- 5 -

57 4 48
                                    

Ertesi gün Taehyung, sabaha doğru yatmasına rağmen oldukça dinç ve enerjik bir şekilde güne başlamıştı.

Yataktan kalktığı gibi banyoya girmiş, ılık bir duştan sonra son ses şarkı açarak hazırlanmaya başlamıştı.

Bugün özel bir gün değildi. Mutlu olması için bir sebep yoktu belki ama üzgün olması için de bir sebep göremiyordu.

Üstünde siyah bornozu, başında beyaz tavşan tancı ve ayağındaki beyaz pofuduk terlikler ve mikrofon olarak kullandığı kırmızı tarağıyla tuhaf ama ona has olan zıtlıklarıyla bir yandan şarkıya eşlik ediyor bir yandan da yüzüne kil maskesini sürüyordu.

“I'm beautiful in my way
'Cause god makes no mistakes.”

Yeontan, yattığı yataktan başını kaldırıp Taehyung'a 'sabah sabah nereden geliyor bu enerji' dermişçesine bir bakış atıp yataktan atladı ve odadan çıkıp daha sessiz bir yer aramaya başladı. Birilerinin aksine uykusunu henüz alamamıştı.

Taehyung kil maskesini yüzünden temizledikten sonra tonik ve nemlendirme işlemlerini halletti ve ardından giyeceği kıyafetleri seçmek için dolabının karşısına geçti.

“Don't hide yourself in regret
Just love yourself and you're set.”

Dolabını karıştırırken beyaz bir tişörtü aldı ve birkaç saniye dudağını büzerek tişörte baktıktan sonra gülümseyip yatağının üstüne koydu. Kendine göre bir kombin hazırlamıştı.

Dolabı biraz daha karıştırıp önü kısa arkası uzun leopar desenli gömleğini buldu ve onu da beyaz tişörtün yanına, yatağın üstüne koydu.

Geriye sadece pantolon seçimi kalmıştı. Dar kesim siyah bir pantolon mu yoksa yine siyah bir wide leg mi giyse karar veremedi. Yatağının üstündeki tişörte ve gömleğe bakıp elindeki pantolonlara baktı ve en sonunda siyah wide leg giyme kararı aldı.

Kıyafetlerini üstüne giyip saçlarını da hallettikten sonra aynada kendisine son kez bakıp Yeontan'ı aramaya başladı.

Küçük köpek salonda mama kabının yanında yatmış uyuyordu. Taehyung'un geldiğini hissedip gözlerini açtı ve dilini dışarı çıkarıp birkaç kez havladı.

Taehyung gülümseyerek Yeontan'ı kucağına aldı. “Günaydın bebeğim.” dedi ve başını okşayıp öptü. “Baban bugün enerjik hissediyor. Sen nasılsın bakalım?”

Yeontan Taehyung'un çenesini yaladı ve havladı. “Benim aksime sen hala uyumak istiyorsun sanırım.” dedi Taehyung ve Yeontan'ı kucağından indirip mama kabını ve suyunu doldurdu.

Yeontan yemeğini yerken onun başını okşadı ve “Akşam erken gelirsem beraber yürüyüşe çıkarız. O zamana kadar beni uslu uslu bekle tamam mı?” dedi. Yeontan birkaç kez havlayınca gülümsedi. “Aferin benim oğluma.”

Odasına geri dönüp kamerasını, bilgisayarını ve telefonunu alıp saate baktı. Güzel bir kahvaltı için vaktinin olduğunu görünce gülümsedi ve odasından çıktı.

“I'm on the right track, baby
I'm was born this way.”

Taehyung ıslık çalarak lobiye indiğinde çok sevgili özel modeli Jeon Jungkook'un lobide görevliyle konuşmasını beklemiyordu tabii ki.

Altındaki siyah eşofman, üstündeki açık mavi tişört ve dağınık saçlarıyla oldukça rahat gözüküyordu Jungkook.

Tam o sırada Jungkook görevliye gülümsemiş ve “Teşekkürler.” diyerek Taehyung'a dönmüştü. O zamana kadar Taehyung Jungkook'u incelediğini fark etmemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ONSRA | TaeKook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin