yazım kurallarına dikkat etmeye çalıştım.Yazım yanlışları için şimdiden özür dilerim
...Taehyung'un ağzından
Çalıştığım kafeden çıkmak için montumu üstüme geçirmiş fermuarını çekmeye başlamıştım.dışarıda kar yağışı durmuş lakin rüzgar tüm şiddeti ile esmeye devam ediyordu.bu yüzden atkımıda boynuma geçirip doladım.
"Yarın erken gelmene gerek yok taetae. dükkanı ben açıcağım."İçerden gelen Min Seo ajumma'nın sesiyle düşünmeyi bir kenara bıraktım
" Sen birtanesin ajumma"dedikten sonra yüzümdeki gülümsemeyle kafeden çıktım.
Çıkmaz olaydım.
Çıktığım gibi yüzüme vuran dondurucu soğuk ile tüm mimiklerim adeta dondu. atkımı yukarı doğru çekerek ağzımı ve burnumu sert rüzgardan saklamaya çalıştım.en azından böyle daha iyidi.
Evim ile çalıştığım kafe arasında uzun bir mesafe olduğu için otobüs ile gidip geliyordum .En yakın durağa doğru yola alırken çantamdan kulaklığımı çıkarıp telefonuma takarak en sevdiğim şarkılardan biri olan Lena Del Rey' in "serial killer" şarkısını açtım. ara sıra kulağa gelen araba kornalarının dışında sessiz olan yolda hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştım .bir yandan sessizce şarkıya eşlik ederken bir yandan da düşüncelere dalıyordum.ben doğdum doğalı hep bir mücadele içinde büyüdüm. küçükken yetimhanede terk edilmiş zavallı bir çocuktan başka birşey değildim.beni o yaşta ayakta tutan tek şey ailemin beni terk etmeden önce elime verdikleri küçük bir kağıt parçasında yazan şu cümleydi "durumumuz düzelir düzelmez seni almaya geliceğiz."
...Ve hiçbir zaman gelmediler...
11 yaşımda yani 6. Sınıfa gidene kadar ben onları bekledim ama gelmiyeceklerini anladığım da o çocuk aklımla ben onları bulmaya karar vermiştim.yetimhane müdüründen yalvar yakar Aldığım ailemin adresine gitmek için otobüse binmiş yol boyu sıcacık ve sevgi dolu karşılancağımı düşünmüştüm. diyorum ya çocuk aklım işte. ve sonra otobüsten inmiş adrese doğru yürümüş ve karşılaştığım yerle yutkunmuştum. çünkü bura da bir çok saray yavrusu gibi evler vardı. adrese varmıştım ki karşıma iki ebeveyin ve bana çok benzeyen,etrafta koşturan küçük bir kız çocuğu çıkmıştı.bunların benim anne ve babam olduğunu anlamıştım.bensiz ne kadar da mutlu gözüküyorlardı. Fark etmemiştim ama onları izlerken gözlerim dolmuştu. Sonra birden bu tarafa baktılar ve beni gördüler önce babam olcak adam sonra sözde annem olacak kadın bana baktı ve yüzlerinde dehşete düşmüş bir ifade yer edindi. Babam bana doğru yaklaştı ve elime para tutuşturup bana burdan gitmemi söyledi.ben o an anlamıştım hiçbir zaman sevilmeyeceğimi.ve babam arkasına dönüp gitti.evet yanlış duymuyorsunuz gitti ve beni arkasında gözyaşlarım ile bırakırken bir an tereddüt dahi etmedi.
Bu anılarımı ve düşüncelerimi bölen şey durağa gelen otobüs oldu. Hızlı adımlarla otobüsün açık kapısından içeri girdim ve kartımı okuttum.saat 02:45 geçiyordu ve otobüsün boş olması normaldi. Otobüste orta kısma doğru ilerleyip cam tarafındaki koltuğa oturdum. Otobüsün camından dışarıyı izlerken otobüsün durmasıyla gözlerimi istemsizce açılan kapıya yönlendirdim. İçeriye saçları dahil simsiyah giyinimli ve maskeli tahminen 1.90 boylarında kıyafeti gibi kendisininde karanlık aurası olan genç bir adam girdi. Siyahın en tehlikeli tonu olan gözleri adeta ben karanlığım,
ben tehlikeliyim diye bağırıyordu. yüzü maskeden dolayı gözükmese de gözlerinin tehlikeli siyahı insanı içine çekiyordu.
Adamı fazla incelediğimi anlayınca utançla kafamı yere eğdim. Adam hemen otobüsün sağ kısmında bulunan benim koltuğumla aynı hizada bulunan çift kişilik koltukların sol tarafına oturdu. Kafamı cama çevirip dışarıyı işlerken izlenme hissiyle yerimden rahatsızca kıpırdandım ve kafamı adamın olduğu yere doğru çevirince beni baştan aşağı süzen bir çift karanlık göz ile karşı karşıya kaldım. Sertçe yutkundum.İlk yazdığım kitap umarım beğenirsiniz bölümü begendiyseniz yildizlamayi ve bol bol yorum yapmayı esirgemeyin hepinizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer on the bus
Mystery / Thrillertaekook -Kafamı cama çevirip dışarıyı izlerken izlenme hissiyle yerimden rahatsızca kıpırdandım ve kafamı o adamın olduğu yere doğru çevirince beni baştan aşağı süzen bir çift karanlık göz ile karşı karşıya kaldım