3

703 79 117
                                    

Bir kaç saatlik geziden sonra nihayet eve varmıştınız.Yol boyu bir-birinize tek kelime dahi etmemiştiniz.Düşüncelerinizi toparlamak için sessiz kalmak sizin için en iyi seçenekti.

Levi'nin sandalyesini eve bakacak şekilde çevirdin ve tepkisini ölçmek için yüzüne doğru eğildin.
Öylece evi inceliyordu.Hafif ağzı aralanmış,kaşları da havaya kalkmıştı.

Beklediğin tepki bu değildi aslında.Sanki daha iyisini bekliyormuş gibiydi.
"Eee Levi?Nasıl buldun evi?"

"İyi."Tek kelime.Bu kadar.

Anlayamıyordun.Ne hissettiğini anlamıyordun.Açık-açık konuşursa nolurdu ki?
Acaba hoşuna gitmemişmiydi?Seni kırmamak için mi böyle söylüyordu?Yine mi eline-yüzüne bulaştırmıştın?
Bunun gibi onlarca soru aklında dolaşıyordu.

"Oi.Niye içeri girmiyoruz?"Sana döndüğünde üzgün bir yüzle karşılaşmayı beklemiyordu Levi.Az önceki neşeli yüz ifaden yok olmuştu sanki.Yanlış bir şey söyleyip kalbini mi kırmıştı?

Başını iki yana salladın bu düşüncelerden kurtulmak için.Artık evi tutmuştun.Başka bir ev bulmak için ne paran ne de zamanın vardı.Hemen eve yerleşmeli ve tedaviye başlamalıydınız.

Sandalyeyi ittirdin ve evin içine girdiniz.Levi içeri girer-girmez yüzünü buruşturmuştu tozdan.Ev resmen toz kaynıyordu.

Tozu görmezden gelmeye çalışarak odayı incelemeye başladı.Beyaz duvarları olan bu odada siyah bavullar gözüne çarpmıştı.Öylece kenarda duruyorlardı.Muhtemelen seninkilerdi.

Levi'nin ve kendinin bavullarını alıp bir odaya geçtin.Sonraysa Levi'da o odaya götürdün.Evdeki en temiz odaya.

Gelmeden önce temizlemiştin burayı.Tozlu evde kalarak tiksindirmek istememiştin onu.Bu yüzden de sen temizlik yaparken o burada dinlenmeliydi.

Levi'ye baktın.Ellerini sıkmıyor,kaşlarını çatmıyordu.Kısacası temizliğinden memnun kalmıştı.
'Sonunda bir işi de olsa becermişim'geçirdin içinden.Levi'ı yatağa yaklaşdırdın.Bavulundan rahat kiyafetler çıkardın ve yatağa serdin.
"Sana bunları giyindireceğim.Sen yatakta uyurken ben de evi temizleyeceğim."

Bir yatağa bir de sana baktı Levi.Bu fikri pek sevmişe benzemiyordu.
"Hayır.Temizliği birlikte yapacağız.Düzgün yapamayacaksın."

"Hayır Levi.İzin vermiyorum.Yaranı daha fazla zorlayamayız.Sen yorgunluğunu at.Ben işi bitirdikten sonra seni uyandırıp göstereceğim.Hoşuna gitmezse bir daha yaparız."İnadını kırmaya çalışmayacağını biliyordun.

"Tch."Onaylamışa benziyordu.Sevinmiştin.En azından biriniz de olsa yorgunluğunuzu atacaktı.

Onu belinden tutarak yatağa yerleştirdin.Ani dokunuşun onun gerilmesine sebep olmuştu.Kalp atışları hızlanmıştı biraz.
Kiyafetlere uzandığında ise ne yapmak istediğini anlamıştı.
"Hayır.Bunu yapmayacaksın.Kendim giyinirim.Çık odadan."

Göz devirdin ve ona baktın.Yüzündeki hafif pembeliği göre biliyordun.
"Levi.Utanmanın sırası değil.Merak etme gözlerimi kapatırım.Ama bunu yalnız yapmana izin veremem.Kendini inciteceksin.İtiraz kabul etmiyorum."

Net bir şekilde söylediğin bu cümleler kalbinin hızla atmasına sebep oluyordu.Sevdiği şahısa bu kadar yakın olmak....

Elini kemerini attı.Kemeri çıkardıktan sonra sen ona yaklaşıp pantolonunu çıkarmaya başladın.Bunu yaparken gözlerin kapalıydı.
Levi bu fırsatı kullanarak tepkini ölçmeye çalışıyordu.
Ondan tiksinmenden korkuyordu.Bu bedenden.Yaralarla,pişmanlıkla dolan bu bedenden tiksinmenden korkuyordu.

Ama ne yüzünü buruşturmuştun ne de kaşlarını çatmıştın.Sanki her gün yaptığın bir şeymiş gibi ifadesizce Levi'yi soyuyordun.
Böyle tepki vermene o kadar sevinmişti ki Levi.Ondan tiksinmemen sana karşı olan umudunu daha da artırıyordu.

𝚊𝚕𝚠𝚊𝚢𝚜 𝚝𝚘𝚐𝚎𝚝𝚑𝚎𝚛❝𝚕𝚎𝚟𝚒 𝚊𝚌𝚔𝚎𝚛𝚖𝚊𝚗❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin