneme direk ol başka bir şey demiysem sana cehennemde görüşürüz."
 
Elimdeki silahla onca koluna sonrada kalbine ikişer kez ateş ettim eğer yaşayacaksa kolsuz olarak yaşayacaktı. Bebeğimin intikamını almıştım artık.
 
Arkamı döndüm tam çıkacakken arkamdan fısıldayarak konuşmaya başladı. "-Yiğit." Ağzından zorlukla çıkan bu kelime beni onun yanına gitmeye zorladı. "-Benim." Öksürdü çok kan kaybediyordu ölmek üzereydi neredeyse . "-Oğlum."
 
Hayat size ummadık şeylerle hiç beklemediğiniz yerden vurabileceğini söylemiştim değil mi ? Bu kez beni çocukluk aşkım, Kocamdan vurmuşlardı.Yiğit,Caner Yiğit'in onun oğlu olduğunu iddia ediyordu.
 
İnanmadım inanmak istemedin bu doğru olamazdı Yiğit öz olarak onun oğlu olabilirdi belki ama o benimle büyümüş kimsesiz bir çocuktu gözümde.
 
"-Yalan söyleme." Diyerek karnına sert bir tekme attım acıyla inleyip bayıldı. Onu arkamda bırakıp bu depoyu terkedicektim bebeğimin ,Ailemin intikamını almıştım. Bu söyledikleri de ölene kadar benimle kalacaktı.
 
Tam çıkacakken dışarıdan siren sesleri gelmeye başladı polis gelmişti kim ihbar etmişti beni. Muhtemelen Caner’e vefa borcu olan bir çalışanıydı.
 
"-Polis ,Ellerini kaldırıp teslim ol buradan kaçışın yok."
 
Kaçacak değildim zaten elimde ki silahları yere bırakıp kapıya doğru ilerledim teslim olacaktım. Deponun kapısını açtım dışarıda bir polis arabası birde  ambulans vardı etraf oldukça kalabalıktı.
 
Bir bayan polis yanıma geldi sertçe kolumdan tuttu arabaya doğru çekiştirdi. Arabanın kaportasına uzanmıştım arkamdan kelepçelemişlerdi beni.
 
Bir adamı vurmuştum bu bir suçtu hukuken. Hapise girip yıllarca oradan çıkamayabilirdim çünkü adam vurmuştum. Halit o yaptıklarının cezasını ödeyecek miydi peki ? Annemi öldürtmenin ,Babamı kız kardeşimi alıkoymanın, Hamile olmama rağmen beni dört  kişiye darp ettirmenin hesabını verecek miydi ?  ben size cevabını veriyim Hayır. Kendi eliyle yapmadı yaptırdı bir şekilde suçlarını örtbas edebilirdi.
 
Kadın polis beni yine çekiştirerek kaldırdı ve arabaya doğru sürüklemeye başladı. Herkes buradaydı Yiğit ,Gece, Mert. Yiğit onu tutan polisle tartışıyor, Gece feryat figan bağırıyor ,Mert'se her zaman ki gibi güçlü durmaya çalışıyordu. Aralarında tek tepkisiz olan kişi Arda'ydı onda tepki arsamda duygusuzdu...
 
“-Yiğit...” Sesim rüzgarın etkisiyle yok olup gitti. “- Yalvarıyorum ne isterseniz yaparım. Benim karım  hamile ne olur sadece bir dakika sarılayım ne olur izin verin ” Onu tutan kişi kadın polisti. Biraz da olsa yumuşadığını görebiliyordum. “-Sadece bir dakika ...” Yiğit serbest bırakıldığında yavaş yavaş gelip bana sarıldı. Kokumu içine çekti. “- Yiğit bebeğimizin intikamını aldım ben ...” Polisler kollarımızdan tutup bizi çekiştirmeye başladı.
 
Arabaya bindirildim, Kapı sertçe kapandı o kadın polis gelip yanıma oturdu araba hareket etti ve karakola gidiyorduk...
 
Polis arabası birkaç dakika gittikten sonra karakola ulaşmıştı. Araba park edilip durduruldu ilk önce kadın polis inip Benide yanında sürüklemeye başladı artık kolum acımaya başlamıştı.
 
Hiçbir şey söylemeden beni gözaltına alıp gittiler kimse yoktu yine yapayalnızdım.
Bir süre otururken birçok kişi geldi ve gitti zaman durmuştu sanki burada. Yiğit yoktu Gece yoktu Mert yoktu çok kötü hissediyordum. Pişman mıyım diye sorarsanız evet pişmanım. Onu orada daha fazla dövmediğim için pişmandım sadece.
 
Oturdukça uykum gelmeye başlamıştı tahtan ibaret  koltuğa uzandım hiç rahat değildi. "-Haydi kalk çıkıyorsun." Polisin sesiyle uyandım elimde ki kelepçeleri çıkardı, uzun süre kalması nedeniyle elimde izler bırakmıştı ve ellerimi uyuşturmuştu.
 
Polis eşliğinde dışarı çıktık."-Dua et o adam senden şikayetçi olmamış yoksa müebbet yerdin." Dua etmezdim sonuçlarını her şeyi biliyordum hemde ondan daha detaylı. Acaba bir avukat olduğumdan haberi var mıydı ?
 
Gerekli işlemleri ve imzaları attım tam çıkacakken beklemediğim bir şey oldu ,bunu asla kabullenemezdim. Benden Arda ihbarda bulunmuştu öz kardeşim beni ihbar etmişti peki ya neden ?
 
Yiğit yanıma geldi ,Ceketimi alıp dışarı çıktık Gece Mert bizi kapıda bekliyordu. Kapıdan çıktığım an ikiside bana doyasıya sarıldı.
 
"-Gamze seni Arda ihbar etmiş ona en başında güvenmemeliydik." Güven hassas bir şeydi bir sarsılırsa bir daha asla eskisi gibi olamazdı.
 
"-Hadi arabaya geçelim artık." Komutumla arabaya yerleşip yola çıktık bizim evde kalıcaktık.Gece yol boyunca karnımı sevdi ,Yiğit'se saçlarımı sevip öpüp duruyordu.
 
"-Kardeşim böyle bir planın vardı bize neden söylemedin ? "
 
Mert haklıydı onlara söylemem gerekirdi ama söyleseydim intikamımı alamazdım. "-Öyle gerekti."
 
Araba durdu eve gelmiştik Arda evimizin önünde beni bekliyordu ,Hangi yüzle gelmişti ve Hangi cesaretle ?
Mert direk üzerine yürüdü Gece onu durdurmasa öldürebilirdi. Yiğit kendini durdurmaya çalışıyor gibiydi.
 
"-Hepiniz eve girin." Onunla bunu baş başa konuşacaktım aslında ona hala aynı hissediyordum babasını korumuştu bunu anlayabiliyordum. Mert Gece’nin zoruyla eve girdi, Yiğit girmeye niyeti olmasada en sonunda oda girdi. Kapıdan bizi dinleyeceklerine emindim buna karşın evden biraz uzaklaştık.
 
"- Neden ? " tek kelime birçok soruyu kapsıyordu. Gözleri bana bakıp  geri çekiliyordu çekiniyor gibiydi.
"-Anla beni." Derin nefes alıp bana döndü.
 
"- Bak Gamze  sana yemin ediyorum ben yaşadığım sürece sana ve bebeğine zarar verecek üzecek tek bir şey yapmayacağım."
 
Bana istesede zarar veremezdi ,Kısa zamanda ona değer vermiştim canı canımdı artık sevdiğin kişiler canını nereden yakacağını iyi bilirdi
 
"-Beni iyiliğim için hapise attırmaya çalıştığını söyleme bana komik olur çünkü bebeğimle hapiste olsam ne kadar mutlu olurdun, yada için soğur muydu ?  Senin haberin var mı beni baban öldüresiye dövdürttü. Eğer Yiğit o gece beni takip etmese neler olurdu  biliyor musun sen ?
 
İçimden gelenleri pat diye söylemek gibi bir huyum vardı. Kimi zaman yararım kimi zaman zararımaydı.
 
"- Evet Gamze inanmıyorsun dediğim hiçbir şeye ama iyiliğin içindi. Merak etme günü geldiğinde herkes günahlarının bedelini ödeyecek. "
 
Bebeğimle Hapise girmemin bize ne gibi bir yararı olabilirdi. Buraya onu anlamaya çalışarak gelmiştim ama sözleriyle bunu değiştirmişti.
 
"- Seni ihbar ettim çünkü babama zarar verirken en çok kendine ve bebeğine zarar verdin. Aklını pazara yollamıştın resmen Caner'in adamları seni öldürmek istediler Gamze. "
 
Düşününce ona hak verebiliyordum sinir stres bebeğime zararlıydı dediği gibi en doğrusunu yapmıştı.
 
"-Şimdi lütfen bana sarıl ve iyi olduğunu söyle."
Söz bitmeden ona kocaman sarıldım. Bugünde en az zararla sona ermişti. Sizce affetmek cesaretimdir yoksa buna çömezlik mi dersiniz ?  Öz kardeşim asla acımadan beni nerdeyse hapise attıracakken ben şimdi onu affedip sarılmıştım.

GECE VE GÜNDÜZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin