the love of the delta

17

Selam bölüm doğum günüm şerefine atıldı 🥂

17. bölümü yayından kaldırıp yeniden düzenleyerek atıyorum yani bu bölümü okumadınız aklınız karışmasın

"Jungkook ahh!"
Jimin'in poposunu tokatlamak için gittiğim barda katil olmam yetmezmiş gibi koşarken daha doğrusu beni taşıyan deltamın bir anda yere fırlatmasıyla birlikte yeri boylamıştım.

Daha ağzımı açmadan kurbanlık danası kaçmışta onu kovalayan bulunca da  canla başla sarılan dayılar gibi boynumdan tutup koşmaya devam etmişti.

"Taehyung napıyorsun yerde gel buraya saklanacak yer buldum."

"Jungkook şuan tam olarak ne oluyor o kadın kimdi?"

"Ebe."

"Ebenin barda ne işi var?"

"Barın ebe de ne işi var?Yoksa."

"Yoksa?"

"Ebe kaçak bar mı işletiyor?"

"Oha nasıl yani."

"Katil olmamız yetmiyormuş gibi yasa dışı işlere bulaştık bir de, Taehyung korkma  istersen evleniriz ya da bir daire tutarım size jimin ve hoseok'u alırız size bakarım. Namjoon'a bile bakarım."

Ömrümde duyduğum en uzun ve saçma ikna cümlelerinin sıralarken ufak bir eve gelmiştik, ışıklar yanmıyordu ama içerken loş bir ışık geliyordu.

"Nereye geldik biz?"

"Bilmiyorum ki girince görüceğiz."

Beni bu sefer yavaşça yere indirmişti, kapıyı çalmasını beklerken tekmeleyerek ortasından delik açması tamam cidden beklenmedikti.

"Teyunk yardım et ayağım sıkıştı."

Bacağından tutup çıkardığımız da kapının zaten açık olduğunu anlamıştık.

"Kapının üzerinde böcek vardı ben onu öldürmeye çalışırken ayağımla gücümü kontrol edemedim ondan böyle oldu."

"Yaaa yaaa." dediğine ufak bir kahkaha atıp içeriye geçtim.
Kırmızı güller hoş mumlar yanan şömine ve en sevdiğim yemekler... Tanrım.

Etrafı hayran hayran incelerken Jungkook'un öksürmesiyle ona döndüm yerde iki seksen yatıp ağzında gülle bulmak tamam bu sefer ondan beklerim.

"Jungkook napiyorsun yerde?"Kahkahamı tutamayıp ona doğru yaklaşmıştım.

"Jimin bunun romantik olucağını söylemişti, gerçi sen böyle gülüceksen her zaman yaparım."

"Şapşal." Ellerimle saçlarını oksamış oturmasını sağladıktan sonra yavaşça kucağına oturmuştum.

"Hmm çok hoşuma gitti hemde."Burnumu yavaşça burnuna sürttüm,bu kurtlar arasında sevgi işareti gibi bir şeydi ve şuan mutluluktan deliye dönen kurdunu yirmi metre öteden bile fark ederdim.

Yarım ağız gülmüş yanaklarımı elleriyle okşamıştı sonra da ufacık benime kadar tüm yüzümü öpmüştü.
Bende beni bebeği gibi sevmesine izin vermiştim.

Tatlı kakao kokusunu eşim için salgılamaya devam ederken  kafasını boynuma gömmüş mühür yerime derin bir öpücük bırakıp diliyle yalamıştı.
Ani gelen ürperti ve heycanla yerimden kalkıp geri oturmuştum.

Ufak bir iç çekip "Bunun için daha var,ondan önce sanırım sevgilim olman gereken konular var."

"Öyle konular mı varmış?"

"Var tabi kocam yapacağım seni oğlum,görüceksin bak."

Kocaman sırıtıp yüzümü göğsüne saklamıştım...biraz utanmıştım evet.