Yeni bölüm ile merhaba. Bu bölümde artık bazı olaylar başlayacak. Umarım severek okursunuz.
Satır arası yorumları boş bırakmayıp bana destek olursanız çok mutlu olurum.
Keyifli okumalar dilerim.
🌪️
Rem uykusunun ne olduğu bilir misiniz? Uyuduktan 1-1,5 saat sonra Rem uykusu başlar. Bu vakitte rüyalar görürüz, kalp atış hızımız artar ve duygusal hareketlenmeler yaşanır. Bu uyku sırasında beyin çok fazla zihinsel işlem gerçekleştirir, vücuttaki bileşenler kendilerini yeniler. Daha hızlı nefes alırız ve daha hızlı göz hareketleri gerçekleştiriz. İyi olmayan anılar ile başa çıkarız ve deneyimlerimizi uzun süreli hafızada sağlamlaştırırız. Bu vakitte vücuttaki tüm kaslar felçtir.
Zihnim yavaşça yerine gelirken gözlerim hâlâ kapalıydı. Kolumda ki ağrı hafiflemiş fakat sızlamaya devam ediyordu. Gözlerim yavaşça aralanırken kapının yanında sırtı bana dönük bedeni gördüm. Yerimden hafifçe yukarı doğru kaydım ve birazcık doğruldum. Bedenimin hareketlenmesini hissetmiş gibi bana doğru döndü, gözlerim kulağındaki telefona kaydı. Karşı tarafa birkaç cümle söyledi ve aramayı sonlandırdı.
Birkaç adım atıp yatağa yaklaştı ve telefonu sallayarak konuştu, "Klinik sahibi olanları öğrenmiş ve bana ulaştı kendisi. Tam da nasıl olduğunu soruyordu."
Başımı hafifçe sağa sola doğru çevirdim ve boynumdaki ağrının fazlalığını anlamaya çalıştım. Aynı zamanda artık yatağımın yanında beni seyrediyordu. Onu onaylar anlamda kafamı salladım. "Sebebi neymiş?" Soruyu sorarken aynı zamanda kafamla damarıma bağlı olan serumu gösterdim.
"Stres ve yorgunluk yüzünden olmuş, ki bende o kadar dayanman bile büyük bir başarı."
Camın önündeki refakatçi koltuğunu yatağıma doğru sürükledi ve hemen yanıma oturdu. Bana çok yakın duran suratına dikkatli bir bakış attım. Sağ gözünün hemen bitişinde kirpik diplerine yakın yerde çok küçük bir ben vardı. İlk başta görürseniz çil sanabilirdiniz fakat yakından bakınca hafif silik ben belli oluyordu. Saçları kıvırcıktı ve alnına dökülmüştü, bu görüntü bende hafif bir gülümseme oluşturdu. Yanaklarını yeni çıkmaya başlayan sakalları kapatıyordu. Bedeni zayıftı fakat çelimsiz görüntüsü sergilemiyordu. Omuzları ise bedeninin aksine genişti, omuzlarına biraz uzun süre bakınca omuz fetişim olduğunu hatırladım.
Geniş olmuzlara karşı bir ilgimi vardı, bu kanıya arkadaşım varmıştı. Sebebi ise üniversite zamanında hoşlandığım tüm erkeklerin omuzlarının geniş olmasıydı. Gerçi daha sonralarda bende yalanlamamıştım.
Gözleri küçük ve hafif çekikti, pembe ince dudaklara sahipti. Onu incelemek, uzun zamandır takip ettiğin bir yazarın yeni kitabının kapağını görmek gibiydi. Çok uzun zaman merakla o şeyi görmek için beklemek... "Ayrıca şerefsiz herif koluna nasıl asıldıysa yumruk büyüklüğünde bir morluk var." Kolumdaki ağrının sebebi şimdi ortaya çıkmıştı, bakışlarım sol koluma kayar gibi olsu fakat daha sonra vazgeçtim.
"Yardımların ve beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim. Ne zaman çıkabilirim acaba?" Saatin iyice geçtiği çok belliydi ve ben saatlerdie hiç kimse ile konuşmamıştım. "Serum bitmek üzere ben hemşireyi çağırayım çıkarsın," cümlesini tamamlarken oturduğu yerden kalkmıştı. "Şey, saat geç oldu senin işin vardı ben birini ararım eve giderim. Hiç olmadı bir taksi çeviririm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVÂ
Romance1. Gün 1 Mayıs 2003 20:16 Sevgili günlük, Bugün annem benim için çalışıp ekmek aldı. 2. Gün 2 Mayıs 2003 20:16 Sevgili günlük, Bugün annem öldü. Evde tek başıma kaldım. 22. Gün 22 Mayıs 2003 20:16 Sevgili günlük, Anne yanında, gökyüzünden bana da...