4.Bölüm

54 3 1
                                    

Zil çaldığında hızlı adımlarla okulun dışına çıktığımda Buğra'da bana yetişmiş olacak ki koluma girdi. Ben napıyorsun dememe kalmadan beni omzuna attı. Bu çok klişe! Bir klişeyi daha devam ettirmek istercesine Buğra'nın sırtını yumruklayıp beni yere indirmesini söylüyorum, hayır bağırıyordum. Ama tabi ki bırakmadı . Beni bir arabaya bindirdiğinde bu arabanın ona babasının doğum günü hediyesi aldığını düşündüm. Çünkü 1 Ocak'ta tam 18 yaşına basmıştı. Aslında düşünmedim, biliyordum. Tamam önceden biraz takıntılıydım. Size ne? Her neyse. Buğra konuşmaya teşrif edebildiğinde bana sadece şunları söyledi;

"Azra, sen benimsin. Ve benden başka kimseyle flört edemezsin."

Bu da ne demek şimdi?

***

Beni arabaya bindirdiğinde, kapıyı açmak için debeleniyordum ama tabi bay zeki kapıyı hemen kilitledi. Ve daha sonra yanıma oturma lütfunu bana bahşetti. Ona gerçekten sinirliyim. Şu Bade olayını hala sindirebilmiş değilim.

"Bak, Buğra gerçekten sinirleniyorum aç şunu. Delirdin mi sen? Napıyosun? Öyle mi peki. Ben polisi arıyorum. Sen göreceksin şimdi."

"İyi, güzel." Derken telefonumu tuttuğu gibi camdan dışarı fırlattı. Gerçekten manyak bu çocuk.

"Buğra sen napıyosun ya? Kafayı mı yedin? Kaç para verdim ben ona!"

Tamam son dediğim saçma olmuş olabilir ama sonuçta para verdim dimi?

"Shhh"

"Bak çok kötü olacak. Bu bir suç tamam mı? Bu bir suç! Sen şuan adam kaçırıyorsun. Hiç komik değil."

Bide yüzsüz yüzsüz gülüyor.

"Hiç işimi kolaylaştırmayacaksın dimi, Japon?"

Gerçekten mi ya? Bana en son japon diye 2.sınıfta diyorlardı. Tamam gözlerim çok azıcık çekik diye bunu haketmedim.

"Sen bir zorbasın ve benim zorbalarla işim olmaz. Ve ayrıca bana Japon demeyi kes."

"Ya niye öyle diyorsun, bence sana çok yakışıyor. Hem ne güzel işte bak seni tatile götürüyorum."

"Ya ben seninle tatile falan çıkmak istemiyorum. Niye anlamıyorsun?"

"Ama gidince bence fikrini değiştireceksin."

"Hiç sanmıyorum."

Benim surat asmama karşılık, Buğra sanki soğuk havayı ısıtmak istercesine eli radyoya gitti. Ama tabi ben huysuz Azra hemen radyoyu kapadım. Sinirliyim tamam mı?

"Ya neden böyle yapıyorsun? Ne güzel işte, eğleneceğiz, baş başa olacağız."

"Hayır, annem babam arayacak, bana ulaşamayacaklar sonra ortalık iyice karışacak. O zaman ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Ya bebeğim, Buğra Arslan herşeyi düşünür."

Telefonunun kilidini açtı ve bir numara tuşladı ve bu Mina'nın numarasıydı. Ve konuşmayı hoparlöre aldı.

Mina: "Alo?"

Buğra: "Minacım, canım hallettin mi?"

Mina: "Merak etme hallettim. Duygu Teyze, Azra'yı bizde kalıyor zannediyor."

Yuh artık!

"Mina inanamıyorum sana ya. Neden buna yardım ettin?"

Buğra: "Bu falan ayıp oluyor Azracım."

Yüzsüz.

Mina: "Ya Azra, kızma lütfen."

"Nazıl kızma ya nasıl kızma, bununla nasıl iş birliği yapıyorsun sen? Senin benim tarafımda olman gerekirdi."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 29, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin