çillerine gömdüm kendimi

319 19 11
                                    

Çillerinde hayat bulduğum, uğrunda buketlerce güller yetiştirdiğim O'na,

Komik değil mi? En iyi kahraman olmak için, seni ve All Might'ı geçmek için tüm çabasıyla uğraşan ben, böyle bir şekilde öleceğim. Özgünlüğümü geliştirmek için, her seferinde daha iyisini yapmak için gecesini gündüzüne katmış ben, böyle öleceğim.

Ama ben kabullendim. Belki siz kabullenmek istemeyeceksiniz. Anlamayacaksınız. Belki de saçma bulacaksınız böyle ölmeyi kabullendiğimi. Ama ben kabullendim işte Deku n'aparsın?

İki ay önce, tam senin doğum gününün sabahı geldi ilk yaprak. Bordo, buram buram kokan bir gül yaprağı. İlk başta inanmak istemedim. Ne kadar içimde doğrusunu bilsem de inanmak istemedim. Belki yediğim bir şeydir, dedim. Belki yemek borum ya da midem yırtılmıştır, dedim. O anda bu fikir bile daha mümkün gelmişti çünkü.

Ama akşam oldu, senin doğum gününü tüm sınıf beraber kutladık. Sevgilin sana o çok pahalı kolyeyi hediye almıştı. O kolyede de bordo güller vardı. Gerçekten de komikti, trajikomik.

Gece yatmadan önce yaprakların devamı geldi. Artık başka bahaneler yoktu. Kanıt avuçlarımın içinde, öksürüklerimin arasında, akciğerlerimin etrafındaydı işte. Sana aşıktım. Bunu biliyordum elbet. Ama bilmediğim şey karşılıksız olduğuydu. Kendimi kandırmışım onca zaman. O gece öğrendim. Sen bana her o çocuksu takma ad ile seslendiğinde bu güllerin tohumunu içime yerleştirmişsin, haberim olmamış. Bana seslendiğinde içimde oluşan kıpırtıları kelebekler sanmıştım, yanılmışım. Senin doğum gününde öğrendim.

Seni sevmeyi küçücükken öğrendim. İlk arkadaşım, bir sürü şeyi ilk defa yaşadığım o insan, hep sendin. Doğal olacak ki bu duyguları hissetmeyi öğreten ilk kişi de sen oldun. Ama sana göstermedim asla, gösteremedim belki de. Benimki gibi bir ailede, "sevgi"nin sadece bağırış ve tokatlarla gösterildiği bir evde büyüyünce gerçek sevginin ne olduğunu o sevgiyi nasıl göstereceğini pek de bilmiyormuş insan. Belki asla sevgiyi nasıl göstereceğimi öğrenemedim, öğrenemeyeceğim. Ama bana gerçek sevginin ne olduğunu sen öğrettin, bunun için teşekkür ederim Deku. İlk defa seninle hissettim sevmeyi, bazen de sevilmeyi, sadece istediğim sevgi bu değilmiş. Bunu senin doğum gününde öğrendim.

Senin doğum gününün üstünden koskoca iki ay geçti. Ben de o gece yeşeren sırrımı o günden beri sakladım, kendi kendime suladım, büyüttüm. Kimselere elletmedim. Çünkü biliyordum ki biri bu güzel yaprakları, çiçekleri görse beni senden ayırırlardı. İstemedim. İsteyemezdim. Hayatım boyunca sürekli yanımda seni bulabilmişken senden ayrılmayı göze almadım, alamazdım. Bu yüzden sessizce yapraklara baktım, içimdeki dalları büyüttüm. Gittikçe çiçekleri kanla sulamaya başladım. Ölüyordum işte. Sana olan sevgimden ölüyordum. Ve bunu senin doğum gününde öğrenmiş, kabullenmiştim.

Bordo güllerin anlamını biliyor musun, Deku? Gerekli gereksiz her şeyi bilen, duyduğu ve gördüğü her şeyi sonsuza kadar aklının bir köşesinde tutabilen sen; tabii ki de biliyorsundur bordo güllerin sonsuz aşkı temsil ettiğini.

Ne güzel değil mi? Benim hikayeme ne kadar da tam oturuyor değil mi? İçimden bizim hikayemiz demek geçse de öyle bir şey yok değil mi? Çünkü bir hikayemiz olsaydı şu an ölüyor olmazdım. Kanlara bulanmış bir kağıda son sözlerimi yazıyor olmazdım. Ama kabullendim işte. N'aparsın?

Tahmin edersin ki ben çiçeklerin anlamını bilmem. Beynimde gereksiz bilgiler bulundurmayı sevmem. Ama senin doğum gününde ilk defa bir çiçeğin ne anlama geldiğini araştırdım, öğrendim ve kendi kendime güldüm.

Sonsuz aşk... Benim sana olan duygularımı anlatabilecek tek şey belki de. Sana olan duygularım karmakarışık, davranışlarım çok daha kafa karıştırıcı. Ama bildiğim ve karışık olmayan tek bir şey var: o da sana olan duygularımın sonsuza dek süreceği. İlk sevdiğim insan, bana sevmeyi öğreten sendin. Hep de sen kalacaksın. Ben bu çiçeklerin arasına mezarımı kazdığımda da seni seveceğim. Bedenim toprakla bir olduğunda da sana olan duygularımı yaşatacağım. Senin o sonsuz çillerin gibi benim de sevgim sonsuz olacak. Kendimi senin hakkında en sevdiğim şeylerden biri olan çillerini andıran yıldızlara gömeceğim. Ve uzay büyümeye her geçen gün devam ederken ben de sana olan sevgimi sonsuzluğa taşıyacağım.

.die for you | bkdk angstHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin