1.9 : final

343 22 0
                                    

Bittim gözün aysın 😭

*

"Başardık"

Bütün kutular ve bütün eşyalar eve yerleştirildikten sonra yorgunlukla kendimizi büyük yatağa atarken söylemiştim bunu. Taehyung yanımda uzanırken bana dönüp gülümsemişti. Büyük ve boş odayı düzelce ikimizi yansıtacak şekilde düzenlemiştik. Yorgun olsam bile heyecanım yorgunluğu hissetmeme engel oluyordu.

"Yorgunluğumuza değdi"

"Kesinlikle"

Yaklaşıp sarılmıştım Taehyung'a. Yaşadığım bu an öyle gerçek dışı geliyordu ki. En güzel hayalimden bile daha mükemmeldi onun yanında olmak, bu sabaha onunla uyanacak olmak. Yaklaşıp saçımdan öptüğünde gülümsemiştim. Henüz her şeyin başındayken bile bu kadar güzel hissediyorsam devamını heyecanla bekliyordum.

*

1 yıl sonra

"Buraya geleli çok oldu. Baksana her yer toz içinde. Burada kalmadan önce temizlik yapmamız gerek"

"Temizlikten önce etrafı gezebiliriz bence olmaz mı? Bana buraları anlatırsın daha önce hiç gelmedim çünkü"

Arkadan bana sarılmış, boynumu öperken söylemişti. Belime sardığı ellerini tutarken gülümsemiştim. Yıllar sonra gelmişti buraya bende bir yıl sonra adım atmıştım amcamın eski evine. Her yer toz içinde tanınmayacak halde olsa bile her duygu yeni ve tazeydi.

"Önce eşyalarımızı koyalım"

Ondan ayrılmış, bavullarımızı o buraya her geldiğinde kaldığı odaya götürmeye başlamıştım. Peşimden diğer çantalarla geliyordu. Nereye gittiğimi anladığında gülümsemişti. O odayı hatırladığını biliyordum.

"Bu odayı çok özlemişim. Dolabın arkasındaki isimlerimiz hâlâ duruyor mu?"

Bavullarımızı bırakıp yatağa oturmuş, kafamı olumlu anlamında sallamıştım. O isimleri yazdığımız günü çok iyi hatırlıyordum. Gülümsemiş, isimleri kontrol etmişti.

"Neden böyle bir şey yapmıştık hatırlıyor musun?"

"Amcam evi satmak istediğinden bahsetmişti. Bizde yeni sahibine hediye olması adına isimlerimizi yazmıştık"

"Çok aptalmışız"

"Evet ama seninleyken bir şeyleri sorgulamıyordum"

Yanıma oturmuş, birlikte bir süre gözlerimizi odada gezdirmiştik. Her yer toz ve örtülerle doluydu. Anılarımız beynimde baktığım her bir köşede canlanıyor ve adeta odada dönüyordu.

"Özledim biliyor musun? Uyandığımda amcanın papatya çayını seviyormuş gibi yapmayı, büyükannenin atından kaçmayı, yemek masasının altından elini tutmayı"

"Artık gizli saklı tutmak zorunda değilsin"

"Biliyorum. En çokta bunu seviyorum"

Uzanıp elimi tutmuş, küçük bir öpücük kondurmuştu. O zamanlarımız bu halimizi görseydi inanmazlardı emindim. O zamanlardaki ben hiç inanmazdım. Hele o gittikten sonra onu bir daha göreceğime ve daha sonra şu anki gibi yanımda duracağına, korkmadan onu sevip öpebileceğime hiç inanmazdım.

O tarlayı düşündüm. Her şeyin başladığı aynı zamanda bir anda benim için her şeyin bittiği o tarla. Onu ilk kez orada görmüştüm. Arabanın arkasında, pencereden bakarken. Daha sonra evde karşılaşmıştık. Misafirlerin oğluydu annem onu gezdirmemi ve burayı tanıtmamı söylemişti. Benim için sadece ayak bağıydı ama yinede onu her yere götürmüş, bildiğim her şeyi öğretmiştim.

𝐡𝐚𝐫𝐝 𝟐 𝐟𝐚𝐜𝐞 𝐫𝐞𝐚𝐥𝐢𝐭𝐲 ↬ 𝐭𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin