Çoban yıldızım'a

113 5 1
                                    


Bir gün yaşasaydık, o günde tam yaşasaydık ...

Bu dünyada ki her şeyimken, bir anda hiç kimsem olmayı başaran tek insana..


Anılarımı dağıttım senden arda kalan, haydi şimdi topla...

1 Mayısın ;

Bir Pazar sabahında markete ekmek ve gazete almaya çıkmıştım ve beklenen asıl mesaj geldi. Her şey orda başladı binanın köşesinde, artık kendimi de mutlu olacağıma inandırmıştım çünkü bir sevgilim olmuştu, tabi ne kadar sevgili dersek buluşmuyorduk bile . Onunla mı yoksa telefonla mı sevgiliydim bilemedim . Tabi ki O anki düşüncem aslında öyleydi şuan ise evet sıçtın pull sevmeye başlıyorsun, geliyor her şeyin oluyor sonra hiçbir şeyin olup hayatından gidiyor. Öncekilerde ki gibiydi aslında tecrübe ve ders çıkarmam lazımdı ki tamda öyle yaptım. Umursamadım, kimsemmiş gibi davrandım çünkü o zaman kimse benden değerli değildi çok sevmedim anılar yoktu sadece sakladığım bir iki mesaj peki ya şuan ?
Neyse o zamanlar mesajlaşmak favorimiz yani biz gençler arasında herkesin elinde bir telefon takır takır mesajlaşıyoruz ailem duymasın sesi diye yatağıma gömüldüğüm günleri bile hatırlıyorum düşünün. Lisede bir arkadaşımın mesajlaşmaktan parmağındaki eklemlerinde sorun yaşadığını bile hatırlarım o denli psikopat bir nesildik. gerçi şuanda da pek ruh sağlığı yerinde olan insanlar değiliz hepimiz ne kadar büyüdük ki neyse ki geldi geçti Allaha şükür güldük, ağladık ,üzüldük ,sevindik yanımızda olanlar oldu ,bazen yalnız başımıza boğuştuğumuz bir ton dalevera eskiden yaptığımız saçmalıklara şuan gülüyorsak büyüdük ve akıllandık ama hala eski. Eski eski değil aslında orda içeride bir yer de oturmuş duruyor çıkacağı yeri, zamanı ,fırsatı kolluyor en uç noktanda pat diye geliyor, oturuveriyor en derin acıyan yerine tıpkı bana olduğu gibi öncesi tırı vırı yaşadığım ilk 1 mayıs beni ben yapan beni mutlu yapandı. Ama bir o kadar üzüp, kıran paramparça yapıp toparlamama engel olandı. Sen! şimdi mutlusundur ben yokum artık seni seviyorum ama eski bir tanıdıkta da dediğim gibi; sevdim! Hem de çok ama nefretim daha çok ağır geldi. Benim nefretim olmak güzel sonuçta nefrette bir duygu kızgınlıkların birleştirdiği peki ya o duygular, hepsi giderse o zaman içimde ki sende yok olursun işte notalar,şarkılar ve en önemlisi o halat kopardı dimi?
Merak etme şuan kopmadı hala yerinde ama şuan.

Peki ya sonrası ????????

Bir haziran günlerinden geriye kalanlar...

En eski yaz günlerimizden ve ilk tatilimiz. Unutmayın siz erkekler; bir kız asla ilklerini unutmaz o benim ilkim değildi tabiî ki sonumda olmayacaktı belki ama ilk tatil yaptığım sevgilimdi buda ilkim olmaya yeterdi işte neyse bir yaz düşünün en güzelinden birde araba içinde 2 çift hem yeni hem heyecanlı hem mutlu ve en önemlisi deli gibi aşık. Konuşuldu ve yolculuk için hazırlanıldı ilk defa sevgilim olan biriyle bana göre uzak olan bir yere gidecektik. Çanakkale olsun diye bir muhabbet geçmişti o kadar uzak ihtimaldi ki hiç umursamadım o gün bir geldi biz gidiyoruz resmen Çanakkale'ye. Saati tam olarak hatırlamıyorum ama hava kararmıştı arabayı kullanan adam benim sevgilimdi, yoldaydık içimde kelebekler cirit atıyor koşuyor ,zıplıyor, uçuyor böyle bir mutluluk yok o zaman düşündüm ki iki insan ne kadar çok bir şeyler paylaşırsa o kadar birbirlerine bağlanırlar bana göre ikimizin arasında bir ip vardı o ip lise döneminde mayısın ilk günü bir Pazar sabahı oluştu ve günler, haftalar, aylar geçtikçe kalınlaşan güçlenen bir ipti bu işte o sırada bende ki kelebekler aslında o ipi güçlendiriyordu. Bana attığı bir mesajda da bu düşüncemi onaylayan adam benim minik sevgilimdi işte bana attığı bir mesajı sizinle paylaşıyorum;
aşkım uyudun mu ? ( evet uyudum diye cevap veremem heralde o yüzden cevap vermedim. Bir daha yazmış. Canımın içi.)
aşkım benim nefes aldığım sürece damarımda senin aşkınla ateş gibi kanım dolaştığı sürece seni seveceğime söz veririm. Erkek sözü. Babam bana erkek sözü verirdi ve yapardı bende sana erkek sözü veriyorum deliler gibi aşkım için söz veriyorum. Evet aşkım o ince ipi kalınlaştıralım gemi halatı kadar kalın yapalım aptal aptal sebeplerden birbirimize trip atmayalım meleğim seni çok seviyorum ve son nefesime kadar sevip aşkım diye sayıklıyacağım sana söz veriyorum erkek sözü kıyamam sana uyuya kaldın bu gece çiceğim iyi geceler rüyanda beni görmeyi unutma pardon özür dilerim bizi görmeyi unutma öptüm.
Ya çok haklıydı aramızda kuvvetli bir bağ var görünmez bir şey peki gerçekten verdiği sözleri tuttu mu hayır tabiî ki. Japon mitolojisine göre birbirlerinin kaderi olan insanlar evlenirlermiş ve serçe parmaklarından kırmızı iple bağlı olarak doğarlarmış. Aha valla bizim de öyle hafif gözlerim de çekik benim inandım bu şeye ya da öyle olsun istedim.

Kelebeğin unutuluşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin