Elimi tutup dudağına yaklaştırıp öptü. Bende sadece onu dinledim.
"Taehyung senin sayende gerçekten sevmenin nasıl bir şey olduğunu öğrendim ben. Hastanedeyken seni düşünüp durdum."Duyduğum şeylere inanamıyordum. Jungkook bana ciddi ciddi sevdiğini söylüyordu. Ama o an duraksadım. Beni ben olduğum için değil annesine benzeyip annesinden daha iyi ona davrandığım için bunu düşünüyordu..
Yavaşça ellerimi ellerinin arasından çektim.
"Benden nefret etmediğini öğrenmek güzel." Diyip kıkırdayıp geçiştirmeye çalıştım. Hem o hislerinden bence yanlış çıkarımı yapıyordu hemde benim hastalarımla aramda böyle şeyler olduğu öğrenilirse kovulabilirdim.Gözlerimin içine göz kırpmadan bakıyordu.
"Duyuyormusun?" Diye fısıldadı bana. Ne söylemek istediğini anlamak istercesine kaşlarımı sorarcasına çattım.Yatağının kenarından kalktı ve bana yaklaşıp oturduğum koltuğun önünde diz çöküp kulağıma fısıldadı. "Çok sessiz değil mi?" Kulağımdan uzaklaşıp gözlerime odaklandı. "Kaç göndür yoktun. Sesler durmaksızın devam ediyordu. Ama bak artık durdular."
Ayağa kalkıp arkasına döndü ve giysi kabininin önünde durdu. Ne yapmaya çalıştığını anlamak istercesine kaşlarımı çattım. Dolabının kapısını açıp galaksi rengindeki şalı aldı. Bu şal annesinindi.
Elindeki şala benim aramda gözü gidip geliyordu.
"Jungkook ne yapıyorsun?" Diye sordum anlamak istercesine.Bana yaklaştı oturduğum koltuğun karşısına yine geçti. Şalı yavaşça ve dikkatlice boynuma doladı. Cidden o benden hoşlanmıyordu. Beni ölen annesinin yerine koymak istiyordu sadece.
Beni bir kaç saniye boyunca süzdü. "Ona cidden çok benziyorsun." Dedi sitemkar bir şekilde. Sonra boynumdan çıkardı şalı.
"Ama sen bu şalı hak etmiyorsun daha güzelini hak ediyorsun. Evet." Kendi kendine konuşuyordu. Ve sadece onu izleyip gözlemlemek istiyordum amacının ne olduğunun.Şalı elinde bir kaç kere çevirdi ve sonra bana uzattı.
"Bunu benim için yok edermisin?" Şaşkınca elindeki şalı aldım. "Neden?" Diyebildim sadece."O ölü kadına tutunmaktan bıktım. Onu unutmak istiyorum." Aniden annesinden vazgeçmesi çok geripti. Ben çok zor olur sanıyordum ama o kendi kararı ile bunu istiyordu. Ama nedeni neydi ki?
"İsteğini yerine getiricem ama aniden böyle bir karar verme nedenin ne?"Etrafına bakındı ve ağzını araladı. "Ani bir karar değil bu seninle tanıştığım günden beri düşünüyordum. Kriz sıralarında kendimi tutmaya seslerini duyduğumda seni düşünüp bastırmaya çalışıyordum. Ve o şalıda atma sırası geldi."
O an kafama bir şey dank geldi. Ben Jungkook'u daha iyileştirmek için bir şey yapmadan kendisi düzelmeye başlamıştı ve nedeni ise benimle tanışmasıydı. Başka bir psikolog olsaydı burda Jungkook hala her şeyi içine atıcaktı. Düzelmeye çalışma nedeni annesini unutup benimle mutlu olmak istemesiydi.
Ama ben Jungkooka karşı bir şey hissettiğimden emin değildim. Ona hayır dersem kesin olarak durumu daha kötüye gidicekti. Hem bu kez annesine birde üstüne beni takıntı haline getiricekti. Ve ben bundan korkuyordum.
Ayağa kalktım ve elime şalı aldım.
"Artık gitmeliyim Jungkook." Kafasını iki yana hayır dercesine salladı. "Ama Jungkook başkalarıylada seanslarım var." Kaşlarını çattı.Aslında öbür seansıma yaklaşık 40 dakika vardı ama mola vermem gerekti. Vede Jungkookla seansım biteli beş dakka olmuştu aslında.
"Ama sen gidersen sesler yine başlayacak ne olur gitme." Dedi kısık bir sesle ellimi sıkıca tutu. O an içimde bir şeyler oynadı sanki. Çok masumdu. Dayanamıyordum. Buna hoşlantı denilirmiydi bilmiyorum ama öyleysede umursamıyordum.
"Anlaşma yapalım o zaman." Dedim. Ne anlaşması? Nercesine yüzüme bakıyordu. Derin bir nefes aldım.
"Kimseye söylemek yok ama." Birisi duyarsa kovulucağımdan emindim. Ama Jungkook'un söyleyicek hali yoktu."Seni öpersem gitmeme izin verirmisin?" O an gözleri parladı. "Duduktan?"dedi hevesle.
O an bütün utancımın yanaklarımda toplandığını hissettim. "Hayır Jungkook yanaktan. Sevgililer öyle öpüşür."Karşıma geçti ve belimden kavradı. Şu an özel odalarda kameralar olmadığı için şükrediyordum.
"O zaman sevgili olalım?" Cidden beni yoldan çıkarmaya mı çalışıyor bu çocuk. "H-hayır Jungkook çalışanların hastaları ile ilişkiye gitmesi yasak."Kıkırdayıp bir tane elini belimden çekip nazikçe çenemi kavradı. "Bilmezlerse nasıl kovsunlar?"
Dudaklarımın üstünde nefesini hissedebiliyordum. Yavaşça yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ve neden bilinmez geri çekilme gereksiniminde bile bulunmadım.Tam o çekilicekken ona izin vermeyip karşılık verdim. Duraksadı bir kaç saniye ama hemen toparlayıp yine karşılık verdi. O an kendime kabullendiremesemde ondan hoşlandığımı anladım.
Yavaşça dudaklarından çekildim. O da çekilip anlını anlıma yasladı. Ve sessizce fısıldadı "sözüm söz kimse bilmeyecek." O an yine bir utanç patlaması yaşayıp hızlıca ondan ayrıldığım gibi odasından çıkmam bir oldu arkamdan kıkırdama seslerini duyabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Crazy Love | Taekook
FanfictionTaehyung piskopat olan hastasına yardım etmeye çalışıyordu. Semekook Uketae