1.bölüm

43 2 2
                                    

Yine boş bir düzlüğün ortasında dikiliyordum ve bu ortam benim için fazla sıkıcıydı. Bugün kendime ne tür bir dünya yaratmalıydım? Önce gökyüzüne baktım, pembe olmasını istedim mesela. Gökyüzünün renginin yumuşak bir pembe tonunu bulması saniyeler bile almamıştı. Sonra kafamı yana çevirip devasa ağaçlar ve çalılarla çevrili bir orman yarattım. Normalde büyümesi yüzyıllar alacak ağaçları anında topraktan fışkırtmak hiç zor değildi benim için. Rüyadaydım çünkü. Biliyordum. Çok nadir de olsa rüyasını kontrol eden kişilerden biriydim çünkü. Tam o sırada beklemediğim bir şey oldu. Düzlüğün ilerisinde birinin durduğunu gördüm buna anlam veremedim çünkü rüya benim kontrolümdeyken asla böyle bir şey olamazdı. Biraz merak biraz korkuyla ilerlemeye başladım. Ve o sırada duran kişi arkasını döndü. Mavi gözleri ve kumral kıvırcık saçlarıyla büyüleyici gözüküyordu çünkü mavi gözleri parlıyordu bana doğru gelmeye başladı heyecanlanmış aynı zamanda da korkmuştum çünkü bu çocuğu ben yaratmamıştım iyice yaklaşmaya başlamıştı tam önümde durduğunda parlayan mükemmel mavi gözleriyle bakmaya devam etti ve dudaklarıma eğilmeye başladı. Çok heyecanlanmıştım gözlerimi kapatacağım sırada bir ses duydum sanki bir alarmı andırıyordu ve o sırada yarattığım her şey silikleşti ve birden uyandım alarmım çalıyordu. Küfrederek kalktım tam o mükemmel yakışıklıyı öpeceğim sırada lanet alarmım sayesinde uyanmıştım. O sırada annem, rüya  uyan okula geç kalacaksın diye seslendi tamam anne kalktım dedim ve uyuşuk bir şekilde giyinmeye başladım koyu mavi Jean'ım ve onun üstüne kırmızı kazağımı giyindim altına çizmelerimi giyindim ve tamamdım saçlarım dalgalı olduğu için uğraşmaya gerek yoktu salık bıraktım biraz kapatıcı rimel ve parlatıcıyla işim bitmişti zaten her zaman fazla makyaj yapmazdım. Aşağı indiğimde annem ve babamın kahvaltı ettiklerini gördüm. Sofraya oturduğumda ikisi birden günaydın tatlım dediler babam okuduğu gazeteden başını kaldırıp ilk günün için heyecanlımınsın dedi. Evet, baba heyecanlıyı deyip geçiştirdim çünkü pek sosyal olduğum söylenemezdi hatta hiç sosyal değildim arkadaşlık kuran bir tip değildim ben ev kuşuydum. Kahvaltımı bitirdikten sonra babam beni okula götürdü. Kapıdan inerken bu sefer arkadaşlık kurmaya çalış tatlım dedi babam bende den iyicem diyerek babamı öptükten sonra arabadan indim. Okula girdiğimde çok kalabalıktı malum ilk gündü hemen danışmaya gidip ders programımı almam lazımdı. Ama o anda olduğum yerde kaldım bu oydu.

benim rüyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin