VIII/ Traumas

535 55 40
                                    

Heyyyy

NABER?

Görüşmeyeli nasılsınız? :,,

Yorumlarınızı bekliyorum✊

Shaker- In the dark

VIII| Traumas




"Bok gibi öpüşüyorsun."

"Sikin çok küçük."

"Yeterince sertleştiremiyorsun."

"Yeterince sevişmiyoruz çünkü."

Kapıyı gürültüyle kapatıp yakalarımı yeniden kavradığında dudaklarıma doğru konuşmuştu. Suratıma dünden kalma al pacino bakışları atarken bile kahretsin ki çok seksiydi.

"Ne tesadüftür ki seninle tüm gece sevişebilirim."

Sertçe yutkunmadan edememiştim cümlesiyle. Kovalanmanın etkisinden henüz çıkamamışken kalbime yeni bir adrenalin yaşatmak üzereydim. Kıyafetlerimiz boya içindeydi ve sevişmek dışında soyunmak için bir bahane daha türetebilirdim. Hangi ara bu kadar azgın bir ergen haline geldiğimi bilmiyordum.

Lanet olası herif libidomun ayarlarına sıçmıştı.

Üst dişlerimi alt dudaklarıma geçirip yüzüne yaklaşmış, parmaklarım okul tişörtünün eteklerine gidip yukarıya doğru ağırca sıyırırken gülümsemiştim. "Geceyi beklemeyi düşünmüyorsun, değil mi?" Alaycıl sesim, yüzlerimiz arasında gidip geldi. Beni öylesine kuvvetli çekiyordu ki kendine, nemli alınlarımız birbirine adeta yapışmış, burun uçlarımız sürtünürken bir nefeslik mesafe kalmıştı dudaklarımızın arasında. Titrek nefeslerimiz, yüzlerimize çarpıyordu. 

Ve Kahrolası bir şekilde ikimiz de sırıtıyorduk.

Garipti. Esasında düşünmeye ara verdiğim hiçbir zamanda bunlar aklıma gelmese de en ufak bir  saniyelik duraksamada içimi kemirecek kadar sıra dışı geliyordu. Hoş, düşünmeyi bıraktığım vakitlerin neredeyse tamamı Felix yanımdayken oluşuyordu zaten. Beni fark ettiren şeyse, 

Gözlerimin önünde yavaştan sönen gülümsemesiyle bana tıpkı ona baktığım gibi bakmaya başlayışıydı.

Saniyeler içinde, düşünmemi engellemek istercesine ittirdi beni yeniden. Sırtım duvara değdiğinde kısa süren bir nefes kesintisi yaşamış, dudakları dudaklarımı sertçe kavradığındaysa gözlerim yumulmuştu anında. Yok saymanın ne demek olduğunu biliyordum. Henüz küçüklüğümde maruz kaldığım muameleler yüzünden mecburen öğrenmiştim. Zorbalıklara, dışlanmalara veya yediğim dayaklara karşı canım daha fazla yanmasın diye olayları hep yok saymış, umursamamayı adet edinmiştim. Bu benim koruma kalkanımdı. Canım daha fazla yanmasın diye oluşturduğum bir zırh, incinmemi engelleyecek görünmez silahımdı. 

Şimdi de gerekiyordu.

Fakat belki de zırha en ihtiyaç duyduğum anda, Felix'in onu bedenimden söküp attığının farkında değildim. Onu soyarken ve beni soymasına izin verirken yaşadığımız tüm yakınlıkları yok sayıyor, ruhsal zırhımı zihnimde yeniden yaratmaya çalışıyordum.

Ve bunun aslında canımı yaktığını bile hissetmiyordum.


-


"Hwang Hyunjin!"

Ders kitabımın kenarını karalarken hocanın sesiyle başımı kaldırmış, baygın bir edayla ona baktığımda kaşlarını havalandırarak devam etmişti.

Okay ¦ hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin