15

1.8K 196 201
                                    

benim aktifligi bi kes amk 

gercekten kufurler artik sizin icin noktalama isaretleri olmus. size hic yakistiramiyorum. genclik nereye gidiyor. 

cuma gunu buyukelcilige gidiyor

eray yeter amcik yeter sen konusma yapmiyosun bile ya amk 

********************************




yatağın diğer tarafında hissettiğim ağırlıkla gözlerimi zorla aralamıştım ancak o tarafa dönecek halim yoktu.

o tarafa dönmek istemiyordum da zaten. gitsin istiyordum, neredeyse oraya dönsün ve bir daha onun adını bile duymayayım istiyordum. 

ama o yüzyılın deltasıydı. her türlü karşıma çıkabilirdi, o yasaların ona işlemeyeceği kadar güçlüydü. 

"üzgünüm." bilmiyordum üzgün müydü, ne hissediyordu anlayamazdım. onu bilemezdim, düşüncelerini hissedemezdim, artık bağlı değildik, kurdu kurdumu aldattığından beri biz ruh eşi değildik. "ben," ağlıyordu. bunu hissetmiyordum, nefeslerini çekişini duymamla anlıyordum ağladığını. oysaki birkaç gün önce ağlasa nerede olursa olsun hissederdim onu, kurdum eşini her şeyden çok önemserken sadece o ağladığı için bile delirebilirdim.

şimdiyse hissedemediğim kurdumun ne tepki verdiğini bile bilmiyordum. ne olursa olsun, aramızda ne geçerse geçsin bunu yapmaz diyordum ancak delta hepimizi yanıltmıştı. yapmıştı bunu, ne kadar acı çektiğimi biraz bile umursamadan yapmıştı. 

kurdumun bana küsmesine neden olmuştu. 

"ben yapmadım." alnını sırtıma yasladığında hıçkırıkları arasında zorla konuşmuştu chaeyoung. umurumda değildi artık, isterse beni tam şu an öldürsün yine umursamazdım. 

artık bir omegası yoktu, işin komik yanı artık benim de bir omegam yoktu.

çiçekler elimden silinirken arkasından dikenlerini bırakmıştı. elime bakmıyordum bile, kurdumu benden almıştı, elimi bir daha görmek istemeyeceğim bir hale getirmişti ve şimdi yanıma gelmiş ağlıyordu. 

"ben yapmadım lalisa. ben yapmadım." uyanık olduğumu biliyordu. ne kadar güçsüz bir halde olduğumu da biliyordu. eğer yataktan kalkmaya çalışırsam anında bayılacağımı bile biliyordu ama yine de devam ediyordu. gitmesini istiyordum, dudaklarımı aralayıp konuşacak gücüm bile yoktu. "ben yapmadım." aynı şeyi mırıldanıp duruyordu, artık bir şey ifade etmiyordu benim için. eğer kendini böyle rahatlatacaksa yüzüne karşı ben de söylerdim sen yapmadın diye.

sonuçta benim yüzümden çarpışmıştık. kendini suçlamak istemiyorsa, kurdu içinde onu yiyip bitiriyorsa kendini böyle avutsun diye söylerdim bunu yüzüne. 

"seni aldatmadım." çiçekler kendiliğinden silinmemişti. kurdum aniden karar alıp terk etmemişti beni. 

herkesin anlata anlata bitiremediği inci omegamı onun yüzünden kaybetmiştim. ölmemek için aldığım bastırıcılar yüzünden küsmüştü bana kurdum. 

"ben hatırlamıyorum bile. hem eğer seni aldatsaydım benim de çok canım yanardı. lalisa ben yapmadım." ruh eşim oydu. beni aldatabilecek tek kişi oydu. yalan söylemesine ihtiyacım yoktu, bana sarılıp ağlamasına ihtiyacım yoktu, benim sadece kurduma ihtiyacım vardı. "ben yapmadım." 

"git." kurumuş dudaklarımı zorla araladığımda dudaklarım arasından tek bir kelime çıkabilmişti ve ardından da dudaklarım aralık kalmıştı. kapatmak zor geliyordu, ölmüş gibi hissediyordum. yaşayan vücudumla ölüm arasında hiçbir fark yoktu artık. "üzgünüm, ben çok üzgünüm."

she is a delta [chaelisa]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin