Yer mi lan Anadolu çocuğu? Minsung

Bölüm 50 FİNAL🐿️🐇

Çığlık atmamak için zor dururken ağlar gibi bir ses ile konuştum.

"Jisung, kurbanın olayım gidelim artık çocuklar ağaç oldular meyve verecekler."

"Dinozorum olmadan hiçbir yere gitmem!" diyerek arayışına devam etmişti. Sinirle bağırdım.

"Ağh!"

Sabah saat dokuzdan beri Jisung'un uyku oyuncağını arıyorduk. O olmadan uyuyamazmış, onsuz ne yaparmış, geceler kabus olurmuş falan filan bir sürü şey saymıştı. Bana sarılıp uyursun dememe rağmen kabul etmemişti.

Changbinin onuncu aramasını da açıp telefonu omzuma kulağım arasına sabitledim.

"Al-"

"Ya neredesiniz amına koyayım ağaç olduk, meyve verdik hatta meyvelerimizi toplayıp sattılar bile! Neredesiniz lan!"

"Jisung'un dinozorunu arıyoruz dedik ya oğlum bulamadık daha ne yapalım."

"Jisung'un dinozorunu siktim öldü. Çıkın lan şu evden Bay Bang gelmiyorlarsa gidelim otobüsle gelsinler diyor."

"Lan tamam be! Çıkıyoruz birazdan bir bulalım."

Changbin tekrar küfür edecekken suratına kapatıp bıkkın bir nefes verdim. Çekmeceyi komple boşaltıp aptal dinozoru ararken Jisung'un ağlama sesi ile koşarak onun yanına gittim.

Balkonun korkuluklarına yaslanmış aşağı bakarak ağlıyordu.

"Minhoş pezevenk köpekler dinozorumu parçaladı."

Ya gerçekten siktir. Koca bir siktir! Asla susmayacak sürekli ağlayacaktı. Bir şeyler yap Minho. Düşün, düşün...

"Tamam aşkım ağlama alırım ben sana." dedim kendime çekip başını göğsüme yaslarken. Burnunu çekerek boğuk sesi ile konuştu.

"Onun yerini tutmaz ki! Dört yaşımdan beri benimle o!"

"Tamam ben olurum senin dinozorun."

Sinirleri bozulmuş olacak ki kıkırdadı. "O nasıl olacakmış?"

Ondan ayrılıp kollarımı kendime çektim ve ellerimi de öne uzattım ulan Jisung bana neler yaptırıyorsun ya.

T-Rex taklidi yaparken Jisung kahkaha atmaya başlamıştı. O gülünce ben de gülmeye başladım.

"Of aşkım ya çok salaksın."

"Hadi gel gidelim artık çocuklar sövüyordur bize." Başını sallayıp elimi tutmuştu ben önde yürürken o arkamdan pıtı pıtı geliyordu. Bir anda durup ona döndüm ve dudaklarına kelebek öpücükleri kondurdum.

"Çok tatlısınız Bay Han sizi kaçtığınız cebime geri koymalıyım."

Kahkaha atıp sırtıma atladı. "Madem benim dinozorum sen oldun o zaman sana bineceğim."

"Biin, bu ilk değil ya." diyerek güldüğüm sırada omzuma vurdu. "Sussana be."

O sırtımdayken tekerlekli bavulları alıp kapıyı açıp dışarı çıktım. Jisung son anda uzanıp anahtarlarını aldı.

Kapıyı çekip kapattım ve bavulları alıp asansöre ilerledim. Asansör bulunduğumuz katta olduğu için kapıyı açıp içeri girdim.

"Uzun olmak böyle bir şeymiş demek Hyunjin, Seungmin ve Jeongini şimdi anlıyorum." dedi düğmeye basarken. Hafifçe güldüm ve "Ellerini sallama öyle sıkı tutun düşeceksin." dedim.