-1- " One More Time? "

69 4 2
                                    


Sizce de hayat çok saçma değil mi? Doğuyorsun,mutlusun,acı çekiyorsun,ölüyorsun.Ben hayata acı çekmek için gelmişim,amacımı bilmiyorum.Neden geldiğimi neden gitmediğimi.Kardeşim için yaşıyorum aslında.O hasta.Genellikle çocuklarda ve gençlerde görülen bir hastalık var onda; Ependimom.Tedavisi ameliyatmış.Ancak daha 7 yaşında olduğu için ameliyat olamazmış.

" Abla şunun sesini kıssana artık." Dedi yanımda yatan kardeşim,Robert.Ona gıcık gıcık baktım.O hasta olduğunu bilmiyordu,bilmemesi gerektiğini düşündük.

" Ya sen uyusana hala ayaktasın." Dedim cama yaslanarak.Güneş çoktan doğmuştu.Robert birşeyler mırıldanıp bacağıma geri kıvrıldı.Tatlı şey.Bir süre sonra ' California'ya Hoşgeldiniz ' yazısını gördüğümde rahatladım.

Sonunda gelmiştik bu şehre.4-5 saattir yoldayız.Kendim için değil Rob'un dinlenmeye ihtiyacı var.Yar

Yarım saat sonra araba durdu.Babam arabadan indiğinde annem koltuğundan arkaya döndü.

" Hayatım sen Robert'ı odasına çıkar.Uyusun o.Tamam mı? " dediğinde sadece kafamı salladım.Annemle iyi anlaşırdık.Babamla aynı şeyi söyleyemezdim.Onla çok kavga ederdik,sebepsiz kavgalar.Annem arabadan indiğinde kapımı açtı,bende Rob'ı kucağıma alıp arabadan indim.Evler yan yana ve bahçeliydi.Güzel bir görüntüsü vardı.İlerlerken bir grup çocuk gözüme takıldı.Telefonlarla birşeyler yapıyorlardı.Boşverip eve girdim.Ev baya büyüktü.Salon tam da istediğimiz gibi rengarenkti.Kırmızı koltuklar,beyaz kırlentler,şömine,camdan sehpa,havuzlu arka bahçe ; Harika!

Ahşap merdivenlerden çıkıp mavi kapısı olan odaya girdim.Burası Rob'ın odasıydı.Maviyi çok severdi.Yavaşça yatağına yatırıp üstünü örttüm.Melek gibi uyuyordu.

Lanet olsun! Neden bu hastalık ondaydı ki! Neden bende değilde onda! O ne günah işledi ki?! Yine krizlerim başlıyordu.Hızlıca Rob'ın odasından çıkıp kendi odama girdim.Kapıya yaslanıp ağlamaya başladım.Yavaşça aşağı kaydım.Dizlerimi kendime çektim.Ardından daha önce hiç duymadığım bir erkek sesi duydum.

" İyi misin? " yerimden sıçrayarak söyleyen kişiye baktım.Benim yaşlarımda,yakışıklı bir çocuktu.Daha önce görmemiştim.Keşke görseymişim ama.

" Sende kimsin?! Ne işin var burda! " dedim bağırarak.Yanıma eğilip ağzımı bir eliyle kapatıp diğer eliyle sus işareti yaptı.

" Şşşt bağırma.Tamam mı? Şimdi elimi ağzından çekeceğim ama bağırmayacaksın? Herşeyi anlatacağım." Dediğinde kafamı salladım.Delimiydi bu çocuk tabii ki de bağıracaktım.Kim olduğunu bilmediğim biri odama girip ağzımı kapatıyor ve bağırmayacağım öyle mi?

" Açıyorum.." deyip ağzımı açtım.2 saniye bekledim.Ayağa kalktım.O da geri çekilip bana bakmaya başladı.Tam zamanı! Deyip kapıya koştuğumda beni havada yakaladı.Ardından duvarla arasına aldı.Ve tekrar ağzımı kapattı.Hadi ama!

" Sana zarar vermeyeceğim aptal kaçmayı kes! Hırsız falan değilim tamam mı! " dediğinde hiç de inandırıcı gelmedi.Boş boş baktım ona.

" Ciddi misin? " dedim.Daha doğrusu çalıştım.Eli dudaklarımda olduğu için konuşamıyordum doğru düzgün.

" Ne? " dedi o da.

" Diyorum ki ciddi misin? " yine mal mal baktı bana.

" Anlamıyorum.." dediğinde bıkkınlıkla bakıp elini ittim.

" Elini çekte anla aptal çocuk! " kafasını sallayıp geri çekildi.Ardından bir erkek sesi daha duydum.

" Flörtleşmeniz bitti mi? " çığlık atarak geri hopladım.Çocuk benim tabirimle ' sapık ' beni kolunun altına alıp ağzımı kapattı.Dolabımdan saçları dağınık iri mavi gözlü tatlı bir çocuk çıktı.Bir dakika bir dakika onun benim dolabımda ne işi var?!

" Nash senin burda ne işin var? " dedi sapık.Adı Nash olan iri mavi gözlü güldü.

" Senden önce tırmandım dostum." Dediğinde iyice tırstım.Sapık dan kurtulup balkona koştum.Şansıma babamı gördüm çitlerin arkasında.Eve kolileri taşıyordu.

" Bab-" sözüm birilerinin üstüme atlaması ve havuza düşmemizle yarıda kesildi.Babam hiç tınlamamış girmişti eve.Arkamı dönüp sudan ıslanmış suratlarıyla tuhaf bakan çocuklara baktım.

" Siz ne halt yediğinizi sanıyorsunuz.Hem evime giriyor beni tehdit ediyorsunuz sonra da beni havuza atıyorsunuz! " dediğimde tam sapık konuşacaktı ki Nash söze atıldı.Bir yandan da elini sallıyordu.

" Dur dur bir dakika.Biz seni ne zaman tehdit ettik? " dediğinde düşünmek bile istemediğim birşeyi yaptım.Sapıkla aynı anda konuştum.

" Kapa çeneni Nash! " irkilip geri çekildi.Kızgın olmasaydım yüz tipine kahkağa atabilirdim.Hızlıca havuzdan çıktım.Üstümde yapış yapış nasıl gireceğim eve?

" Hey bekle! " diye bağırdı sapık arkamdan.Dönmedim kolumdan tuttu.Geri çektim.

" Bıraksana ya! " dedim kolumu çekmeye çalışırken.

" Seni bir daha ne zaman göreceğim? " dediğinde tuhaf baktım ona.Ne demek ne zaman göreceğim?

" Mümkünse hiçbir zaman.." kolumu hızla çekip eve girdim.Annem tabii ki lafa atladı.

" Aman tanrım Laura! Ne oldu sana? " dediğinde bir yalan uydurmaya çalıştım.Odama gizlice giren çocuklarla balkondan düştük diyemezdim ya ona.

" Havuza düştüm.Sorun yok üstümü değiştirmem gerek." Diyip odama koştum.Nedenini bilmediğim bir şekilde sırıtıyordum.Odama girip üstümü değiştirdim.Yatağıma atladığımda düşündüğüm tek birşey vardı..

" Onu bir daha ne zaman göreceğim?"

Letter To A Comet || C.D FanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin