2.bölüm

254 141 5
                                    

Sabah olmuştu, Gece'nin saçlarını izlerken uyuyakalmıştım.
 
Geceyi uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktım mutfağa ilerledim  güzel kokular geliyordu anlaşılan Yiğit yine bir şeyler hazırlıyordu.
 
Ona sezdirmeden arkasına geçtim kaslı kolları ve karın kaslarıyla yine harika ve baş döndürücü görünüyordu.
 
"Ne yapıyor bakalım benim sevgilim" bir anda arkasını döndü ve kaşla göz arasında beni mutfak tezgahı ve kendi arasında sıkıştırdı.
 
"Güzel sevgilime en sevdiği yemeği hazırlıyorum, ödülüm nedir" Bana söz hakkı tanımadan dudaklarını dudaklarıma mühürledi bu öpücük o kadar istekliydi ki.
 
Bir anda anının bütün büyüsünü bozan bir şey oldu. telefon flaş sesiydi bu bir anda o tarafa döndüm Mert elinde telefonla şaşkınlıkla bizi izliyordu.
 
"Her bulduğun fırsatta kıza yapışmak zorunda mısın ? " Yiğit sabır dilercesine gözlerini kapattı ve  ağzından bir şeyler mırıldandı ama ben bile duyamadım.
 
"Mert peki sen her fırsatta bizi basmak zorundamısın,bir düş yakamızdan artık düş."
 
Mert sanki kurşun yemiş gibi "Beni aldattığın yetmiyor birde bana bunlarımı söylüyorsun." Bir kaç saniye öylece bekledi ve "Avukat hanım Yiğit beyden boşanmak istiyorum lütfen bizi en kısa yoldan boşayın."
 
Söylediklerine Yiğit ve bende kahkaha atınca ofladı ve uzaklaştı. “Hadi bakalım artık bahçeye gidelim" Krepleri tavdan aldı ve belime sarılıp yanağımdan öptü "İşe geç kalmak istemezsin."
 
Benide yanında sürükleyip bahçeye çıkardı masa kurulmuş Gece ve Mert derin bir sohbete dalmıştı galiba Mert ,Yiğit'i Geceye şikayet ediyordu.
 
Masada ki boş yere oturduk neşeli ve bol kahkalı bir kahvaltı olmuştu. "Bugün işe seni ben bırakacağım söylemem gereken şeyler var."
 
İkimizde aynı anda ayaklandık çantamı aldım ve Gece ve Yiğit ile vedalaşıp arabaya bindim. "İş çıkışı  elbiseni giyip bahçe evine gelmeni istiyorum." Bizim Mert'ten saklanmak için gizli mekanımız olan bahçe evine davet ediyordu. “Merak etme Gece Mert'i oyalayacak."
 
Gülümsedim çünkü en son bahçe evine gidişimizde Mert bizi takip ederek gecemizi mahvetmişti.
 
"Tabi ki,geleceğim." Yolculuk sessiz devam etmişti. Ofise gelmiştik, arabadan inip kapıyı kapattım. "Hoşçakal,Sabırsızlıkla seni bekliyor olacağım."
 
Ofise doğru ilerledim incelenmesi gereken dosyalar ve kazanılmayı bekleyen davalarım vardı.
 
Elbise paketini asıp masama ilerledim. Radyomdan müzik açtım bu en sevdiğim müzikti,Nazende sevdiğim.
 
Masama oturdum bilgisayarımın açılmasını beklerken kapı çaldı.Kalkıp kapıyı açtım.
 
Gördüğüm görüntü beni dehşete düşürmüştü. Minik bir kız çocuğu ağzı ve yüzü kan içinde yanıma gelmişti. "Gamze abla ne olur bana yardım et beni öldürecek."
 
Korku gözlerinde korku vardı." Gel tatlım, haydi sakinleş ve bana neler olduğunu anlat bakalım." Çok korkmuştu ağlıyordu.
 
"Babam, bana çok kızdı, bana dokunmak istedi, annem iyi değil , ne olur bana yardım et . " küçücük çocuk şiddet görmüştü , tacize uğramıştı.
 
" Tamam tatlım şimdi bana söylermisin evin nerede." Düşündü . "Adresi bilmiyorum, bir sokak ilerimizde hemen."
 
"Tamam tatlım şimdi senin benimle gelmen gerekiyor tamam mı ? korkma hiçbir şey olmayacak sadece şuan annen seni merak etmiş olabilir o yüzden gideceğiz anlaştık mı ? " Kafasını öne ve geriye salladı.
 
Hemen çantamı alıp yüz elli beşi aradım sokak ismini vererek yardım istedim. "Hadi bakalım gidip anneni kurtaralım oradan." Arabaya doğru ilerledik ,Arabayı çalıştırdım, Melis’inde. yardımıyla eve ulaştım. "Sen şimdi burada bekle tamam mı ? Ben hemen geleceğim."
 
Arabadan indim Melis'in tarif ettiği yere ulaştım, kapıyı çaldım. Bağırışıma yoktu hiçbir şey yoktu sadece ağlama sesi geliyordu.
 
Kapı açıldı, yüzünde çizik izi olan bir adam sanıyordum ki Melis'e bunu yapan o adamdı.
"Merhaba ben avukat, Gamze Taşkıran  evinizde şiddet uyguladığınız iddia edilen o kadını kurtarmak için buradayım." Sanıyorum avukat olamam onu biraz germişti ." Hayır ben kimseye şiddet uygulamadım."
 
Yalan söylediği her halinden belliydi. Tabiki de şiddet iddiasını kabul etmeyecekti. yalanlayacaktı ama beni asla kandıramazdı.
 
"Beyefendi tüm deliller ve tanıklar bunu gösteriyor şimdi içeri girmeme izin verin." Eve girmek için adım attım, kolumu tutup beni engellemeye çalıştı.
 
Kolunu çevirdim ve boyununu nefesini kesecek şekilde tuttum. “Bana bak, sakın bir daha bir kadına izinsiz dokunayım deme ,çok sabırlı biriyimdir ama eğer damarıma basarsan Avukatlığı bir kenara bırakırım haberin olsun."
 
Ellerimden kurtulmak için, Çırpındı . Elleri mosmor oldu. Bir anda onu bıraktım, hızlı hızlı nefes alarak kendine gelmeye çalışt.Ağlama sesine doğru yöneldim siren sesleri geliyordu polisler yakındaydı.
 
Odaya girdim, elleri bağlı, ağızı bantlı bir şekilde çırpınan bir kadın vardı karşımda. "Hanımefendi sakin olun size yardım edeceğim, Ben avukat Gamze Taşkıran."
 
Bu dediklerim içini bir nebze rahatlatsa da ağlaması geçmiyordu. Ellerini çözdüm ve ağızında ki bandı yavaşca çıkardım. Çantamda ki suyu da ona uzattım.
 
"Merak etmeyin, kızınız şuan güvende." Suyu içti,ve birazda olsa sakinleşmeye çalıştı. "Kızım nerde ? " gülümsedim anneler her zaman kızlarını düşünürdü. " Merak etmeyin, şuan dışarıda arabamda annesini bekliyor."
 
Omuzlarından destek olarak onu ayağa kaldırdım. Kapıya doğru ağır adımlarla ilerledik. Polisler gelmişti.
 
"Gamze iyimsisin" Kemal amca gelmişti bir polis olmaktan ziyade daha çok bir baba gibiydi benim için "
Gülümsedim , elimi omuzuna koydum. "- iyiyim Kemal Amca."
 
Melis’in babası yakalanıp arabaya bindirilmişti. Pencereden bakan meraklı komşular beni yine şaşırtmadı ama dehşete düşürdü.
 
" Bir kadın burada bu kadar çaresizken, siz nasıl filim izler gibi bunları izlersiniz ,yüreğiniz nerede sizin ?" Sesli feryadımla herkes korkup evlerine sığındı.
 
"Gamze, sakin ol her şey kontrol altında. " Kemal Amca beni sakinleştirmeye çalışırken Melis’in annesini benden aldı.
 
"Biliyorsun, ilk önce ifadeler alınmalı ondan sonrası sende bizi takip et, hanımefendi bizde kalacak, çocuk seninle gelebilir."
 
Arabaya doğru ilerledim. Melis arabada sabırsızca beni bekliyordu. Arabaya bindim ve çalıştırdım.
 
"Nereye gidiyoruz, Annem iyi değil mi? " Melis'in bu halleri bana geçmişi hatırlatıyordu "Endişelenme kuzum her şey yolunda." Arabada Melis'le sohbet ederek karakola ulaştık.
 
Melis'in elinden tutarak arabadan indirdim. Karakol yine çok kalabalıktı. Kemal Amcayı takip ederek sorgu odasına ulaştık.
 
"Melis şimdi senin burada beklemen gerek tamam mı güzelim ? "
-"tamam."
 
Kemal Komiserin yanına ulaştım. "Amca durum nedir ?" Bana döndü "Şimdi sorguya alınacaklar gerisiyse bildiğin gibi şimdilik Senlik bir şey yok gidip biraz dinlen."
 
Her ne kadar kafam Melis ve annesinde olsada bunu kabul ettim yapabilecek bir şey yoktu şuan.
 
Arabaya binip ofise gittim, Elbisemi giyip saçlarımı düzleştirdim. Yiğit'e mesaj yazıp, dağ evine gitmek üzere yola koyuldum.
 
Yaklaşık bir yirmi dakika  kadar ilerledikten sonra nihayet dağ evine ulaştım. Arabadan inip kapıyı kapattım. Acaba yine ne sürprizler hazırlamıştı.
 
Kapıyı çaldım ve saniyeler sonra açıldı. Takım elbisenin içinde tüm zarafetiyle karşımdaydı artık.
 
"Gamze her gün sana daha fazla aşık oluyorum." Elini uzattı, tuttum ilk günkü gibi. Yirmi  sene geçti ve ben hala bu elleri tuttuğum için çok şanslıydım.
 
İçeriye girdik yerlere güller ile bir yol çizilmişti . Yemek masası hazırlanmıştı. Yemek masasına ilerledik. Ellerimi bıraktı ve oturmam için sandalyeyi çekti.
 
"Evet yemeye başlayalım hemen soğumadan." Benim yememi beklemeden yemeye başladı ve bende önümdekileri afiyetle yedim. Hiç şüphesiz Yiğit yemek konusunda çok yetenekliydi.
 
"Hanımefendi, bu dansı bana lütfeder misiniz." Müzik olmamasına rağmen elini tuttum içimdekileri duymuş gibi ellerini iki kere birbirine vurudu ve "Müziği duymayanlar bizi deli sandılar dedi."
 
Cümlesi biter bitmez en sevdiğim müzik çalmaya başladı Nazende sevdiğim.
Yiğit’le orada dakikalarca dans ettik. Müzik son buldu.
 
Yiğit’in yönlendirmesiyle şöminenin önünde hazırlanan minderlere oturduk içki şişesini açtı ve önceden hazırlanmış olan bardaklara doldurdu.
 
"Gamzemin çıkmasını sağlayan güzel sevgilime." Diyerek bardağındaki içkisini içmeye başladı.
"Dünyanın en şanslı kadını gibi hissettiren sevgilime." Diyerek bende içkimi içtim
 
Bir kaç bardak daha içki içip tamamen sarhoş olmuştuk.
Bir anda bir şey oldu. Aklıma Mert'in küçükken Yiğit'in bana aldığı elbiseyi kıskanıp benden alarak giymesi aklıma gelince kahkaha attım.
 
"Ne güzel gülüyorsun sen öyle. " Gözleri,saçları,sesi,kokusu beni benden alıyordu her şeyiyle onu çok seviyordum.
 
Bir anda gözleri daha derin bakmaya başladı dudakları dudaklarıma kapandı beni tutkuyla öpmeye başladı.
 
Bir anda benden uzaklaştı ve gitti bense söylediğini düşünüyordum elinde bir kutu ile döndü. "Benimle evlenir misin sevgilim ? "
 
Buna "sonsuza dek evet" dedim vardım onula olan her şeye hazırdım.

GECE VE GÜNDÜZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin