i want to hate you

155 13 10
                                    

"Hadi Yoonie.."

Jimin o konuşmadan sonra her zaman olduğu gibi Yoongiye geri gelmişti. Her zaman büyüğünü yıkar, bir kaç gün sonra ise ardında bıraktığı yıkıntıya uğrardı. Yoongi ise her zaman onu ağırlardı.

Jimin, Yoonginin kucağına oturmuş kalçasını büyüğünün kasıklarına sürtüyordu.

"Jimin, dur artık."

Jimin dudaklarını büzdü ve kollarını önünde bağladı. Küçük bir çocuktan farksız mızmızlanıyordu her zamanki gibi.

"Tamam o zaman ben de başka birine giderim beni tatmin etmesi için."

Jimin tam kalkarken, Yoongi küçüğünün belinden tutup onu sertçe geri oturttu kucağına. Sürekli bu şekilde tehdit edilmek çok sinirini bozuyordu Yoonginin.

"Senden nefret etmek istiyorum."

Oldukça dürüst verdiği cevabı küçüğünü güldürdü.

"İkimizde biliyoruz Yoongi. Benden asla nefret edemezsin."

Yoongi bunu oldukça iyi biliyordu. Kendini her zaman ona karşı teslim edeceğini biliyordu.

Jimin büyük bir açlık ile, sanki daha önce hiç öpüşmemiş gibi saldırdı Yoonginin ince dudaklarına. Üst dudağını dolgun dudakları arasına aldı. Emdi, ısırdı, mahvetti dudaklarını. Yoongi ise her şeyin kabullenişi ile öptü onu, sakince. Biliyordu, Jimin yine istediğini alacak ve gidecekti. Yoongi, her şeyi biliyordu.

Büyük elini, kucağındaki küçüğünün kalçasına attı ve sert bir şekilde sıktı. Dudaklarının arasında kaybolan inleme ile daha da hızlandı öpüşmeleri, daha da vahşileşti. Dilleri birbirlerine dolanmıştı. Yoongi dilleri yerine, bedenlerini tercih ederdi. Ama Jimin ona seks hariç hiçbir şekilde temas etmezdi. Jimin, Yoonginin dilini son kez emdi, geri çekildi ve boynuna yöneldi. Islak öpücükler ve sert ısırıklar ile büyüğünün boynuna koyu izler bırakıyordu. Büyük olan ise yaramaz küçüğü kucağında iken ayağa kalktı, küçük olan hemen bacaklarını sıkılaştırdı. Önündeki süt beyazı boyun ile ilgilenirken, büyüğü onu çoktan varmış oldukları yatak odasındaki yatağa yatırdı. Yoongi, Jiminin bacakları arasına yerleşerek bu sefer o sevdiğinin boynunu mahvetti.

"Ah, Yoonie~"

Küçük mırıltılar bırakan Jimin ile Yoongi onun biraz daha esmer olan boynundan ayrıldı ve Jiminin üstündeki tişörtün eteklerinden tutup çıkardı. Tişörtü bir kenara fırlattıktan sonra kendi kıyafetine de aynı şeyleri yaptı.

"Yoonie Hyung, bugün üstte ben olabilir miyim?"

Jimin, Yoonginin ona asla hayır demeyeceğini biliyordu. Yoongi ise bir kaç saniye bekledikten sonra kendini yatağa doğru attı. Jimin ise altındaki pantalonu çıkarttıktan sonra hyungunun kucağına çıkmış hem kalçasını ona sürtüyor hem de göğsünü emiyor, ısırıklar bırakıyordu.
Jimin işine devam ederken, Yoongi küçük hırıltılı sesler çıkarıyordu. Jimin geri çekilerek küçük bir gülümseme sundu Yoongiye. Biraz aşağı kayarak büyüğünün kasıklarına elini bastırdı. Nefesini Yoonginin penisine bıraktı ve iç çamaşırının üstünden öpmeye başladı onu. Yoongi kafasını yatağa bastırarak inledi. Jiminin hoşuna gitmiş gibi elini çamaşırdan içeri soktu ve penisi kavradı.

"Jimin-ah, hadi güzelim."

Jimin onunla biraz daha oynamak ister gibi Yoongiyi duymazdan geldi ve onu çekiştirmeye devam etti. Artık Yoongi sinirlenmeye, Jimin ise sabredememiş olsa gerek, Yoongi penisinde çok sevdiği dolgun dudakları hissetti. Derin bir inleme bıraktı odaya. Odada sadece ağız sesleri ve Yoonginin inlemeleri vardı.

"Jimin yeter bu kadar. Kucağıma otur."

Jimin, büyüğünün sözüne uydu ve çamaşırını çıkarıp Yoonginin penisinin biraz yukarısına oturdu. Yoongi yattığı yerde Jimin ile doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı.

"Aç ağzını sevgilim."

Jimin sözünü ikiletmeden Yoonginin parmaklarını ağzına aldı. Asla göz temasını kesmeden parmakları ağzının içinde gezdiriyor, Jimin ise onları yalıyor ve küçük ısırıklar bırakıyordu. Yoongi yeterli geleceğini düşünmüş olacak ki parmaklarını Jiminin ağzından çıkarıp, girişine yasladı. Biraz küçük delik ile oynadıktan sonra iki parmağını birden dar deliğin içine soktu böylelikle Jimin derin bir inleme verdi büyüğüne. Parmaklarını makas şeklinde hareket ettirdi Yoongi.

"Hmm, Yoonie.."

"Söyle güzelim." Aldığı zevkten konuşamıyordu bile. Boynunu geriye yatırmış, gözlerini sımsıkı yummuştu. Tüm odağı içindeki parmaklardaydı. Yoongi cevap vermesini istermiş gibi duvarlarında daha sert dolaştırdı parmaklarını.

"Hm- Seni istiyorum- ah-" Yoongi parmaklarını geriye çekip hızlı bir şekilde tekrar içine sokmuştu.

"Ne istiyorsun, anlamadım?" Oyuncu bir şekilde kurduğu cümleyle Jimin bakışlarını ona yöneltti.

"O sikini, deliğimde hissetmek istiyorum."

Jimin asla çekinmezdi. Ne istiyorsa, her ne olursa olsun, direkt söylerdi. Yoongi istediğini vermek için parmaklarını küçüğünün deliğinden çıkarttı. Jiminin inlemeleri kısa bir süre kesildi. Ancak bir kaç saniye sonra aniden Yoonginin penisinin üstüne oturdu. İkisi de derin inlemeler yaydılar odaya. Jimin biraz alıştıktan sonra kucağında inip kalkmaya başladı. Kucağında zıplıyor bazense, tamamen oturup kalçasını daire şeklinde hareket ettirip, Yoongiyi derin bir şekilde inletiyordu.

Yoongi, Jimini belinden tutup yüz üstü bir şekilde yatağa itmişti. Jimin kafasını yastığa bastırdı ve Yoonginin kalçasını istediği gibi havalandırmasına izin verdi. Belini iyice yatağa bastırarak, kalçasını daha çok ortaya çıkarttı. Yoongi hızlı bir şekilde deliğe girdi. Hiçbir şekilde beklemedi ve sert vuruşlar yaptı sıcacık duvarlar arasında. İkisinin de derin inlemeleri odanın içinde yankı yapıyordu. Jimin ellerini kasıklarına atacakken, Yoongi bileklerinden tutarak arkasında sabitledi her iki elinide.

"Yoonie hadi ama. İhtiyacım var." Diye sızladı Jimin. Yoongi hiç umursamadan daha sert vurmaya başladı küçüğünün kalçasına. Jiminin sertleşmiş penisi yüzünden canı çok acıyordu. Ama arkasında onu beceren adam yüzünden kendisine dokunamıyordu.

"Yoongi-"

"Hm?"

"O-Orası, hızlan."

Yoongi küçüğünün isteği ile o noktaya daha sert vurdu, daha ne kadar sert olabilirse. Bir kaç vuruş ardından Jimin titremeye başlamış kendine dokunma isteği ile kollarını kurtarmaya çalışmıştı. Ama nafileydi çabası. Jimin titreyerek yatağa boşalırken, büyüğü de aynı şekilde onun içine boşalmıştı. Yoongi üstüne çöken yorgunluk ile bir kaç saniye Jiminin sırtında dinlenmişti. Jimin kalçasını oynatarak geri çekildi ve kendini yatağa attı. Yoongi de aynı şekilde kendini küçüğünün yanına bırakmadan önce yerdeki örtüyü alıp üstlerine çekti. Çıplak olmalarını umursamadan Jiminin ince beline sarılmış ve uyumaya çalışmıştı. Küçüğü çoktan uykusuna dalmıştı.

"Senden bir gün tüm ruhumla nefret edeceğim, Park Jimin."

Kalbimle diyememişti, Yoongi.
Çünkü o, yalanlardan oldum olası hiç hoşlanmazdı.

baby, come home 2/ Valentines yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin