18.Bölüm:Painful Happiness

936 80 38
                                    

Akşama doğru Felix kucağımda uyuyakalmıştı. Kafasını bacaklarıma koymuş ve birkaç dakika içerisinde uykuya kendini teslim etmişti. Ben ise bir elimi Felix'in saçına koymuş okşuyordum, aynı zamanda da diğerleriyle koyu bir sohbet içerisindeydim.

Gözlerimi kucağımda yatan bedenin yüzüne doğru yavaşça çevirdim. Büzülmüş dudaklar, küçük bir burun, kusursuz iki çizgi gibi gözüken kapalı gözleri ve tabiki gökteki yıldızları andıran çillleriyle mükemmeldi.

Kim ne derse desin Lee Felix gerçekten mükemmeldi.

Ve Hyunjin'in kalbi sadece bu mükemmellik için çarpıyordu.

18.Bölüm: Painful Happiness

(1 ay sonra)

Kapımın iki defa tıklatılmasıyka beraber kafamı yavaşça o tarafa çevirdim. Felix kafasını hafif uzatmış bana bakıyordu.

"Gelebilir miyim?"

"Gel bebeğim."

Kapıyı aralayıp yavaşça içeri adımladığında zar zor yutkunabilmiştim. Felix beyaz elbisesinin içinde peri gibi olmuştu. Kocaman olan karnıyla ve aldığı kilolardan dolayı tombullaşmış yanaklarıyla mükemmel gözüküyordu.

"Nasıl olmuşum?"

İki elini de karnına koyup desteklerken etrafında yavaşça dönmüştü. Sonra bana meraklı bakışlarını yöneltmişti.

"Bebeğim sen..."

"Kötü mü olmuş yoksa?"

Anında dudaklarını büktüğünde oturduğum yerden kalktım ve bir elini karnına, diğer elimi ise yanağına koydum.

"Felix sen hayatımda gördüğüm en ama en mükemmel şeysin. Bunu nasıl söylersin bana?"

"Doğruyu mu söylüyorsun?"

Hafifçe kıkırdadım ve dizlerimin üzerinde hafifçe eğilip Felix'in karnına öpücük kondurdum.

"Prenseslerim babanız ikna olmuyor sizce ne yapmalıyım?"

Soruma karşılık ilk zamanlara göre artık daha belirgin bir şekilde, cevap olarak tekme hissederken hafifçe tebessüm etmiştim. Beni her zaman hissediyorlardı, onlarla konuşunca tekmelerini asla bizden esirgemiyorlardı.

"Prenseslerim seni öpmemi söylüyor?"

"O zaman öpebilirsin bence."

Felix'in yüzü hafif kızarmıştı. Utanınca tatlı oluyordu. Ama utanmış hamile bir Felix...

"Öpmeliyim o zaman."

Yerimden doğrulup yüzümü Felix'in yüzüne yaklaştırdım ve dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum. Kafamı geri çekip o güzel yüzünü izleyeme koyuldum.

~

"Hazır mısın bebeğim?"

"Evet Hyun. Çok heyecanlıyım ama çokta yorgunum. Şuan bile yoruldum. Lütfen bahçeye çıkıp çabucak oturalım."

"Tamam bebeğim. Hadi gel, bak bizi alkışlıyorlar."

Yavaşça dışarıya doğru yürüdüğümüzde bizi alkışlayan ve gülümseyen insanlarla karşılaşmıştık. Yavaş adımlarla masaya doğru ilerledik. Felix'in oturması için sandalyeyi çektim. Bir elini destek alma için koluma koydu, diğer elini ise tekrardan karnına yerleştirmişti.

İkimizde yerlerimize oturduğumuzda nikah memuru, o klasik açılışı yaptı.

"Hwang Hyunjin, Lee Felix'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

You Are My Star 🌟 | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin