Episode 2

432 35 4
                                    

Açıklama sonda :Dd

****

Gözlerimi kapatıp bunun bir şaka olmasını diledim. Kıvırcığa şaşkınlıkla bakıp senin burada ne işin var" dediğimde şaşkınlığıma güldü. "Scarlett beni kahvaltıya çağırdı." deyip 32 dişini birden gösterdi. Spencer yanımdan sırıtarak geçerken Scarlett'a 'Really Bitch Really' bakışlarımı attım. "Ne güzel" diye yapmacık bi şekilde ona sırıttım ve masaya doğru yürüdüm. Spencer ve Scarlett karşıya otururken kalan tek sandalyeye baktım. Benim yanıma oturacaktı. Sırıtarak yerine yerleştirdiğinde kendi kendime homurdadım. İşte başlıyoruz.

****

Adının Luke olduğunu öğrendiğim kıvırcığa pis bakışlar atarken kafasını çevirdi ve bana baktı. Kızlar yemeklerine dalmışken zaten dibime girmiş olmasına rağmen kulağıma doğru eğilip fısıldadı. "Beni dikizlemeyi kes Ally" kafasını kaldırdığında sinirle ona baktım. "Seni dikizlediğimi sanmıyorum Lu" Gülümseyip "Hmm Lu beğendim. Bu bi samimilik belirtisi mi?" deyip tabağına dönerken piç smile yaptığını hissedebiliyordum. Eed gülüm sana samimili lakap taktım gel daha da içime gir. Teallam ya.

'Yediğin boğazına takılsın.'

'Tatlı diye sümüklü böcek ye'

'Saçına şampuan diye kezzap dök'

'Kıvırcıkların ağzına girsin'

Sanki Luke düşüncelerimi okumuş gibi bana döndü ve "Şampuan ve kezzabın farkına bilecek yaştayım" deyip piç smile yaptı.

****

Saat 4 olmasına rağmen kıvırcık hala bizde ve Scarlett'ın ısrarı üzerine The Notebook izlemeye başladık. O kadar uzun süre beraber kalınca arkadaş olmanın iyi olduğunu karar verdik ve birbirimize random bakışları atmayı bıraktık. Aslında iyi de oldu diyebilirim. Herneyse. Filmin bitmesine doğru kafamı Luke'a çevirdiğimde küçük bi kahkaha atıp "Sen ağlıyor musun? " deyince kızlar bize baktı. "Be-ben...Hayır" İnanmayan gözlerle ona bakarken "Hadi ama Lu ağlıyorsun işte" "Hayır. " "Evet." "Belki. " "Merak etme aramızda kalır" Gülümsemesiyle kafamı havaya kaldırıp kahkaha attım. Ona tekrar döndüğümde dikkatli bir şekilde bana bakıyordu. Elimi önünde sallarken "Heeyy Luuu önüne döön" diye bağırırken gülümseyip "Hayır" dedi. "Nedenmiş o?" Sırıtıp iyice bana döndüğünde ellerini saçıma geçirip oynamaya başladı. Eline vurup "Kes şunu" derken gülmeye başladım. "Hayır" "Garip davranıyorsun Luke kes" deyince ikimizde güldük. "Hayır" "Tanrı aşkına neden" "Çünkü güzelsin" Kızlar kıkırdayıp son hızla giderlerken bakışlarımı ellerime çevirdim. "Ally domatese benziyorsun" deyip güldüğünde yanaklarıma lanet okurken elimde olmadan gülümsedim. "Herneyse sanırım gitsem iyi olacak" derken ayaklandı. İçimden oflayarak bende ayağa kalktım. Kapıya ulaştığımızda bana doğru döndü ve "Hoşçakal prenses" deyip yanağıma öpücük kondurdu ve gülümseyip hızlı adımlarla gözden kayboldu.

Pekala az önce ne olmuştu.

Yeni bölüm yeey :D dafsa
Vote ve Yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum. :Dd ♥ (Yalaka mod:on fafdsa)

The Other Half(Haylor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin