2

306 30 53
                                    

-2018-

Geniş bir masanın üstünde küllük, küllükten taşan izmaritler, boş viski şişeleri ve kırık cam parçaları her tarafa dağılmıştı.

"Temizleyin şurayı!" diye gürledi kalın bir ses.

"Her zamanki gibi kabasın Mochi."

"Kes sesini Haitani!"

"Ha? Ne diyorsun lan sen!?"

Adamların kavgası ayak sesleri ile yarıda kesildi. İçeriye giren dört adam başköşelere oturdu. Kavga eden çete üyeleri ise hiçbir şey olmamış gibi eğilip selam verdiler.

Kokonoi isimli çete üyesi söze girdi.

"Patron, geçen ay yakaladığımız köstebeklerden dolayı itibarımız azaldı. Aklanmayı başardık ancak çok dikkat çektik, tekrar bir şeyler olmasını bekliyoruz."

Az önce garsona bağıran adam ona da sesini yükseltti.

"Bekliyoruz mu? Sen ne sikim yapıyorsun o halde?! Başarısızlığını utanmadan söylüyor musun bir de?"

Gözlerini kısan para delisi genç ona ters bir bakış attı.

"Dediğim gibi, belgeler üzerinde her şey temiz olduğu için aklandık. Çocuk oyunu oynamıyoruz burada."

"Sakin olun, iç çatışmaya gerek yok. Kokonoi elinden geleni yaptı. Siz de yapın. Hainlere merhamet yok, şüphelendiğinizi öldürün."

Kisaki sözünü bitirince Kakucho ona kötü kötü baktı ancak yanında oturan beyaz saçlı adamın dudaklarında sadist bir sırıtış belirdi.

"Yine her zamanki gibi zalimsin Kisaki. Bu hoşuma gidiyor."

Mikey söze girdi.

"Fazla lafa gerek yok, toplantı bitmiştir. Geride kalanları halledin, işinizi temiz yapın."

Mikey'nin sözü bitmeden pembe saçlı adam silahını çıkarıp Bonten'den olmayan tüm çalışanları vurdu. Ne demişti patron, kimseye güvenmeyin. Altlarına cesetleri temizlemelerini söyledi ve arkasını dönmeden mekandan ayrıldı.

Ceset yığınına bir bakış attı Kakucho. Alışmıştı. Kralı kandan hoşlanıyordu, karşı mı çıkacaktı? Ne cüret. Hayatındaki tek insanın görüşleri ne kadar çarpık olursa olsun onun arkasından gidecekti. Ahlaki değerler onların arasındaki bağı eskitemezdi. Hayatındaki tek insan kralıydı.

Cesetlere bakarken yüzü ifadesizdi, etkilenmemiş gözüküyordu. Ancak dikkatlice bakıldığında yumruklarını sıktığı ve ellerinin titrediği fark ediliyordu.

Mekandan çıkarken ellerindeki yüzüğe bir bakış attı. Üzerine bulaşan kanı temizlemeliydi. Aksesuar kullanan biri değildi ama bu yüzüğü yıllardır parmağından çıkardığı görülmemişti.

Yüzüğe derin derin baktıktan sonra yola devam etti Kakucho.

-1998-

Yetimhanenin yemekhanesinde çocuklar kahvaltı ediyorlardı.

Y/N ve Kakucho tanışalı üç yıl olmuştu.

Tanıştıklarından beri Kakucho'nun hayatı çok daha iyiye gidiyordu.

Y/N sosyal bir çocuktu, onun sayesinde birkaç arkadaş daha edinmişti. Artık zorbalığa uğramıyordu. Hem de küçük kız artık onun üzülmesine izin bile vermiyordu, sürekli onu güldürüyordu. Ne zaman ağlasa yanındaydı.

kupa kızı & sinek valesi // kakucho x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin