15

1.1K 89 137
                                    

Saat akşam 8'e geliyordu ve seul bugün kasvetliydi.Belkide chan doğdu diye ha? Takılıyordum,chanla derdim yoktu.Belimi saran beyaz elbise beni dararken buna alışmış,arka tarafa geldiğimde ayağımdaki ayakkabıları parmak ucuma almıştım.Bu lanet süsler yüzünden ayağım yaa doluydu.Sadece bir tırnağımın morarması sıradan geliyordu.

Başımı kaldırdım,etrafıma bakındım chan'ı görebilmek için.Böylesi bi günde mutlu değildi,kim olabilirdi ki?ailesinin onu yaptırım aleti olarak kullandığını anlamak zor değildi.
Kendiside farkındaydı ancak ses çıkarmıyordu. Hoşnut değildi büyük bir tehdit yüzünden mi yoksa cesaretimi yoktu emin olamıyordum.

Uçları sarı saçlarımı geriye atıp son kez sağ tarafa baktığımda görmek istediğim beden bana doğru ilerliyordu.

Açık sarı saçları,üstündeki beyaz ceket beyaz gömlek ve siyah pantolonla o zengim ailelerin biricik çocuğuna tam uyuyordu.Havayı içime çektim,beni görünce yaptığı bu ufak yaramazlığın utangaçlığı tebessüm olarak yüzünde yer aldığında sol ve sağ dudak kenarındaki gamzeleri belirdi.

Açıkçası o yakışıklı ve bi okadar şirindi.Üstelik bugünkü artı özenli haliyle çok iyi görünüyordu.

Düzensiz atan kalbime söylenerek tek kaşım kaldırdım ve güldüm.

Yanıma vardığında dudağımı araladım
" hadi gidelim suç ortağım"

Herhalde vicdanı sızlamıştı ki bunun farkında olarak yüzünü buruşturduğunda destekle omuzundan tutup ileriye ittirdim

" hadi ama ya biri görürse?" Dememle etrafa bakındı.Kanguruya benziyordu..

Göz devirip bileğinden tuttum ve hızlı adımlar atmasını sağladım.Tecrübesizdi.

Ses çıkarmasada gözlerinde tedirginlik görüyordum. Rahatlamasını dileyerek dudağımı araladım.
" Sakin ol kanguru bizim yokluğumuzu fark etmeyecekler,ederlerse gezdik deriz" yüzü bana yan döndüğünde başını tamam anlamında salladı.

Yaklaşık 5 dakika yürüdük.

Önümüzdeki markete girip içecek reyonuna ilerlediğimde dolaptan beğendiğim içecekten ve birkaç atıştırmalık aldım ödemeyle poşetle marketten çıktım.

Chan hızlı adımlarla yanıma geldiğinde ona önüm elimdeki poşeti sallayarak
" Ağır içecekten kastım ne olabilirdi başka? Yakınlarda çardak olmalı " gözlerimi etrafa çevirdim.

Pes ederek omuzlarını saldı"Endişe etmekte aptallık ediyordum.Bugünü sana  bırakıyorum yunhee"
Dediğinde sırıttım ve yürümeye başladım.

Onun rahatlamasını sağlayacaktım,bu günde gevşek ve mutlu olması lazımdı.Bunu niçin yaptığımın sorgulanması saçmalıktı,iyilik bedavaydı ve onu anlayabiliyordum ortaokuldaki hâlimi anımsatıyordu.

Mırıldandım yürür ken" bana niye yunhee diyorsun?"

Gözlerini üzerimde hissediyordum,saçma birşey sormuşum gibi konuştu " çünkü ismin?"

Ona döndüm ve gözümü kıstım" ah öyle mi?" İsmimi yeni öğrenmiş gibi konuştuğumda gözümü kaçırdı
" bence yunhee ismin daha güzel " 

Surat ifadesine güldüm,parmağımı ona işaret ettim " utangaçmışsın" 

Ardından ters bir bakış yolladığında susarak önüme döndüm ve ellerimi arkada birleştirdim.
" 1 saat önce kustun ve eminim kafan allak bullaktır,bunu niye yapıyorsun?" Niçin onun için uğraştığını soruyordu.

my hidden lock,bang chanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin