1.Bölüm "Yerleşme"

11 1 0
                                    

Selam! İlk gerilim,korku hikayemi burada sizlerle paylaşabiliyor olmak gerçekten güzel, Nesrin'in yaşadıklarını anlatan bir hikaye sizi bekliyor. İyi okumalar diliyorum.♡♡

Apartmandaki dairemin yanması sonucu yeni bir ev aramaya başlamıştım,o sırada telefonumun çalmasıyla elimi masadaki telefona uzattım. İlkokul arkadaşım olan Rana beğenebileceğim bir konut olduğundan, beni bugün oraya götürebileceğinden bahsetti.

Elbette bu duruma sevinmemek elde değildi. Öğlen saat bir buçuk gibi beni evine çağırdı arabama binip yola koyuldum.

Evine vardığımda saat iki sularındaydı. Merdivenleri çıktıktan sonra zile bastım kısa süreli beklemeden sonra Rana sonunda kapıyı açabilmişti.

Selamlaşmalardan sonra aç olup olmadığımı sordu, aç olmadığımı bir an önce yeni evime geçmek istediğimi soyledim.

Neyse ki anlayışlı biriydi, dairesinden çıkıp arabama doğru yöneldik, hava sıcaktı bu yüzden arabamın tüm camlarını açmıştık. Yol boyu yeni evimi düşünüp durdum, ormanlık bir alanın çevresinden dolanıyorduk, şehre uzaktı, aslında bakılırsa bu durum beni biraz endişelendiriyordu ormanlık alanda bir ev aramıyordum sonuçta.

Bu uzun süren yolculuğun ardından Rana'nın bahsettiği eve gelebilmiştik. İki katlı ortalama yirmi beş ila otuz yıllık bir binaydi ancak görünüşe göre tadilata gerek yoktu, bir iki temizlik yeterliydi.

Konutun sahibi Gülay hanım, Rana'nın söylediğine göre yetmiş beş - seksen yaşlarında bir hanımefendiymiş, artık çok fazla yaşlandığından ve bir yakını olmadığından bu konutu ucuz bir maliyete satıyormuş, aslında bakılırsa bayağı ucuz bir maliyete.

Bu duruma sevinmiştim okadar da fena olmayan bir ev, üstüne bir de ucuzdu görünüşe göre şanslı günümdeydim.

Evin içine girildiğinde giriş kapısının hemen sağ yanında merdiven vardı ikinci kata çıkıyordu, dürüst olacağım çocukluğumdan beri merdivenli evler her zaman hayalimdi bundan mütevellit sevincim artmıştı.

Salonun içi doluydu temiz koltuklar bir kaç sallanan sandalye ve kitaplık.. evet işte bu! görünüşe göre ev sahibi bir kitap severdi benim gibi.

Aslında fikrimi sorarsanız seksen yaşlarında ve yalnız birinin bu kadar çok kitap okuması... bu çılgıncaydı ! Ama artık kitap için ayrı bir masrafa gerek yoktu en az iki üç yıl idare edilirdi bu da benim için bir artıydı.

Her neyse, üst kata çıktığımda iki oda vardi geniş ve temizdi ancak yatağımın kendime ait olması bana daha cazip geldi bu yüzden yardım etmesi için Rana'ya seslendim, yatağı birlikte taşıyıp yakınlardaki bir çöpe attık. Bügünlük salonda vakit geçirecektim bu duruma pek sıcak bakmasam da.

Rana markete gidip yiyecek ve içecek almamız gerektiğini söyledi, dediğine göre aç kalmamalıymışım, bu kız resmen annemin yerini almaya çalışıyor:D

Elbette market normale göre biraz daha uzaktı, yoldayken Rana"yeni evini beğendin mi?" diye sordu güzel bir evdi fakat bir korku türü okuyucusu olarak evi ilk gördüğümde aklıma gelen şey korkunç perilerdi. Ah dalga geçiyorum tabii ki o kadar da korkunç bir ev değil.

Gereken malzemeleri ve bir tane de fener almıştık Gülay hanım evin elektrik sıkıntısı olduğundan ve sık sık elektriklerin gidebileceğinden, bir fenere ihtiyaç duyacağımdan söz etmiş.

Bir de bu eksikti, yinede fiyatı ucuz olduğundan buna katlanabilirim sanırım. Evet yapabilirim...

Marketten çıkıp arabama bindik ve yola koyulduk, yoldayken bir yandan Rana ile sohbet ediyorduk bilirsiniz onunla görüşmeyi kesmemem gerektiğinden, istediğim zaman onun evinde kalabileceğimden bahsedip durdu.

Arabayı kenara çekip yolun kenarına oturduk, sakin ve huzurluydu aslında bakarsanız toplumdan daha soyut ve uzak kalmak onca şeyden sonra ruhumu arındıracaktı.

Sohbet ediyorduk ki Rana'nın annesi aradı "anneni ziyarete gelmez oldun, sözün vardı unuttun mu?..." Rana annesi ile konuşurken ağaçtaki kirazlar ilgimi çekti üç beş kiraz koparttıktan sonra arabaya geçtim.

Rana'nın konuşmasının bitmesini beklerken az ileride duran evimi incelemeye başladım sandığımdan daha büyüktü.

Biraz daha incelerken camdan görünen kitaplık gözüme çarptı gözümü kitapların üstünde gezdirirken oraya kilitlenmiştim.

Sanki.. sanki izleniyor gibiydim evimde bir şeyler var gibiydi. Belkide sadece yorulmuştum korku ve kafa karışıklığı yaşarken birden Rana'nın beni dürtmesiyle irkildim. "Ne oldu? İlgini bu kadar çok çeken şey nedir? Yoksa evine çok mu hayran kaldın :D.."

"Sadece.. sadece inceliyordum seni aptal :D" Rana'nın endişelenmesini istemediğimden dolayı konuyu geçiştirdim. Bunu yapmazsam başıma bela alırdım öyle değil mi? .d

Her neyse, Rana benim olduğum taraftan diğer tarafa geçip arabaya bindi "annemden yine azar işittim, iki haftaya aile kahvaltısı yapacağız ve bunu unutmamam için durmadan arıyor..." onu pek dinleyemedim aklım kitaplıktaydı, neler oluyor bilmiyorum.

Evimin bahçesine girmiştik bile, o kadar yorgundum ki hemen salona geçip kendimi koltuğa attım.

Rana pek sevememişti yeni evimi, aslında bakarsak burayı görmeden önce böyle bir yer olduğunu düşünmüyormuş, kötü bir enerjisi varmış düşüncesine göre.

Gerçi doğaüstü varlıklarla kafayı bozmuş biri için normaldi.

Bügün benimle kalmak istediğini böylece bir şey olursa yanımda olacağını söyledi. Benim için bir sorun yoktu, onun için diğer koltuğa 2 yastık koydum ışıkları kapattık.

Tabii Rana susar mı elbette hayır "buraya alışamazsan kesinlikle benim evime geçiyoruz itiraz kabul etmiyorum annene arar şikayet ederim beni tanıyorsun yapmayacağım bir şey değil. Acaba yarın da mı kalsam ya da ımm bilmiyorum ki sen ne düşünüyorsun? Hey uyudun mu?.."


•Kitaplıktaki Göz•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin