Irelia ☆

✰prologue

☆

And what the hell were we? Tell me we weren't just friends This doesn't make much sense, no

But I'm not hurt, I'm tense 'Cause I'll be fine without you, babe

☆

uykusuzluk ve depresyon içerir!

☆

hiç uykum yok. hiç uyuyamıyorum. domuz gibi içiyorum. ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. elimdeki viski şişesini fırlatıyorum. çirkin geliyor şişe. hiçbir faydası yok. içindeki uyuşturucu bitince bir sikime yaramıyor.

tavana dikiyorum gözlerimi. bana benzetiyorum şimdi tavanı, aynıyız.
belki ben siyahım bilmiyorum. sadece ikimizin de boş olduğunu biliyorum.

gözlerim hâlâ açık. kapatmaya korkuyorum. açık kalsın. kolumu gözlerime çekip bekliyorum. tüm gün spor salonunda uyuşmuş olan bedenim bu rahatsız koltukta daha da uyuşuyor. açık gözlerim zaten yanıyorken ölmek istiyorum.

bu koltukta. belki bir kez daha yiyişmek isterdim. son kez.

onunla. onunla yiyişmek, tüm bu uyuşukluğum ve yorgunluğuma rağmen onu yiyip bitirmek isterdim.

gözlerimi kapatıyorum hırsımdan. kapatınca daha çok acımaya başlıyor. tekrar açıyorum gözlerimi. boş tavana dikiyorum tekrar. elimi koltuğun başlığına atıyorum. yardım alarak kalkmaya çalışıyorum. olmuyor, sinirleniyorum. bir küfür ağzımda.

dik oturuyorum şimdi. zaman kavramını çoktan unutmuşum. saati, tarihi, günü bilmiyorum. tek bildiğim kötü koltuğa sahip evimde olduğum.

ayağa kalkıyorum, başım dönüyor. ayaklarım taşımak istemiyor vücudumun yükümü. sıkıyorum kendimi. yatağa ulaşmak istiyorum sadece. geçen gün unuttuğu süveterini içime çekmem gerekiyor.

adım attıkça ayağımın altından kayan zemin bir anda acı vermeye başlıyor. kan. ayaklarımın altı kanıyor. çirkin dediğim viski şişesi parçalanmış duvarda. ayağımın altına batıyor şimdi.

ayaklarıma her yükümü verdiğimde derine giren cam parçaları ve oluk oluk akan sıcak kanı hissediyorum. ellerimi duvara koyuyorum. bağırmak istiyorum ama ağzımdan küfürden başka bir şey çıkmıyor.

küfür ediyorum. her şeye küfür ediyorum. anneme, babama, arkadaşlarıma.

en çok taehyung'a.

odama geçiyorum. bırakıyorum kendimi yatağa. gözlerim açık hâlâ. sıkıyorum dişlerimi ayaklarım yüzünden.

ne sikilesi bir acıydı bu. taehyung gibi. taehyung'a benziyordu bu cam kırıkları, boş viski şişesi. hepsi ona benziyordu.

çirkindiler. canımı acıtacak kadar çirkin ve derin.

kaldırıyorum kafamı. ayağımdakilerden kurtuluyorum. tuttuğum gibi çekiyorum bütün cam parçalarını. eskisinden daha fazla kanayan ayağıma bakıyorum. kötü görünüyor. ama sikimde değil, artık eskisi kadar canımı yakmıyor.

taehyung'dan fazla yakamadıkları gibi.

iyi bir sporcuyum, iyi bir oyuncu olduğum gibi.

yatağa uzanıyorum tekrar. gözlerim açık. kapatamıyorum.

kıskanıyorum taehyung'u. uyuduğundan eminim. gözlerini kapatıyor, açıyor ve gülüyor. mutlu.

mutlu.

güzel. mutlu olması güzel. kahkaha atıyorum. mutlu.

viski kanıma daha çok işlerken kahkaha atıyorum sadece.

sarhoşum, beynimi susturamıyorum, göz bebeklerimi sabitleyemiyorum. kahkahamı küfürlere çeviriyorum tekrar.

sikeyim taehyung'u.

her basit sarhoş oluşumda zihnimi bu denli taciz etmesi hiç iyi değildi.

yataktan yardım alıp gerinerek komodinin üstündeki süveterine uzanıyorum. kokusu hâlâ üstünde, süveteri kaldırıyorum. bakıyorum güzel suretine.

süveteri bile güzel. kendi gibi çirkinleşmemiş. içi gibi karartmamış süveterini.

kokluyorum. çok güzel kokuyor. yeni parfümlerinden uzak. eskisi gibi kokuyor.

gözlerim kısılana kadar gülümsüyorum şimdi.
suratıma koyuyorum süveterini. uyumak istiyorum. cama bakıyorum. çoktan ışımış hava.

gözlerimi kapatıp üzerine süveteri örtüyorum.

taehyung'un süveterini.

yarım saat salak salak yaydığım gülümsemelerden sonra oksijenimi güzelleştirip uyuyordum şimdi de.

güzel taehyung'un kokusuyla.

__

____

☆