0.1

910 96 465
                                    

herkese selam, ben geldim! ilk bölüme karşı olan ilginiz, güzel yorumlarınız beni ne kadar mutlu etti tahmin bile edemezsiniz 🥺 güzel ilerleyecek, inanın. yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar perisi 🧚💜

ama inan bana sevgilim, seni düşlemek buğulu yüreğimin görebileceği en güzel şeydi.

birkaç dakikadır mektuplarla bakışıyordu, berk. en sonuncu mektubun bu cümlesi şaşırtmıştı. insanlar yazardı. işi olduğundan, görevi haline geldiğinden, eğlencesine... bunlar hiçbiri değildi. gerçek duyguları dökmek, bir nebze dahi olsun rahatlayabilmek adına yazılmış cümlelerdi.

başarılı cümleler vardı. nedendi anlamıyordu, ama yazanları okudukça gerildiğini hissediyordu. korkutuyordu. bu aşk onu korkutuyor, elini kolunu bağlıyordu. daha önce hiç aşık olmamış, birisi de kendisine olmamıştı -iki ay önce sarhoşken aldığı isimsiz bir telefon hariç-.

bu duyguyu bilmemesi, aniden çok güzel ve başarılı cümlelerle itiraflar almak onu irkitmişti.

başta ömer'in ya da kaan'ın bu işte parmağının olabileceğini düşünse de onlardan naif yazılar çıkmayacağını tahmin etmesi gerekirdi. tek seçeneği talya'ydı. kızın davranışları fazlasıyla samimi, sözleri garipti. anlayamıyordu onu.

sıkıntıyla ofladı. başta ömer'in ortaya sunduğu kıvırcık saçlı kızla konuşma fikri aklına yatsa da kaan'ın reddetmesiyle konuşmayacağını anlamıştı.

kızı tanımıyordu, bu nedenle ona nasıl soracağını bilmiyordu. zaten ilk defa konuştuğu birisine böyle bir konuda yardım edecek hali yoktu.

ama berk sonucu her ne olursa olsun bu mektupların sahibini bulmak, en azından kim olduğunu bilmek istiyordu. etrafına üç gündür şüpheyle bakmaktan çok sıkılmış ve yorulmuştu.

aklına sene sonu düzenlenecek tiyatro gösterisi geldiğinde umutla gülümsedi. dün kaan ile süsen konuşurken duymuştu, tiyatro kolunun sorumlu kişisi aybike'ydi. tüm yönetim ondaydı. ayrıca oyun yazımı için yanına birisini arıyordu.

avareler

berk: selam
şimdi size
çok önemli bir
soru soracağım

ömer: ne

süsen: ?

kaan: yine mektup sahibi dersen
onların üstüne oturturum seni

berk: isimsiz gelen
saçma sapan aşk mektuplarını
kafasına takacak birisi gibi mi duruyorum kaan
aşk olsun

kaan: lan oğlum
LAN OĞLUM SİKTİR GİT
dün resmen
gözlerinle takip ettin talya'yı
kız google haritalar yerine
sana bakarak yönünü bulabilirdi

süsen: AHAHESVPGBVPGBVPGBVYGBA
aşırı doğru bu arada
talya kütüphaneye mi gitmiş
aaa berk orada

ömer: bir tek
kızlar tuvaletine gidemedi
o da elinde olmadığı için 👍

berk: boş boş konuşmayın
dün süsenle k*an
tiyatro kolundan bahsediyorlardı

kaan: ismimi sansürlemiş
şerefsize bak

ömer: malum partililer gibisin be berk
zararı olmayan her şeye sansür

kaan: sen beni mi korudun 🥺

gömleğimin cebi / ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin