❥eighteen°

3.8K 290 132
                                    

Keyifli okumalar
•••

Ertesi gün

"Taehyung, benimle konuşmamaya devam mı edeceksin?" Matematik hocasının sesimi duymaması için en kısık seviyede mırıldanarak sıranın altından taehyung'u dürttüm.

Okula geldiğimden beri benimle konuşmuyor, konuştuğunda ise ağzımın payını vererek beni susturup duruyordu. Acaba bir yerde hata mı yapmıştım ki?

Planın onu bana getirmesi gerekiyordu daha da uzaklaştırması değil. Beklentiyle başımı ona çevirip baktığımda onun beni umursamadan pür dikkat matematik hocasını dinlediğini fark ettim.

Tek bir sorun vardı. O da Taehyung'un matematik dersinden nefret etmesiydi.

Tekrardan ona sesleneceğim sırada hocanın dersi bitirmesiyle sessiz bir şekilde herkesin amfiden çıkmasını bekledim. Birkaç dakika içinde amfide sadece hyunglarım ve bir iki kişi daha kaldığında tekrar taehyung'a döndüm. En yukarıda kaldığımız için dikkat çekmiyorduk.

Zaten hyunglarımın bakışları her zaman ki gibi bizde olsa da diğer kişilerin pek de umrunda sayılmazdık.

"Taehyung." ona yeniden bir umut seslenip ellerimden birini yanağına yaslayarak yüzünü kendime çevirdim. Gözlerinde anlam veremediğim bir duygu vardı.

"Konuş benimle, lütfen." Dudaklarımı büzerek gözlerimin dolu dolu olmasını sağladım. Çünkü hep böyle yaptığımda bana kıyamazdı.

"Ne konu da konuşacağız Jungkook? Seninle konuşmak istediğimde beni sürekli reddeden sen değil miydin?" Yüzünde duran elimi indirerek kaşlarını çattığında boğazıma çöken yumruyu geçirmek mümkünmüş gibi sertçe yutkundum.

Biraz haklıydı. Onu sürekli reddeden bendim.

"Özür dilerim. Kendimi iyi hissetmiyordum ama şimdi iyiyim konuşabiliriz." dediğimde kaşları eski haline dönmüş, yan sırada duran bedenimi atik bir hamleyle kucağına almıştı.

Gözlerim irice açılırken panikle etrafıma baktım. Neyse ki hâlâ -canım hyunglarım hariç- kimsenin dikkatini çekmemiştik.

"Bana neyin olduğunu söyle Jungkook. Neden kaçıp duruyorsun? Biz neden böyle olduk hmm?" Arka arkaya sorduğu sorular ile iyice gerilirken ne cevap vereceğimi düşündüm.

Ona aşık olduğumu çat diye söyleyemezdim, yapamazdım.

"Ben... Taehyung söyleyemem. Yapamam. Ama elbet söyleyeceğim. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var. Lütfen anla beni. Senden hiçbir şey saklamayacağımı biliyorsun."

Sözlerimle içine sert bir nefes çekip hemen ardından başını onaylar anlamda sallayarak göğsüme yaslamıştı. Aldığı derin nefeslerden kokumu içine çektiğini anladım. O hep böyle yapar, morali bozuksa kokumun ona iyi geldiğini söylerdi.

Şimdi de aynısını yapıyordu.

Ellerimi yumuşak ve mis gibi kokan saçlarına daldırarak okşadım her telini. Bende onun gibi burnumu saçlarına gömerek soludum kokusunu.

İçime onun kokusunu çektiğim her an huzur doluyor, kendimi en güvenli yerimdeymiş gibi hissetmeme neden oluyordu.

Göğsüme dayalı başını hafifçe yukarı kaldırıp alttan bana baktığında saçlarında duran ellerimden birini yüzüne indirerek yanağını okşadım usulca.

Bu hareketimle gözlerini kapattığında yüzüne daha da yaklaşarak okşadığım yanağına kuş tüyü hafifliğinde öpücük verip kucağından kalktım.

𝐑𝐞𝐚𝐥𝐢𝐳𝐞 ❥𝐭𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin