16.Bölüm: Source of Happiness

1K 94 42
                                    

Evet ikimizde suçluyduk.

"Bundan sonra birbirimizden bir şey saklamayalım ve ilk önce birbirimizi dinleyelim."

"Haklısın."

Elini tuttum ve dudaklarıma götürüp bir öpücük kondurdum.

"Size bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim. Söz veriyorum."

Bu lafı söylerken kendimden çok emindim ve ben verdiğim sözleri tutardım. Ama nereden bilebilirdim ki ileride bu sözü istemeyerek bozacağımı?

16.Bölüm: Source of Happiness

(3 ay sonra)

"Hyunjin hazır mısın?"

"Hazırım aşkım hadi gidelim."

Şuan hastaneye bebeklerin cinsiyetini öğrenmeye gidiyorduk. Normalde birkaç hafta önce doktor öğrenebilecemizi söylemişti ama biz istememiştik. Hayatımızı yoluna sokmaya çalışıyorduk. Yorucu günler geçirmiştik. Bu mutluluğu her şey düzene girince öğrenmek istemiştik.

Bu üç ayda çok şey olmuştu. İlk olarak hastaneden çıktığımızda Felix'le oturup adam akıllı o konu hakkında konuşmuştuk. Bana annemden dinlediklerini anlatmıştı. Bir süre sindirememiştim duyduklarımı sonuçta zor şeylerdi bunlar benim için.

Annem benimle konuşmak istemişti benimle ilk önce bu isteğe pek yanaşmasam da sonrasında kabul etmiştim. Buluşup konuşmuş ve aramızdaki bazı şeyleri çözmüştük.

O adamın yaşadığını öğrenmemiz ise çok uzun sürmemişti. Annem öldü demişti ama birkaç hafta sonra evimizin kapısına bırakılan gelen zarfta yazan tehdit bunun doğru olmadıpını göstermişti. Adamın gözünü intikam hırsı bürümüştü. Annem bu durumdan dolayı korkmaya başlamıştı.

Benim ise önceliğim hep Felix olmuştu. Bebeklerin korktuğumuz gibi üçüz, beşiz değil de ikiz olduğunu öğrenince derin bir nefes almıştık. Bunun için mezun olduktan sonra daha büyük bir eve çıkmıştık. Aynı üniversiteyi tutturmuştuk. Evimiz de üniversiteye yakın bir yerdeydi.

Felix bu süreçte yorulmuştu. İlk başlarda mide bulantıları, kusmaları çok olmuştu ama zamanla azalmıştı bunlar. Şimdi ise beşinci ayına neredeyse girmiş ve karnın hafiften belli olmaya başlamıştı.

Hamilelik ona daha fazla tatlılık katmıştı.

"Hyun arabanın anahtarını almadan nereye gidiyorsun?"

"Ah... Özür dilerim bebeğim. Unutmuşum."

Salona gidip unuttuğum arabanın anahtarını alıp bebeğimin yanına geri geldim. Arabanıj yanına gittiğimde ön kapıyı açıp binmesine yardımcı oldum. Beş aylık hamileydi fakat Felix küçücüktü ve bebekler ikizdi. Bu yüzden şuan bile bazı hareketleri çok kısıtlıydı.

Hastaneye vardığımızda artık ezberlediğimiz koridorlardan geçip doktorunun odasına girdik. Doktorumuz yaklaşık olarak bir yıl önce arkadaşımız olan Chan'in sevgilisi Jeongin'di.

"Hoşgeldiniz."

Jeongin sıcak gülümsemesiyle bizi karşılamıştı.

"Hoşbulduk." dedim bende yüzüme sıcak bir gülümseme takınarak.

Felix'te Jeongin' e gülümsemişti.

"Nasılsın Felix, bebekler umarım seni çok zorlamıyordur."

"İyiyim Jeongin ama bebeklerin zorlama konusuna gelirsek kendimi hep yorgun hissediyorum."

"Ah, bunu konuşmuştuk. Bünyen zayıf ve ikizlere hamilesin. Kolay geçmeyeceğini biliyorsun." dedi Jeongin ciddi bir ifadeyle.

"Evet biliyorum."

"Hadi sen uzan şöyle, karnını aç."

Felix onaylarcasına kafasını salladı ve sedyeye uzandı, karnını açtı. Jeongin jeli karnına sıktı ve aleti dolaştırmaya başladı.

"Biz cinsiyetlerini öğrenmek istiyoruz." dedim hevesle.

Jeongin şaşırmış bir ifadeyle bir bana bir Felix'e baktı. Büyik ihtimalle son iki seferdir söylemesini reddettiğimiz içindi.

"Ah, tamam öyleyse. İlk bir bakalım ufaklıklar nasılmış. Sonrasında söyleyeyim cinsiyetlerini."

Felix kafasıyla onayladı. Jeongin aleti karnında gezdirdi bir süre boyunca. Birkaç düğmeye bastı ve odanın içinde sesler yankılanmaya başladı. Bunlar bebeklerimizin kalp atışıydı.

Bakışlarım hızlıca Felix'i bulduğunda onun da bana baktığını gördüm. Gözlerindeki mutluluk tarif edemeyeceğim kadar güzeldi ve bu an da tarif edemeyeceğim kadar büyülüydü.

"Eveeet, şimdi gelelim bebeklerinizin cinsyetine."

Heyecanla ikimizde kafamızı Jeongin'e çevirdik. Kalbimin artık ağzımda attığına emindim.

"Tebrikler... İki tane güzeller güzeli kızlarınız olacak!"

Etraftaki sesler kesildi. Zaman durdu. O an sadece Felix, ben ve kalp atışlarımız, nefes seslerimiz.

İki tane küçük kızımız olacaktı. Bizim kızlarımız... Umarım Felix'e benzerlerdi. Çünkü Felix güzelliğin vücut bulmuş hali gibiydi. Kısık gözleri, küçük burnu, dolgun dudakları ve çilleri... Kızlarımızın da çilleri olsa ne güzel olurdu, aynı Felix gibi.

"Duydun mu Hyun? Kızlarımız olacakmış."

Ağlayan sevgilimin yanağına koydum elimi. Baş parmağımla akan gözyaşlarını sildim.

"Duydum bebeğim. Umarım ikisi de sana benzer, senin gibi eşsiz olurlar."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


.
.
.
.

Okuduğum ficlerde bebekler hep erkek oluyordu. Hep kız bebek olmasını isterdim. Sanırım bu içimde ukte kaldı, iki bebeği de kız yaptım.

Ayrıca bu bölüm biraz kısa oldu biliyorum, sadece bebeklerin cinsiyetine yönelik bir bölüm olsun istedim. Bide bu son birkaç bölümdür çok zaman atlaması yaptım, biliyorum. Ama konuyu bağlamam için yapmam gerekiyor. Çünkü fic beklediğimden daha uzun oldu.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...🤍

You Are My Star 🌟 | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin