2 | Yıkık Dökük Bina

24 4 133
                                    

Selamlaar hoş geldiniz tekrardan. İlk bölümü umarım beğenmişsinizdir. İkincisinin de en az onun kadar güzel olması dileğiyle :) Keyifli okumalarr.

Not: Yine şarkı bırakıyorum aşağıya. İsterseniz dinleyebilirsiniz.

XXXTENTACION // Save Me

-----------------------------------------------------------
*En iyisi gitmek.*
-----------------------------------------------------------

Bir anda çığlık atmamla gelen görevli ışığını suratıma tutmuştu.

"Efendim iyi misiniz?"

Tedirginlik ve biraz da şaşkınlıkla bana bu soruyu sormuştu.

*iç ses*

Lan dangalak herif insan gelmeden bi haber verir. Ödüm b*kuma karıştı. Bide iyi misin diyo. Çok iyiyim seni bekliyordum canım ya.

"İyiyim."

"Burdan bakılırsa pek de iyi görünmüyorsunuz."

"Sen güvenlik değil misin? Burda beni keseceğine gidip kulübenden buraya kimsenin girmediğinden emin olsana."

"Efendim tam 5 saattir burdasınız. Hava karardı ve tek bir ışık bile yanmıyordu. Siz de çıkmayınca kolaçan etmek istedim."

*iç ses*

Adam giriş yasak diyor bir de neden ışık yakmadınız diye sorguluyor. He canım ışık yaksaydım da ev hiç gözükmüyormuş gibi bir de parlasaydı ormanın içinde.

"Dalmışım. Şimdi merakını yendiysen işinin başına dönebilirsin."

Başıyla onaylayarak odadan çıktı.

Günlerdir bedenimin sadece yaşamak için gerekli olduğu uyku süresince uyuyorum. Ondandır ki düşünerek, ağlayarak uyuya kalmışım. Burda işim henüz bitmedi ama daha fazlasını kaldıramayacağım galiba.

En iyisi gitmek.

Anne seni unutmadım merak etme.

Yine gelirim. Üzülmezsin değil mi?

Sadece şimdilik gidiyorum. Söz yine sana geleceğim. Hatta bir dahaki sefere direkt seni bulup dokunacağım sana.

Görüşürüz anneciğim.

Görüşürüz kardeşim.

Hoşçakalın anılarım, odam, eşyalarım, çocukluğum...

                 ~birkaç gün sonra~

Aradan bilmem kaç gün geçti. Ortalıkta hayalet gibi geziyorum. Ne yemek yediğim var ne de uyuduğum. İnsanlar sokakta beni görünce ya dilenci ya da evsiz yurtsuz aç biri sanıyorlar.

Evsiz yurtsuz demişken

Benim evim sizdiniz anne. Şimdi yoksunuz. O zaman benim evim de yıkıldı anne.

Şu an denize karşı oturdum bir banka, boş bakışlarla denizi seyrediyorum. Düşünüyorum günlerdir, bir sonuca ulaştığım da yok.

Nasıl yaşayacağım ben?

Derin düşüncelere dalmışken cebimdeki telefonun titrediğini hissettim.

Baktığımda "Park Jimin" yazısını görmek beni şaşırttı doğrusu. Çünkü bayadır onu görmemiştim. Aslında konuşacak halde değildim desem daha iyi olur.

Aramayı önce reddedecektim sonra düşününce kendi kendime dedim ki;

Jimin benim çocukluğum, sırdaşım, yakın arkadaşım. Onun diyecekleri beni üzmez. Açabilirim.

Kamera ÖnündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin