Hızlı adımlarla evden çıkıp otobüs durağına doğru ilerliyordum yağan yağmurlar yerde birikinti oluşturmuş adımlarımın her bir birikintiye denk gelişinde üzerime pis yağmur suyuyla karışık çamur bulaşıyordu.
Ayaklarımın içine botum sayesinde su geçmesede paltomun altlarını yağmur suyu ve çamurla yalayıp geçiyordu ama umursamadan adımlarımı dahada hızlandırıp kollarımı başıma doğru yağmura siper ederek ilerledim. Bir an önce kendimi durağa atma peşindeydim.
Durakta oturmuş kocaman botlarımın olduğu ayaklarımı bir ileri bir geri çocuk gibi sallayıp öylece yağan yağmuru izliyordum.
kafamı çevirip baktığımda yanıma üstü başı çamur olmuş bir öğrenci oturmuş olduğunu fark ettim. Yağmurdan dolayı hızlı gelmişti herhalde çünkü nefesi daha ciğerinden kurtulamadan bir yenisini alıyordu içine
Ona baktığımı fark edince hızlıca" hyung acaba mendiliniz varmı?" Diye sordu. Cidden bu çamur adam haline küçük bir mendilin faydası dokunur muydu bilmiyorum ama sorusuna başımı sallayıp ellimi paltomun cebine attım. Mendili elime alıp uzattığımda düşündüğüm gibi üstünü silmedi sadece cebinden çıkarmış olduğu üstü ıslak çamurla dolu ucunda V harfi olan kolyesini silmeye başladı
Hızlı hızlı nefes alıp vererek sertçe üstünü silmeye devam ettiği sırada birden başını kaldırıp "mendil için teşekkürler" diyip tüm dişlerini göstererek sevimlice gülümsedi biraz garip bir çocuğa benziyordu ama güzel gülüyordu.
"Üstünü başını bir kenara atıp sadece kolyeyi temizlediğine göre senin için önemli herhalde ha?" Diye konu açmaya çalıştım çünkü durakta öylece bekleyip yağmuru izlemekten artık gerçekten sıkılmıştım.
Çocuk cevap vermedi sadece başını sallamakla yetindi. Herhalde konuşma peşinde değildi derke-
Birden yerinden fırladı ve gelmiş olan otobüse doğru ilerledi arkasına ufak bir bakış atıp sırıttı bende başımla selam verdikten sonra otobüse bindi ve hızlıca uzaklaştı..
giden otobüsün yerde birikmiş olan suları sıçratmasını izledim arkadan. Hayla yağmur durmamış daha da şiddetlenmişti muhtemelen benim bineceğim otobüste bu sebepten ötürü gecikti diye geçirdim içimden
.
.
Sonunda binmem gereken otobüs geldi cidden ne kadar bekledim diye saatime baktım ilerlerken bayağı üşümüş olmalıyım ki girer girmez çarpan sıcak hava ile kaslarımın birden gevşediğini hissettim.Hemen boş bir yer bulup çuval gibi bıraktım kendimi Tabi hemen yanımda oturmakta olan teyzeyi kendimi atınca fark ettim biraz tombul olmalı ki kalçaları sace kendi koltuğunu değil benim koltuğumun bir kısmını bile kapladığını fark ettim çok dip dibe durmamak için biraz daha ters tarafa doğru kaydım kalçamın bir kısmı koltuğun dışında kalmıştı
Teyze yolculuk boyunca dik dik bana baktı bir süre sonra bende bakışlarımı onun bakışlarından rahatsız olup ona çevirdiğimde "ne yakışıklı çocukmuşsun sen bekarmısın bakalım ?" Dedi
Bu ıslanıp lağım faresi gibi olmuş halime yakışıklı deyince burukça gülümseyip "Evliyim teyzeciğim."dedim kısa keserek.
Teyze kaşlarını çatıp yüzünü buruşturdu daha sonra yakasından sarkan ipli yaşlı gözlüğünü alıp taktı anında küçük gözleri gözlükle birlikte kocaman olumuştu
Bakışlarını parmaklarıma indirdiğinde muzipçe gülüp "ama yüzüğün yok ki oğlum" dedi ve kıkırdadı
Dediği şeyle kaşlarımı çatıp ellerime baktım ve gerçekten bir şey yoktu birden afalladım ve sağa sola baktım sonra aşağı eğilip belki düşürmüşümdür diye bakındım ama yoktu işte
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE (Taekook)
FanfictionYasak aşkı yüzünden kaza geçiren Jungkook hafızasını kaybeder. Jungkook ne biricik gizli aşkını ne de sevdiklerini hatırlar. Aradan yıllar geçer ve Jungkook çoktan hafızasını geri kazandığını sanır ancak kimseden bahsetmediği o yasak aşkı hâlâ zihni...