İşte burada haklıydı eski resimlerimize bakarken bulduğum bir şeydi bunun resmini çekmişim noktası virgülüne kadar böyle bir mesaj atmış bana. İşte erkek değil adam buydu. Tabi o zaman öyleydi
Resimlerde sahte gülücük atıyordu hani olur ya biriyle zorla resim çekilirsiniz aynı öyle duruyordu.Güldürdüm işte en komik hallerimle gurur filan anlamadım en olmayacak yerde bile güldürdüm. Çünkü bir gülüş bir surata bu kadar yakışırdı.Tek sen değil sevgilim herkes gülsün çünkü bundan sonra hayatına girecek olacak insan sana tekrar gülmeyi hatırlatacak o yüzden herkes hep gülsün...
En azından gülmeyi bilsin ki bensiz unuttuysan hatırlatsın sana dimi ? şimdi dinle sevgili;
"Benim gidişim ne senin ne de bir başkasının hüznü olsun istemedim, şimdi ben giderken gül sevgilim..."Ve ben anladım ki insan bir şeyler paylaşmadan olmuyor. Aşk paylaşılmadan olmuyor. Anılar biriktirmeden olmuyor 'sen ve ben' olmadan aşk olmuyor anladım. Bazen insan düşünmüyor değil, her şeyimsin ,benimsin diyorsun boş vaatler veriyorsun tutamayacağın sözlere değiniyorsun ee sonra 'pişmanlık' hiç yok mu işte bunu yeni anladım insan sevmezse acımıyor karşısındakine bir zamanlar verdiği sözler, kelimeler, özürler hepsi uçup gidiyor aklından sonra da kalbinden. ağzına da sıçıyor yüzüne de...
Sonra sen hissizleşiyorsun insanlar konuşuyor herkes konuşuyor boş verin her şey kendi mutluluğunuz için ben mutluluğum için elimden geleni yaptım her şeye de katlandım. Olmayınca olmuyor Allahın bir bildiği vardır zaten olmuyorsa zorlamak olmaz.
Çanakkaleden dönerken eneze gitmeyi teklif etti bizimki ve biz kabul ettik.
Yine bir akşam vaktiydi yine mutlu ben ,yine kelebekler filan derken geldik işte biz. enezi o zaman ilk defa gördüm ve tam kamp kurulmalık bir yerdi kayalıklar 'ah o kayalıklar' deniz filan işte çok sevdim yani dolunay, yakamoz, yıldızlar ve o her şeyim tamamdı sonra kayalıklara çıktık oturduk öyle bir anda ben Halil Sezai - bir rüzgar esti şarkısını mırıldandım sonra sustum ve o masum haliyle gerçek bir gülümsemeyle bana bakıyordu işte o bakış, o gülüş ipi kalınlaştırdı bir tık daha bir bakış anca bu kadar derin, anlamlı olabilirdi ya da kimse bana uzun zamandır böyle bakmadı ondan böyle olmuştum ama umursamadım anımın tadına vardım o tat da damağımda kaldı ya neyse işte o duyguları bir defa yaşadım sadece bir yaz günü işte sonra yıldızları izledik ben bu kadar yıldızı hiçbir arada görmemiştim. Ben ayı , yıldızları çok severim çoğu yıldız hakkındaki bilgilerimi paylaştım onunla kafamı onun omzuna yasladım kolumu yukarı kaldırıp işaret parmağımla ; işte o yıldız çoban yıldızı en parlağı diğer yıldızların arasında direk fark edilen baktığında parlaklığıyla gözünü alan benim yıldızımdı. Aya en yakın olandı. Tıpkı onun gibi benim hayatımda onca yıldızın arasında ki tek çobanım tek parlayanımdı oncası umrum da bile değilken onu görmediğimde üzüldüğüm çoban yıldızım. Ve her şeye rağmen en yakınım ( o demiyorum artık çoban yıldızı. )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin unutuluşu
ChickLitKoskocaman sevgi dolu bir adam, deli gibi aşık bir kelebeğin unutuluş masalı , heyecansız, klasik ve sonu olmayan bir masal. Masaldaki karakter karaktersizin teki olsa da kelebeğin yıldızı olmayı başaran tek insan olarak çok tatlı. Madem herşey bir...