Elimden tutup beni odaya sürüklemeye başladı. Odaya girdiğimizde hız kesmeden eli tişörtümden içeriye giriş yapmış ve tenimi okşamaya başlamıştı. Ellerim heyecandan titremeye başladı ve o inadına daha fazla oynuyordu benimle. "N-ne yapıyorsun?" Titreyen sesimi umursamadı ve dudaklarını kulağıma sürttü. Soğuk elini hâlâ tenimde hissediyordum. Dudaklarını elmacık kemiğimde dolaştırıyordu. Elim yavaşça ensesinde yer edinince dudakları gerilmişti. Bu da gülüyor demekti. Ona doğru dönüp yüzünü ellerim arasına aldım ve yavaşça dudaklarını öpmeye başladım. Öpüşüme karşılık verdi ve belimden yönlendirerek kucağına çıkmamı sağladı. Göğüslerimiz birbirine değene kadar ileriye gittim kucağında. Sırtım yatak ile buluşunca utançtan açamadığım gözlerimi sonunda açabilmiş ve yüzüme eğilen yüzüne bakabilmiştim. Ellerimi ensesine atıp onu kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. Karşılık verdikten sonra ayrıldı ve doğrulup tek hamlede tişörtünden kurtuldu. Benim tişörtümü de çıkarttıktan sonra karnımı öpmeye başladı ardından oyalanmadan eşofmanımı çıkarttı. Onu göğüslerinden ittirerek yatağa yatmasını sağladım. Kucağına tırmandım ve onun bana yaptığı şeyi ben ona yaptım. Boynuna sulu bir öpücük bıraktıktan sonra kalçalarımı aletine sürtmeye başladım. Altımda inleyerek ellerini kalçalarıma attı ve kavrayıp sıktı. Dakikalar boyunca boynunu ve dudaklarını öpmüş ve ona sürtünerek zaten kör almış olan ateşini körüklemiştim. Şu an ise kendi eşofmanından kurtulmuş ve baksırımı indirmek için benden izin bekliyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi olsa bile kolumla yüzümü kapatıp başımı salladım. Kendi iç çamaşırından kurtulduğunu hareketlerin anlamıştım. Yüzüme ulaştı ve kolumu narince yüzümden çekip dudaklarımı öptü. "Önce hazırlayacağım tamam mı?" dedi. Gözlerimle onayladığımda orta ve yüzük parmağını bana uzatmıştı. Ve parmaklarını emmem gerektiğini biliyordum. Daha az utanmak için gözlerimi kapattım be parmaklarını ıslattım. Alt tarafımda hissettiğim parmaklarının içimde olduğunu kesilen nefesimle fark ettim. Parmakları içimde hareket etmeye devam ediyordu ve tek yapabildiğim boğuk inlemeler bırakmaktı. Omuzuna tutunmuştum bir yandan. O ise çeneme yumuşacık öpücükler bırakıyordu. Narin öpücüklerini her hissettiğimde gözlerimden düşen yaşları fark edince beni incittiğini düşünüp özür dilemeye başladı. Ama ben, onun yumuşak ve sevgi dolu öpücüklerine ağlıyordum. Onun sevgisini hakedecek ne yapmıştım? Tabii bu o içime girene kadar devam etti, sonra küfür ederek irkilmiş ve sırtına tırnaklarımı geçirmiştim. "Ah, a-cıyor." Biraz önce aşırı dozda sevgiden döktüğüm göz yaşlarımın kuruduğu yerler yapış yapıştı ve bu iğrenç hissettiriyordu. "Dayan biraz." Hyunjin'in, inlemesi fazla güzeldi. Sabaha kadar kulağıma inlese dinlerdim. Acım hafifliyordu ve bu şey inanılmaz zevk vermeye başlamıştı. Hareketlerini hızlandırdığında odada sadece ikimizin yüksek inlemeleri yankılanıyordu. Sabaha kadar inlese dinlerim demiştim ya, sabaha kadar seviştik. Ve hiç bıkmadan, usanmadan bana her seferinde 'Seni seviyorum.' dedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
