1.5

97 15 52
                                    

Ling artık itiraf etmesi gerektiğini düşünüyordu. Duygularından son derece emindi. Gusion'a aşıktı ve bunu saklamak istemiyordu. Sevgisi tek taraflı değildi ve bunu bile bile ona sarılamamak, öpememek canını yakmaya başlamıştı. Onunla yürürken elini tutmak istiyordu. Boşta duran o ele hep bakıyor fakat tutmaya cesaret edemiyordu. Onun istediği bu değildi. Yaşadığı şehir de okuduğu okul da neyse ki homofobik insanlarla dolu değildi. Tabii ki böyle insanlar da vardı ama ilişkisini özgürce yaşayabileceğini biliyordu. Tek ihtiyacı olan cesaretti ve bugün garip bir şekilde cesur hissediyordu. Derin bir nefes alıp telefonuna uzandı. Gusion'ın numarasına mesaj atacaktı. Bu kez anonim uygulamalardan değil, doğruca kendi numarasına mesaj atacaktı.

Kime: My Gusion<3

Konuşmamız lazım, biraz önemli. Benimle yol ayrımında buluşur musun?

Telefonu kenara fırlattı. Derin bir nefes alıp beklemeye başladı. Kalbi öylesine hızlı atıyordu ki, sanki duracak ve bir daha nefes alamayacak gibi hissediyordu. Nefesini düzenlemeye çalıştı. Yüzünde istemsiz bir gülücük belirmişti. İlk kez böyle hissediyordu. Daha önce de sevgilisi olmuştu elbet. Wanwan'a karşı böyle hissetmemişti ya da bir başkasına. Onun yanında olmak bile muazzam hissettiriyordu. Telefon titredi. Ling heyecanla telefonunu aldı eline.

Kimden: My Gusion<3

İyi misin? Bir sorun yok değil mi?

Ling gülmeden edemedi. Gusion'ın onun için endişelenmesi çok tatlıydı. O anda aklına aldığı ilk mesaj geldi. Onun intihar etmesini engelleyen o mesajlar.. O gün ölmesine izin vermedi diye çok kızmıştı Ling. Şimdi ise minnet duyuyordu onu kurtardığı için.

Kimden: My Gusion<3

Ling cevap ver, orada mısın?

Kimden: My Gusion<3

Bekle geliyorum.

Ling daha ne olduğunu anlayamadan Gusion'dan peş peşe mesajlar gelmişti. Evinde beklemeye kadar verdi. Zaten çok geçmeden kapı çalmıştı. Ling'e zarar gelmesin diye o kadar hızlı gelmişti ki. Kapıyı açınca nefes nefese kalmış Gusion'la karşılaştı. Kendini bir anda Gusion'ın kolları arasında buldu. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki.

"Sana bir şey oldu sandım. "

Sesi öylesine farklı bir tınıda geliyordu ki.. Ling sarıldı nazikçe.

"İyiyim, sadece konuşmak istedim seninle. "

Salona geçtiler. Gusion'ın meraklı gözleri bir an olsun Ling'den ayrılmıyordu. Ling Gusion'dan aldığı defteri almak için kalktı. Defterle beraber gelip ona uzattı.

"Bu sana aitti sanırım. "

Kucağına oturdu Gusion'ın. Telefonunu karıştırıp mesajları buldu ve ona gösterdi. Gusion kıpkırmızı olmuştu ve gözlerini yere sabitlemişti. Ling'in yüzüne bakamıyordu bile. Ling de kıpkırmızıydı. İtiraf etmek istiyordu ama ne söyleyeceğini bilmiyordu. Devamını hiç düşünmemişti.

"Gusion ben-"

"Cevabını biliyorum. Merak etme bundan sonra yakınında durmam. Özür dilerim, seni hayal kırıklığına uğrattım sanırım. "

Gözlerine bir an bile bakmamıştı. Ling ellerini Gusion'ın yanaklarına koydu ve gözlerinin içine bakmasını sağladı. Suratı kıpkırmızıydı ve çekiniyordu ama aşkı üstün gelip ona cesaret veriyordu.

"Seni seviyorum. "

Gusion şaşkınlığını gizleyemedi. Duyduğu kelimeler kulaklarında yankılanırken sevdiği çocuğun gözlerinin içine baktı uzun uzun. Her zamanki buz gibi gözler yerine sıcacık gözleri vardı bu kez. Derin bir aşkla bakan gözler..

"Hep ölsem ne fark eder diye düşünüyordum. Çevrem o kadar fazla sahte insanla doluydu ki, senle tanıştığımda gerçekten birinin beni sevdiğini anladım."

Kıpkırmızı suratını Gusion'ın suratına yaklaştırdı Ling.

"Seninle takılmaya başladığım an benim için doğru insan olduğunu anladım. "

Dudaklarını Gusion'ın dudaklarına bastırdı yavaşça. Gusion yıllardır beklediği ana kavuşmuştu sonunda. Beyaz saçlı meleğin dudakları.. O kadar yumuşak ve hafif hissettiriyordu ki Gusion bu öpücük için her şeyini verebilirdi. Kollarını ona sarıp narin bedenini kendine bastırdı. Masum dudakları yeni bir hikaye yazarken dilleri de dahil oldu bu maceraya. Adeta ikisi de üstünlük savaşı veriyordu ancak kim kazanırsa kazansın aşk kazanacaktı zaten. İki genç de birbirine aşıktı ve dudakları mutluluk öykülerinl yazıyordu. Ling vücudunun alev aldığını hissetti. Utançtan mı yoksa aldığı müthiş hazdan mı bilemiyordu, bildiği tek şey Gusion'a olan aşkıydı.

Hehe

Tatlı bir bölüm oldu. Birkaç bölüm de mutlu hallerini yazıp finali basarım gibi

Ya da bitirmem bilmiyorum

:D

Dance With Me -Ling-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin