Çok garipti.Nasıl olur da her gittiği yerde istemsiz bir şekilde karşısına çıkabilirdi?
Bu aralar Mingyu'nun üzerine çok düşündüğü tek şey vardı.Çiçekçideki ve kitabevindeki oğlan.İlk görüşte hemen dikkatini çekmişti.Garip...
Akşam saatleriydi ve Wonwoo neredeyse işten çıkardı.Bu düşünceyle hemen şirketten çıktı ve arabasına bindi.Wonwoo'yu arabasıyla takip edip,nasıl bir hayatı olduğuna bakacaktı.
Aklında iki tane yer vardı;geçen gittiği çiçekçi ve kitapçı.
Önce çiçekçiye doğru sürdü.Normalde böyle takıntılı biri değildi.
Çiçekçinin önüne geldiğinde arabadan indi ve tam içeri girecekken kapının önündeki kapalı yazısını gördü.Belki bir ümit Wonwoo içeridedir diye camdan içeri baktı.Ama görebildiği tek şey karanlık bir dükkandı.
Hayal kırıklığıyla ikinci seçeneği olan kitabevine gitmek için tekrardan arabasına bindi.
Onu bulacağına dair kararlıydı.Jeon Wonwoo'nun nasıl bir hayatı olduğunu merak ediyordu.
Kitabevine gelince dükkan hala açıktı ve ışıkları yanıyordu.Wonwoo'nun içeride olduğu umuduyla beklemeye başladı.
Mingyu bir süre bekledikten sonra dükkanın ışıklarının kapatıldığını gördü.Dikkatini baktığı yere verdi ve dışarı çıkan kişiye baktı.Jeon Wonwoo.
Wonwoo kitabevinden çıktıktan sonra dükkanın kepenklerini kapattı ve anahtarla kepenkleri kilitleyip,anahtarı cebine attı.
Wonwoo yürürken Mingyu arabasını yavaşça sürerek onu takip ediyordu. Wonwoo'nun kulağında kulaklık olması onun için avantajdı.
Otobüs durağına doğru yürüyordu.Otobüse binince daha kolay takip edebilirdi.
Wonwoo kulağındaki kulaklıklar ile dünyayla iletişimini kesmiş,sadece otobüsü bekliyordu.
Mingyu onun bu haline üzülmüyor değildi.Onun böyle iki işte çalışması ve otobüsten otobüse binmesi hiç mantıklı gelmiyordu.
Bunları düşünürken Wonwoo'nun gelen otobüse bindiğini gördü.
Wonwoo otobüse binince boş bir koltuğa oturdu ve kafasını cama yaslayıp,eve gitmeyi bekledi.Bugün çok yorulmuştu.
Mingyu otobüsü takip etmeye başladı.Otobüsü gözden kaçırmamaya dikkat etti.
Mingyu aklına koyduğunu yapardı.Aynı Wonwoo gibi.
Ve bu akşam da istediğini yapacaktı.
Yol biraz uzaktı çünkü Wonwoo hala otobüsten inmemişti.Mingyu derin bir iç çekerek sevdiği adamı takip etmeye devam etti.
En son bir tane yüksek ve bir sürü katı ile dairesi olan bir tane apartmanın önündeki durakta Wonwoo'nun indiğini gördü.Biraz durdu ve Wonwoo'yu beklemeye başladı.
Wonwoo önünde indiği apartmana girmişti.
Apartman ne yeni ne de eskiydi,orta durumda olan birinin yaşayabileceği bir yerdi.
Ama yine de Wonwoo'nun bu durumu Mingyu'yu mutsuz etmişti.Onun böyle şartlarda yaşamasına vicdanı el vermemişti.
Mingyu biraz daha bekledikten sonra üzüntüyle arabayı evine doğru sürmeye başladı.
Eğer Wonwoo ile evlenirse onu çok mutlu biri yapacağı konusunda kendine söz vermişti.