21.bölüm

49 39 5
                                    

Hızla hastaneye ulaştık Mert bizi kapıda
karşılamıştı. Peri’yi ona emanet edip hızla Ameliyathaneye doğru koştuk.
 
Ben önde Yiğit arkada hızla koşuyorduk. Önümü göremiyordum birine çarpmıştım özür dileyip hızla koşmaya devam ettim.
 
Koridordan sağa döndükten sonra Gece'yi gördüm. Koşup ona sarıldım. "-O iyi mi ? Kardeşimin iyi olduğunu söyle lütfen."
 
Destek olarak yanımızdaki koltuğa oturttu. Saçımı okşayıp öptü."-Bilmiyorum, bir şey söylemediler daha."
 
Şimdi yapacağım tek şey dua etmekti. Dakikalar geçti ,oradan orada volta atıp duruyordum henüz bir bilgi vermemişlerdi. Doğum onun için çok riskliydi.
 
Kapı açıldı ilk önce bir kadın çıktı. Koşup onun yanına gittim. Saçındaki boneyi ve maskesini çıkarttı ilk önce."- Kader Taşkıran durumu nasıl ?"
 
"- Doktor bey hemen şimdi gelir size bilgi verecektir." Bir şey demeden gitti.  Çıldırmak üzereydim. Arkasından koşarak gidecekken Yiğit beni tuttu."- Sakin ol sevgilim , Anlıyorum seni lütfen dayan."
Akan göz yaşlarımı elimle sildim. Ayaklarım beni taşımıyordu artık. Yiğit’ten destek alarak yine yerime oturdum.
 
Ellerimi başıma koyup öne eğildim. Gözlerim kapalıydı, ayaklarım hiç durmadan titriyordu. Kapı açılma sesini duyunca aniden ayağa kalktım.
 
Başım çok fena dönmüştü. Gözüm kararmıştı. Doktorun tam önünde durdum."-Siz Kader Taşkıran'ın ablasısınız değilmi ?"
 
Başımı öne geri salladım. Başıma ani çok şiddetli bir ağrı saplanmıştı. "-Durumu nasıl." Oda bonesini ve maskesini eline alıp sıktı.
 
Başını öne eğdi."- Bebek güvende durumu iyi."
Yutkundu bu ne demek oluyordu kalbim yerinden çıkmak üzereydi.
 
"- Başınız sağ olsun ,Kalp yetmezliğinden dolayı kardeşiniz hayatını kaybetti."
 
Aldığım nefes , gördüğüm ,duyduğum,hissetiğim her şey bir iğne gibi batıyordu bedenime.
 
Yiğit beni omuzumdan tuttu göz yaşlarım sel gibi akıyordu. Gece ,Yiğit ve ne zaman geldiğini bilmediğim Mert herkes ağlıyordu.
 
Başımı hızla iki yana salladım. "-Hayır ya hayır ya anneme söz verdim onu koruyacağım dedim hayır ya ."
 
Olduğum yerde çırpıyor bağırıyordum. Yiğit beni güçlükle tutuyordu. Kafamı duvarlara vurmak istiyordum.
 
Nasıl oldu bilmiyorum ama kendimi sedyede bulmuştum bayılmıştım. Yiğit yanımdaydı Peri elinde huzurla uyuyordu.
Uyandığımı görünce ayağa kalktı kapıdan çıkıp Peri'yi Gece'ye emanet etti.
 
Bir hemşire gelip serumu çıkarttı. Yiğit'inde desteğiyle ayağa kalktım. Sürekli beni öpüyor ağır ağır beni yürütüyordu.
 
"- Gamze çok korktum , çok üzüldüm. Baygınken bile öldüreceğim kendimi diye sayıklıyordun."
 
Bir şey demedim sanki sinirlerim alınmış gibiydi hiçbir şey hissetmiyordum. Ruh gibiydim , nefes alıyor muydum ondan bile şüphe ediyordum.
 
O kadar kötü durumdaydım ki biri destek olmadan ayakta bile duramıyordum. Arabaya bindik hızla eve doğru ilerlemeye başladık.
 
Önce bir duş aldım, Tabi bunu Yiğit istemişti kendime gelmem gerekiyordu. Sıcak su bedenimden akıyordu. Keşke dedim acımı alıp götürse.
 
Suyu kapattı saçlarıma ve bedenime havlu sardı. Tam kapıdan çıkacakken aynada kendimi gördüm.
 
Gözlerimin altı mosmordu, aynaya doğru yaklaştım. Yiğit arkamda bekliyordu. Göz altlarıma kapatıcı sürdüm elimle hafiften dağıttım.
 
Kapatıcıyı dolaba koyup son kez aynada kendime baktım. Tam o an olanlar oldu. Delirmiş olmalıydım aynada Caner'in bedenini görüyordum.
 
Derin derin nefes aldım , ama asla yetmiyordu. Elimi hafif arkaya çekip hızla aynaya yumruk attım bana gülen suratı yok olmuştu.
 
Lavabo kıpkırmızı olmuştu elim paramparçaydı tıpkı ruhum gibi. Yiğit çoktan yanıma gelmiş beni oradan uzaklaştırmıştı mutfağa doğru götürüp elimi soğuk suya soktu ilk yardım çantasını alıp elimi sardı.
 
Beni kucaklayıp salonda ki koltuğa yatırdı. Telefonla konuştuğunu duyabiliyordum. Nefes alamadığımı fark ettim ,nefes almaya çalışsam da alamıyordum.
 
Koltukta oturdum ,ellerim boynumda nefes almaya çalışıyordum ama asla alamıyordum. Kapı çaldı kim geldi bilmiyordum.
 
Koşma sesleri duydum iki kişi buraya geliyordu. Kapıya bakarken bedenim gücünü kaybedip yere yığıldı. Gelen kişi Gece'ydi başımı vurmama izin vermeden tuttu.
 
Yiğit yanı başımda ağlaya ağlaya bana bakıyordu.
"-Yiğit ayağının altına sandalye getir."
Önce alnımı sonra çene mı sertçe tutup hafifçe geri iktirdi.Artık biraz nefes alabiliyordum çenemi sertçe tutup açtı . iki  parmağını hissettim o an ne olduğunu anladım dilim geri kaçmıştı.
 
Eliyle dilimi düzeltti ,boğulmuş gibi sanki denizden çıkmış gibi bir nefes aldım. Sonra öksürmeye başladım Gece hafifçe bana destek olup oturur pozisyona getirdi.
 
Saçlarımı geri ittirip bana sarıldı."- Kardeşim, ne olur beni bırakma ne olur." Az önce tüm soğuk kanlılığıyla bana ilk yardım yapan kız şimdi ağlıyor bana yalvarıyordu.
 
Elimle kafasını tutup bana bakmasını sağladım. "-Tamam bir şey yok bak beni kurtardın yine."
 
Yiğit elinde bir bardak suyla geldi yere diz çöküp bana uzattı. Soğuk suyu içtim ,birazda olsa rahatlatmıştı.
 
Yaralı elimi tuttuğunu hissettim. "- Bu el paramparça olmuş , burada bir şey yapamam hastaneye gidelim."
Elimi hızla çektim, elime batan bir şey vardı hızla inleyip bağırdım.
 
"- Hayır asla ölürüm gitmem asla. "
 
Yiğit yanağımdan öpüp bana sarıldı yine ağlamaya başladım. "-Burada yapsan olmaz mı ?"
 
Gece'ye soruyordu. Gece ayağa kalkıp odadan çıktı."-Peri nerde ?" Gülümsedi , alnımdan öptü."-Merak etme , yani ne kadar güvenilir bilmem ama Mert bakıyor ona"
 
Gece geldi elinde ilk yardım çantası vardı. Birde bir tür dezenfektan getirmişti.
Çantayı açtı içinden makas ve sargı bezi çıkarttı.
 
"-Kardeşim şimdi çok canın yanacak ama dayan biraz tamam mı ?Yiğit tut onu görmesin."
 
Bileğimden tutup yaralı elimi kendisine çekti. Havlulun düğümünü çözüp hafifçe açmaya başladı. Canım ne kadar yansada bir şey demedim.
 
Sargı bezini çıkardı, Bense sadece Yiğit'e bakıyordum.
"-Bunu al." Elime bir bez parçası verdi Yiğit onu ağızıma soktu ve onu dişlerimle sıkıştırdım acıdan dişlerim  kırılabilirdi.
 
"-İçinde cam var şimdi onu çıkarmam gerek Yiğit sende bakma."
 
Yiğit ağlama başlamıştı, eliyle gözlerini sildi. Kaşlarımı çatmış sadece onu izliyordum neden ağlıyordu ki ?
 
Elimde bir soğukluk hissettim. Buz koymuştu bu acım hafiflesin diyeydi. Birkaç saniye daha durdu çekti. Cımbızı eline alıp yutkundu.
 
Aniden elimden çıkan cam parçasıyla inledim dişlerimdeki bez olmasa dişlerim kırılabilirdi.
 
Gece cımbızı tabağa bırakıp eline bir pamuk aldı. Pamuğu alıp elime sürmeye başladı sürdükçe ben ağlıyordum. Ne vardıda cama yumruk attım ki ?
 
Sargı beziyle elimi sardı. Kollarınla sıkıca Yiğit'e sarıldım. Oda boynumu kokluyor saçlarımı okşuyordu."-Çok canım yanıyor."
 
Gece eşyaları toplayıp yine odadan çıktı. Benden ayrıldı, yatırmak için kucaklamak istesede zor bela kendi başıma koltuğa uzandım.
 
Gece geldi yine ağlamış olmalıydı kirpikleri ıslaktı.
Yanıma gelip oturdu ,bana sarıldı. Anneme benzeyen saçlarını okşadım.
 
Kapı çaldı , Yiğit ayağa kalktı kapıyı açacaktı. O giderken biz hala sarılıyorduk. Yanağımı öpüp karşı koltuğa oturdu.
Gelen Mert ve Peri ‘idi.
 
Peri Mert'in kucağında buraya geliyordu. Beni görünce aniden haraketlindi ayaklarıyla Mert'e tekmeler atıyordu.
 
Yiğit kahkaha atıp onu. Kucağından aldı. "-Bana bakın bir daha bu cadıyla beni baş başa bırakırsanız size trip atarım ona göre ,melek gibi uyurdu bir anda uyandı başladı ağlamaya Anne baba diye bir ağladı bir ağladı yanına gittim kucakladım tırnağıyla yüzümü çizdi ya cadı."
 
Yiğit Peri'yle ilgileniyordu onu hoplatıyordu Peri'yse kahkaha atıyordu."-Oyuncu seni ben onu yaptığımda yüzüme tekme yedim."
 
Gece ağlamakla gülmek arasında bir ses çıkardı saniyelik onu bakıp Peri'ye döndüm. Ellerimi iki yana açtım."-Getirsene."
 
Yiğit ilk başta kaşlarını çattı."-Elin yara ,canın yanar."
Gülümsedim."-Yansın ya getir Peri'mi." Oda bana gelmek için çırpınıyordu.
 
Ayağa kalktı Peri’yi bana yavaşça uzattı. Onu dikkatlice tuttum. Oturur pozisyona geçtim. Elim çok fena yanıyordu ama Peri hissetmiş gibi bana gülümsüyor öpüyor neşe vermeye çalışıyor gibiydi.
 
Dakikalar geçti Peri uyuyaklamıştı.Yarın cenaze vardı boğazıma ağrılar giriyordu. Akşam oldu güneş battı. Kader’im orda nasıldı.Üşürmüydü, acaba  kızıyor muydu   bana ?
 
Boğazıma saplanan ağrıyı geçirmek için mutfaktan su içtim. Bir anda yanımda Caner belirdi korkuyla çığlık attım.Bardak elimden düşüp kaydı Yiğit,Mert,Gece herkes uyanmıştı.
 
"-Defol , defol evimden pislik defol. “Yiğit beni kucakladı ,odamıza döndük. Yatağa yatırıp üzerimi örttü. Tam yanımda peri vardı. Oyununa sokulup kokusunu derin derin içime çektim.
 
Yiğit tam yanımıza uzanıp üzerini örttü. Elini omuzuma koydu."-Uyu kurban olayım uyu." Gözlerimi sıkıca yumdum bir elim Peri'nin elini bir elim Yiğit'in elini sıkı sıkı tutuyordu.

GECE VE GÜNDÜZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin