Tanışma

103 6 3
                                    

Önümde biri beni tutup durdurana kadar. "Napıyorsun sen ya? Bırak beni." dedim. "Ben tutmasaydım çukura düşücektin" dedi. Önüme baktım. Cidden çukur vardı. Bir adım daha atsam düşcektim. "Teşekkür ederim" dedim ve çukurun etrafından dolanarak yoluma devam ettim.
Arkamda iki tane adam vardı. "Taş gibi kız maşallah" "Bacaklara bak off" gibi cümleler duydum. Çok korktum. İkiside önüme geçti ve ilerlememi engelledi. Tam çığlık atıcaktım ki biri ağzımı kapattı. Böyle bir şey hiç başıma gelmemişti. Filmlerde izlediğim kadarıyla sanırım şuan tekme atmam gerekiyordu. Dizimi, ağzımı tutan pis moruğun erkekliğine geçirdim. İnliyerek yere düştü. Bu sefer diğeri ağzımı kapattı. Lanet olsun. Sokak çok tenha bir yerdi. Kimse yoktu. Çok güzel. Herzaman ki gibi yine yanlızdım. Ağlamamak için gözümü kapattım. Birden ağzım açıldı. Gözümü açtığımda o adam da yerde yatıyordu. Kafamı kaldırıp etrafıma baktığımda o çocuğu gördüm. Biraz önce düşmeyim diye beni tutan çocuktu. Kolumdan tuttu. "Gidiyoruz." dedi. Peşine takıldım. Bi kafeye oturduk. Bana kendini tanıttı "Benim adım Cem. Lise 2 ye gidiyorum." dedi. "Memnun oldum bende Ada. Yaşıtız." dedim gülerek. Bavuluma baktı. "O ne" dermiş gibi bakışlar attı bana. "Evden kaçtım" dedim. Şaşırmıs ifadeyle "Neden!?" diye sordu. Bende anlattım. Ben böyleydim işte. Saf. Hiç tanımdağım birine hayatımı anlatıyordum. İç sesim "Çok safsın Ada" diyodu. İçimdeki beni susturup. "Böyle işte" dedim yüzümü yere eğerek. "Hikayelerimiz benziyo" dedi gülerek. "Nası yani?" dedim anlamayan bi ifadeyle. "Benim annem ve babamda sürekli kavga eder. Ama ben hiç evden kaçmaya kalkışmamıştım." dedi gülerek. Başımı yine yere eğdim. Gözümden yaşın düşmesine engel olamadım. Elleriyle başımı kaldırıp gözümden düşen yaşı sildi. "Şimdi napıcaksın peki?" dedi. Derin bir nefes alarak "Bilmiyorum" dedim çaresizce. "Hadi kalk o zaman"dedi. "Nereye?" diye sorduğumda cevap gelmedi. Taksi durdurduk ve 15-20 dakika boyunca taksiyle yolculuk yaptık. Bir otelin önünde indik. Otel lüks bir yer değildi. Küçük ve şirin bir yerdi. "Burası neresi?" diye sordum otelin beyaz duvarlarına bakarken. "Kendine kalcak bir yer bulana kadar burda kalcaksın" dedi. Ben tam "hayır olma..." dicektimki elime anahtarı tutuşturdu. İçeri girdik. İçerisi krem rengindeki duvar kağıtlarıyla süslenmişti. Koltuklar toz pembeydi. "Oda numaran 176" dedi. "Ben.. Ben ne diyeceğimi bilemeyorum çok teşekkür ederim." dedim ve boynuna atladım. "Yavaş ikimizde düşücez şimdi" dedi gülerek. Bende güldüm. El salladım ve asansörle odama çıktım. Oda klasik otel odasıydı. Çok yorgundum. Duş aldım, pembe ayıcıklı pijamamı giydim. Saçımı topuz yaptım ve uyudum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Korkunun Ecele Faydası YokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin