1

55 9 4
                                    

20 Haziran 2022

Flu.

Evet şuan küvette elimde bıçak ve bileklerimle bakışıyorum.

Klimanın odayı buz gibi etmesi bedenimi buza çevirmiş, gözlerim nemli, burnumu çekiyordum. Ama en acısı da kalbim gittikçe acılaşıyordu. Şuan ki halime cidden acıyordum. Hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi geçiyordu. Pazar akşamını pazartesiye bağlayan gece hayatıma son vermek için şuan buradaydım. 

Küçükken ne çok sevilmiştim ama cidden hak ediyor muydum? Çoğu kişinin istediklerine sahipken şuan bu yaptığım bencillik miydi? Hayır her şeye fiziksel bakmadığımızda herkesten çok daha berbat bir durumdaydım. Küçükken anneme sormuşum öleceksek niye yaşıyoruz diye. Annem bunu bana dediğinde yüzümde buruk bir tebessüm oluşmuştu. Evet küçük Bal'cığım öleceksek niye yaşıyoruz?

Telefonum çalıyordu, titreşimdeydi. Ekrandaki ":)" kişisini görünce histerik bir kahkaha koptu dudaklarımdan. Bir yanım deli gibi açmak isterken diğer yanım sesini duyarsam her şeyden vazgeçeceğimi haykırıyordu. 

Bir kere titredi, iki kere titredi, üç kere titredi ve sustu.

Ne bekliyordum ki kapıma gelip "Bal ne yapıyorsun sen" demesini mi? 

Barlas; 13 Şubat 2019 tarihinde hayatıma girmiş ve altüst etmiş kişi. Otobüs durağında karşılaşıp tanışmıştık aslında sadece. Ama ben ona öylesine bağlanmıştım ki bu kadarı cidden zararlıydı. Bazen çok dengesizdi, bazen anlayışlı, bazen zor biriydi, bazen kolay onu az da olsa çözebilmem 3 senemi almıştı. Bana karşı ne hissediyordu bunu bile anlayamıyordum. 

Ve şuan çok fevri bir kararla intihara kalkışıyordum. Pişman olur muydum bunu bile bilmiyordum. Arkamda bıraktığım kişileri düşünmekten oldukça uzak durmaya çalışıyordum. Vazgeçmek istemiyordum çünkü yeterdi yetsindi. 

13 Şubat 2019

Bal'dan

Hava o kadar soğuktu ki burnumun ucu kıpkırmızı olmuştu. Bodrum'la beraber kahve alıp kütüphaneye gitmiştik. Başım ağrıyordu ama proje ödevini yetiştirmemiz lazımdı. İkimizin de huyuydu ödevleri son güne bırakmak. 2  günümüz kalmıştı ve yeni başlıyorduk. Geceye doğru çoğu işimiz bitmişti ve yarın cumartesi olduğundan kütüphane 00.00'a kadar açıktı.

Telefonumu aldığımda saat 22.48'di ve yorulmuştum. Bodrum'u evine giden durağa yolladıktan sonra şarkı açıp kulaklığımı takıp kendi otobüs durağıma doğru yol almaya başlamıştım. Bilmiyordum ki otobüs hiç gelmeyecekmiş.

Durakta beklemeye başladım ama ne gelen vardı ne geçen. Bi çocuk gelip yanıma oturmuştu. Gördüğüm kadarıyla WhatsApp'tan arkadaşlarıyla konuşuyordu. Bana neydi ki ondan. Saat 00.00'a yaklaşıyordu. Annemle konuşmuştum evde değillerdi ve ben hala gelmeyecek olan otobüsümü bekliyordum.

Yanımdaki çocuğun bana seslendiğini farkettim. Kulaklığımı çıkartıp "efendim" dedim. "Ne bekliyorsun" dediğinde aval aval yüzüne bakıyordum. Acaba otobüs durağında otobüsten başka ne bekleyebilirdim ki.

"Seni bekliyorum" dedim dalga geçercesine. O da "ne tesadüf ben de seni" dedi. "Bu saatte otobüs bekleyen tek deli olabilirsin" dedi. Ne bana deli mi demişti o. Şaka mıydı bu çocuk. "Sen ne bekliyorsun" dedim ve "başına bir şey gelmesinden korktuğum için yanındaydım" dedi. Vay be düşünülüyormuşum. Evimle kütüphane arası yürüyerek 1 saat falandı ve bu tanımadığım çocukla şuan evime doğru adımlıyorduk.

"Bu arada ben Barlas memnun oldum" dedi. "Ben de Bal" dedim. "İsmin ne kadar hoşmuş" dediğinde garip bi şekilde etkilendiğimi farkettim. Sohbeti sarıyordu ve tatlı çocuktu şuana kadar olan izlenimlerimden yola çıkarak. Evin sokağına geldiğimzde bana numarasını verdi ve kaydettiğimi gördükten sonra uzaklaştı.

Anahtarımı çıkartıp eve girdim. Bir şeyler yiyip etrafı topladığımda yorulduğumu hissetmiştim iliklerime kadar.

Barlas'ın WhatsApp profiline girdim stalklamaya başladım. Ne yalan söyleyeyim yakışıklı çocuktu. Hakkımda kısmında "flu."  yazıyordu. Son görüldüsü kapalıydı. Şuan ona mesaj atma isteğiyle yanıp tutuşuyordum. Ekrana düşen Bodrum'un aramasıyla irkilmiştim. Açıp konuşmaya başladığımızda kütüphaneden sonra olanları anlattım ve bana resmen Barlas'a yazmam için baskı uyguluyordu. Ama yazmayacaktım bir güne bu kadar aksiyon yeterliydi. Lambaları söndürüp yorganımı kafama kadar çekip dizi izleyerek uyumayı istiyordum. Kısa süre sonra uykuya dalmıştım zaten.

14 Şubat 2019

Uyandım saat 09.17'ydi uyku sersemliğiyle telefonumu elime aldım ve suratıma düşürdüm. "YA YETER CİDDEN HER SEFERİNDE TELEFONUMU YÜZÜME DÜŞÜRMEK ZORUNDA MIYIM!!?" diye kendimi azarlıyordum. Dışardan biri görse koşa koşa uzaklaşırdı bu halimden. Ekranımda Bodrum'dan gelen bir sürü mesaj vardı. Şuan bir telefon düşürme vakası daha yaşamak istemediğimden Bodrum'u arayıp telefonumu yastığa bıraktım. 

Bodrum'un endişeli sesiyle iyice kendime gelmiştim. "GÜNAYDIN AMA BANA HİÇ GÜN AYMADI BULUŞUP ŞU ÖDEVİ HALLETMELİYİZ" diye bağırmıştı. "Bak şimdi sakince bize geliyorsun ve burda bu ödevi bitirip kahve içmeye çıkıyoruz" demiştim. Sakinliğime ben de şaşırdım ama olsundu. Bi yarım saat sonra Bodrum gelmişti. Sibel Abla açmıştı kapıyı ki duymamıştım. Bodrum'u görünce karşımda bi tık korkmuştum. "Manyak kız eve ne ara girdin?! "dedim. "Bal'cığım Sibel Abla boşuna burada hizmetli değil."dedi ki haklıydı. Dün olanlardan sonra kafam uçmuştu bi tık.

Çalışma odasına geçip başlamıştık ödeve ikimiz de diş hekimliği birinci sınıf öğrencisiydik. Bodrum, 2000'ler pop şarkılarıyla şuan ki ambiansı değiştirmeye çalışıyordu. Ödeve cidden başladığımızda saat 10.30'du. Şuan ise 17.43'tü. İkimiz de cidden çok yorulmuştuk. Bodrum koltuğa yığılmış uzun sarı saçları yüzüne gelmiş böyle hem komik hem korkunç duruyordu. Kahkaha attım. "Bodrum korkunçsun" dedim ama benim de halimin ondan geri kalır yoktu. "Bal, özür dilerim ama sen daha korkunçsun" dedi ve bi kahkaha patlattı. İkimiz de çok acıkmıştık. Bodrum'u bilmiyorum ama ben cidden aşırı acıkmıştım. 

Bodrum'la kararlaştırıp pizza sipariş etmiştik ve onu beklemeye başladık. Pizzalarımızı beklerken arka bahçede armut koltuklarda ikimiz de tabiri caizse açlıktan kıvranıyorduk. Nihayet kapı çalmıştı duyar duymaz neredeyse kapıya uçarak gittim. gözlerimde pizza emojisi vardı resmen. Bodrum mutfaktaki masadaydı. Pizzayı ikimiz de çok seviyorduk ve bayıla bayıla yedik. "Ohh be dünya varmış" dedi Bodrum. Bu kız her haliyle çekici ve komikti. Onun bu haline tebessüm edip telefonumu elime aldım. 

"Barlas kişisinden 1 yeni mesaj"  Kalbim yerinden çıkacaktı resmen.


Merhabalarr hikaye 2022 Haziran gecesi intihara kalkışan Bal'ın yıkımını sağlayacak 3 sene önceki süreci yani 13 Şubat 2019'dan itibaren yaşadıklarını ele almayı düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz teşekkürler <33 (Bu arada oylarınızı eksik etmeyin :* )

FluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin