açıldığını gördüğü bağcıklarını bağlamak için eğildi, güzelce düğüm yaptıktan sonra yoluna kaldığı yerden devam etti. eğildiği zaman kulağından hafif çıkan kulaklığını düzeltti ve şarkıya uyan ritmik adımlarına odaklandı. ayak hareketlerinin ritimle uyumu hoşuna gitmişti.
yol ayrımına geldiğinde gözlerini ayaklarından ayırmadan sağ aralığa girdi. son iki gündür yaşadığı sahneyi bir kez daha yaşadı, birine çarptı. fakat çarptığı kişi bu sefer yabancı sayılmazdı.
"oh, selam minho."
"özür dilerim. dönerken önüme bakmalıydım."
"senden aynı cümleleri dinlemek beni yormuyor, eğer öyle düşünüyorsan."
minho ilk defa başını kaldırıp net bir şekilde uzun çocuğun yüzüne baktı. gözünün altındaki ben gözüne takıldı fakat oraya bakarak çok oyalanmadı.
"seni yormaya çalışmıyorum. söylemem gereken başka bir şey olduğunu düşünmüyorum."
"mutlu oldum," dedi ve uzun çekik gözleriyle gülümsedi çocuk.
"ben hyunjin bu arada, dün söyleyememiştim."
"tanıştığıma memnun oldum, hyunjin."
"ben de, minho."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ışıklar söndü, şimdi sen ve ben. hyunho
Fanfictiondans ederken karanlıkta, parlıyoruz inatla. - hyunho minific! - kısa bölümler!