Part 1

119 7 2
                                    

Bu kitabı tüm arkadaşlarıma ve aileme yazıyorum. Yakında kitap da olacak. Aslında wattpad'e yazmamayı düşünüyordum ama spoiler iyidir. :)

~

Sıradan bir Saint-Quentin sabahı.

Yatakta yatıp tekrar tekrar müzik değiştiriyorum.

Kahvaltı yapmıyorum.

Yorgunum ve eve kapatılmış bir kuş gibiyim.

İşte tam yine radyo kanalını değiştirmek için ayağa kalkacağım sırada kapı çaldı. Kapılarım genelde çok nâdir çalar.

Ayağa zar zor kalktım. Sırtımın ağrısıyla yürüyebilmem çok zordu. Duvarlara çarparak koridordan geçmeyi başardım.

İçimden üst kattaki komşunun yüksek sesten dolayı şikayet etmeye geldiğini düşünürken sadece bir paket buldum. Şimdi de postacılar paspasa bırakıp gidiyorlarmıydı?

Çok da ağır olmayan paketi kucakladım ve içeri götürdüm. Masadaki çöpleri yere fırlattıktan sonra paketi koydum.

Uzun zamandır su ve elektrik faturaları dışında hiçbir şey gelmiyordu. Bomba olabilir miydi?

Hayır, hayatımda bu kadar aksiyona yer olacağını sanmıyorum. Paket siyah bir kartonla kaplıydı. Üç katlı olduğu için yırtmam zamanımı aldı. Nihayet açtıktan sonra içinden kahverengi kapaklı bir kitap çıktı. Kimin gönderdiğine bakmaya yeltenirken hiçbirşey bulamadım. Gelirken düşürmüş olabilirim diye tekrar koridora gittim ancak hiçbir şey yoktu. Kitabı elime alıp oturma odası denen yere gittim.

Benimki pek oturma odasına benzemiyordu.

Annem ve babam ben küçükken ansızın kaybolmuşlardı. Nedenini kimse bilmiyordu. Sonra annesi, babası olmayanların kaldığı bir kuruluşun binasında kalmaya başladım.

Büyünce de kendi evimi aldım.
Bu çok önemli bir konu değildi. Uzun da sayılmazdı. Zaten hatırlamıyordum. Tek kelime vardı: Kaybolmuşlardı.

Geçen sene de okuldan atıldığım için yapıcak herhangi bir işim de yoktu. Atılmamın nedeni ardı ardına beş kez matematik öğretmenimle derste atışmamdı.

Bana kızacak kimsem olmadığı için kapıyı çekip gittim. Bu yüzden bende sadece yemek yiyip, yatıyordum.

Çöp şişeleriyle dolu olan koltuğa baktım. Şişeleri yere atmaya üşeniyordum, bu yüzden yerdeki büyük yastıkların üzerine yığıldım ve kitabı elime aldım.

Kapağında 'Miras' yazıyordu. Kime? Bana mı?
'12 Mart 2012-Sabah' yazan yerden başlıyordu. Günlüklerdeki gibi tarih yazıyordu. ama bilgisayar yazısıydı. Kitap gibiydi. İlk sayfayı okumadan diğer sayfaları incelemeye başladım her güne bir sayfa ve toplam 200 sayfadan oluşuyordu. Tekrar ilk sayfaya döndüm.

'Kısa keseceğim. Bugün tahmin etmediğim bir anda yıllardır görüşmediğim zengin ve ucube kuzenim Hayes aradı. Açtığımda bir hastanede olduğunu ve yanına gelmem gerektiğini söyledi. Yıllardır konuşmadığımız için umrumda olduğu söylenemezdi ama nedenini sormaya çekinmedim. Zar zor nefes aldığını duyuyordum ama uçak kazası olduğunu söyleyebildi. Çalıştığı şirketin uçaklarından olmalı diye düşündüm ama farklı bir uçak olduğunu şifreli bir şekilde belirtti. Nereye gittiğini sorduğumdaysa telefon bir anda kapandı.'

Sayfanın diğer yarısında da '12 Mart 2012-Akşam' yazıyordu. Bunu gönderen kişi benle dalga mı geçiyordu?

Kitaptaki kuzeni dediği kişinin özellikleri benim kuzenimle aynıydı ancak adları farklıydı. Umrumda da değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ajan GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin