Eski sevgilisi, Minho'yu onunla seks yaparken çektiği videoyu herkese yaymasaydı Minho asla Seungmin'e yazmazdı. Sadece konuşmaya ihtiyacı vardı o an. Aşık olmayı beklemiyordu ki. Bu filmin çekimi bitene kadar kalbinin ağında olacaktı.
☆Temmuz 2022.
Sırası değildi. Minho'nun ya da Seungmin'in yüzünü daha önce görmüş biri dikkatlice baktığında sarımsı ışıkla donatılmış romantik bistronun barında oturanların o ikisi olduğunu anlayabilirdi. Seungmin ve Minho sadece bir değişiklik yapıp dışarıda takılmaya karar vermişlerdi. Biraya birkaç fazla lira vermemek için ilkini dışarıda tekelden alıp içmeyi öneren Minho'ydu ama aklı başından ilk giden Seungmin olmuştu. Bu tatlı, sarhoş halleri hoşuna gidiyordu. Seungmin ise oldu olası kontrolü kaybetmeye başlayıp aldığı nefesin bir öncekinden daha ferah olduğu noktaya gelmekte ln nefret ederdi. Dozunda içmeliydi ve bu doz öyle ince bir dozdu ki Minho'ylayken yine elinden kaçıp gitmişti.
"Güzel öpüyor," demişti Minho ona. Kolu bar tezgahını üzerinde, çenesi avcunda, Seungmin'i sakin gözlerle keyif içinde izliyordu. Seungmin ona biraz daha döndü. Önce tezgahtaki buğulu yansımasına, sonra seks partneri ve aşık olduğu adamın mum ışıklarını andıran sarı ışıkların hedefinde parlayan koca koyu gözlerine baktı.
"Benden daha mı güzel?"
Minho da bu noktaya gelmeyi istemiyordu. Seungmin'in kendini Minho'da yeri olan bir başkasıyla herhangi bir açıdan karşılaştırmasını istemiyordu. Daha güzel ya da değil, ne söylerse söylesin bu Minho için kötüyü çağırırdı.
Minho tezgahtaki boş elini Seungmin'in başının üzerine koyup saçlarını okşayarak adamın pürüzlü yanağına indirdi. Dün tıraş olmuştu.
Başparmağını ilerletti, dudağının kenarına getirdi. Seungmin de onun az önce yaptığı gibi tezgaha yüklenmişti. Minho'yu aynalıyordu. Minho başparmağını dudakları üzerine getirdiğinde Seungmin nefesini tutmuştu. Hareketsizce izledi onu Seungmin. Sakin ifadesi altında huzur buluyordu. Nefes almalıydı. Minho'nun parmağını öptü.
Minho elini geri çekti. Bardağından son yudumunu alıp cüzdanından çıkardığı nakiti ileri uzattı.
"Kalkıyor muyuz?"
"Acıktım."
Seungmin Minho kalkarken az öncekinden daha az mayışmış halde sandalyesinden kayarak indi. Kolunu Minho'nun omzuna attı. O da acıkmıştı. Açık bir lokanta buldular.
Seungmin bu yemekten sonra eve gitmeyi ve kafayı koyduğu gibi uyumayı planlıyordu çünkü hayat, bu kafayla da çekilmiyordu. Bu halde Minho'yla vakit geçirmek istemezdi. Tam verim alamayabilirdi.
"Limon?"
"Olur."
Sakinlik. Seungmin buna bayılıyordu. Çorbasından bir kaşık aldı. Hal hatır sorar gibi bir doğallıkla kaşığını indirmeden evvel gözlerini kaldırıp Minho'ya bakarak "Seni seviyorum," dedi. Minho da aynı tonla hic bozmadan "Ben de seni," diyip bir kaşık aldı. Bakıştılar. Sonradan gelen bir farkındalıktı. İkisi de düşünmemeye çalıştı.
El ele bir yürüyüşten sonra eve varıp dairenin kapısının önüne geldiklerinde Seungmin'in parmakları hala Minho'nunkilerle kenetliydi. Minho anahtarı çıkaracağını söyledi. Onun yerine Seungmin uzanıp verdi. Ayakkabılarını çıkardılar. Hala el ele içeri girdiler. Kapı kapanınca apatman koridorunun ışığı da gitti. Minho Seungmin'in elini hissetmiyordu. Sadece birkaç saniye sürdü belki de. Seungmin'in kolları gövdesine dolanmıştı.
Aynı şekilde Minho, Seungmin'in izin verdiğince kendi kollarını onun omuzları etrafına sarıp ellerini kürek kemiklerine yerleştirdi. Derin bir nefes aldı. Başının sol tarafını Seungmin'in sağına yapıştırdı. Sıcak yanağına sürtündü.
"Seni seviyorum, Minho." Seungmin bunu defalarca kez söylemek istedi. Hiç usanmazdı.
Minho sağ elini yukarı kaldırıp Seungmin'in saçlarını sertçe okşadı. Nazik olsa hiç doyamazdı. Yanağını onunkinden ayırıp burnunu kafasına yaslayarak Seungmin'i kokladı. Avuçladığı saçlarının uclarını sıktı.
"Ben de seni seviyorum, Seungmin."
Minho, Seungmin'in göğüskafesine dolanmıs kollarını daha da sıktığını hissetti. Bütün olmak istedi. Seungmin'in kolları arasındaydı ama Seungmin'i istemeye devam ediyordu.
Seungmin, Minho'nun omzuna koyduğu çenesine kaldırıp başını yatırarak dudaklarını Minho'nun kulağına yaklaştırdı. "Neden bu kadar çok seviyorum peki?" diye sordu. Ağlamaklıydı. Yoğun bir duygu çanağıydı.
"Bilmem." Aktif bir volkanın birikmiş bütün duygularının çatlaklardan sızışıydı bu. Seungmin'in midesindeki olay yani. Minho'yu da yakmak istedi. Minho'nun elleri kayıp gitti, kolları Seungmin'in omuzları üzerinde asılı kaldı. Seungmin onu öptü. Asla doyamayacağını bilmek de can yakıyordu. Gece, battaniyenin altında sadece donlarıyla sarmaş dolaş birlikte uyudular yine.
☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
