me and your mama // hyunsung

7. gidelim

"benim Türkan Şoray kanunlarım var bi kere tamam mı öylece tutamazsın elimi!"

bir araya geldiklerinden beri durmadan konuşup kendisine ağzını açma hakkı bile tanımayan jisung'a karşı gözlerini devirip sıkıntıyla başını ellerinin arasına aldı hyunjin. jisung'un ne kadar konuşkan bir insan olduğunu zaten biliyordu fakat bu kadar çekilmez olabileceği hakkında kimse kendisini uyarmamıştı. arkadaşlarının nasıl ona tahammül edebildiğine hayret etti bir anlığına sarı saçlı.

"en yakın arkadaşıyla düzenli olarak nudelaşan birisine göre çok iddiali sözler bunlar."

"ne en yakın arkadaşı kocam o benim." kararlılıkla soylendi jisung fakat o an gelen farkındalıkla gözlerini kocaman açıp kendisine bilmişçe bakmakla meşgul olan bedene döndü şaşkınlık içerisinde.

"lan nereden biliyorsun sen bunu!?"

"sen benim oyuncak bebek koleksiyonu yaptığımı nereden biliyorsan bende oradan biliyorum."

sanki son derece bariz bir şeyden bahsedermiş gibi bir tavır takındı hyunjin. jisung ile her ne kadar düşman olsalarda 4 yıl boyunca hep aynı ortamların içerisinde bulunmuş ve gerçekleştirdikleri her ikili etkileşimde fark etmeden de olsa birbirleri hakkında birçok bilgi edinmişlerdir. gerçekleşen etkileşimlerini her ne kadar %99'u kavga içerikli olsa da onların anlaşma şekilleri buydu.

"uf hyunjin'cim bana aşık olduğunu kabul et de bitsin gitsin artık. daha fazla uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum."

sanki hayatında duyduğu en komik şeyi duymuşcasına kahkaha atmaya başladı aniden hyunjin. hatta o kadar sesli gülüyordu ki başından beri sokağın başında ikiliyi izleyen minik kedi ürküp yavaşça onlardan uzaklaşmaya başlamıştı.

'delirdi herhalde puşt' diye geçirdi içinden jisung.

sonunda biraz sakinleşmeye başlayan hyunjin derin derin nefesler aldı ve hâlâ dudaklarının arasından ara ara kaçan kıkırtıları durdurmaya çalıştı.

"espri yeteneğin dahil her bakımdan sert bir düşüş yaşamışsın derken bu kadarını da kastetmemiştim amına koyayım. yarrak yarrak konuşma lan."

"sensin yarrak yarrak konuşan."

"anandır yarrak yarrak konuşan."

"düzgün konuş lan anam hakkında."

"banane sende yapıyordun."

"ananı sikeyim o zaman."

"lan!"

sinirle bağırıp karşısındaki yapılı bedenin kolundan tutarak saçlarını çekmeye başladı. acı içinde çığlıklar atan jisung ise zaten oldukça zayıf olan bedeni belinden tutup hızlıca omzuna aldı. bu sırada onu yere indirmesi için bağırıp sırtına yumruklar atan hyunjin'e karşı ise yalnızca kibirli bir kahkaha atmakla yetindi.

bu tehdite göz yumuyor olması çenesini kapatıp emredilene uyacağını anlamına gelmiyordu. baş düşmanını yapabildiğince sinirlendirmeli ve kendisinden bıktırmalıydı ki hyunjin kendisinin kolay lokma olmadığını anlayabilsindi. bu konu hakkında oldukça deneyimliydi neyse ki.

"atayım mı lan seni aşağı!?"

"indir beni orospu çocuğu! imdat adam kaçırıyorlar!"