The Other Half(Haylor)

Episode 6

Hey! Kısa ve kötü bir bölümle geri döndüm. Uzun bir süredir bölüm atamıyorum. Bu yüzden gerçekten çok, çok üzgümüm. Bir sonraki bölümü cuma veya cumartesi atmaya çalışacağım. Yada bu bölümün altına ek yapabilirim. Tam karar vermedim. Birkaç haberim var ama onu notta belirtirim. Tekrar özür dilerim. Herneyse okuyun. Sizi seviyorum ♥

****

Dinleyin: Selena Gomez - Birthday

Luke'u öpmemin üzerinden tam 1 hafta geçmişti ve o günden beri onu görmüyordum. Daha doğrusu ondan deli gibi kaçıyordum. Ve tanrı aşkına, bugün doğum günümdü! Spencer ve Scarlett alışverişe gitmişti. Davina ortalarda gözükmüyordu ve bir de doğum günümü hatırlayan tek kişi olup beni rahat bırakmayan Sophia'yla uğraşmak zorundaydım.

"Hey Allie!" gözlerimi devirip arkama döndüm.

"Ne var Sophia?"

Telefonunun yüksek sesli melodisi tüm ihtişamıyla odaya dolarken rahatlamışçasına nefes verdim.

"Benden kurtulamazsın. Hemen dönerim."

Bana öpücük atıp dans ederek odadan çıktığında kıkırdayarak başımı bilgisayarımın ekranına çevirdim. Tumblr, Twitter, Instagram, Tumblr, Müzik listesi, Tumblr. Sophia odaya hızla girip çantasını toplarken meraklı gözlerle ona baktım.

"Gitmem gerek. Önemli çok önemli bir durum var." Endişeyle yerimde kıpırdandım.

"Bir sorun mu var? Gelmeli miyim?"

Abartıyla kafasını iki yanına sallayıp telaşla konuştu.

"Hayır, hayır. Burada kal. Hoşçakal doğum günü kaltağı."

Şirince sırıtıp odadan çıktığında suratımı ekşitip tüm sekmeleri hızla kapattım. Hiçbirinin hatırlamadığına inanamıyorum! Yani sonuçta bu benim! "Sürtükler." diye mırıldanıp kulaklıklarıma uzandım ve kulağıma takıp yatakta rahat bir konuma geldim. Elimi ekranda uzunca gezdirdikten sonra Rihanna'nın sesi kulağıma dolarken gözlerimi kapattım.

Not really sure how to feel about it

Bunun hakkında nasıl hissedeceğimi bilmiyorum

Something in the way you move

Bazı şeyler senin yolunda ilerliyor.

Makes me feel like I can't live without you

Beni tıpkı sensiz yaşamazmışım gibi hissettiriyor

Derin bir nefes alıp menüyü açtım ve ekranı kaydırıp şarkıyı durdurdum. Telefonu ve kulaklığı bir kenara fırlatıp pencereye doğru ilerledim. Acaba görebilir miyim diye Luke'un odasını dikizlerken camların sıkı sıkıya kapalı olduğunu farkettim. Ayaklarımı sürüyerek yatağa doğru ilerledim ve telefonumu tekrar aldım. Scarlett'ın numarasını tuşlayıp telefonu kulağıma yaklaştırdım ve beklemeye başladım. Telefon birkaç çalmadan sonra kapanınca nefesimi bırakıp Spencer'ı aradım. Telefon daha çalmadan kapandığı için şanslıydı. Güzel. Onu öldürmeyeceğim.

Bıkkınlıkla Davina'yı aradım ve telefonu 4 deneme boyunca meşguldü. Telefonu bırakıp aniden gelen cesaretle tekrar aldım ve Luke'un numarasını girdim. Birkaç çalmadan sonra açınca sevinçle cırladım.

-Hey!

İlk birkaç saniye sesi gelmese de sonra Zayn'in telaşlı sesini duydum.

-Alyssa? Hemen Luke'un evine gelmelisin. Lütfen acele et. O hiç iyi değil.