02.30

12 4 1
                                    

Nihayet akşamın ilerleyen saatlerine ulaşmıştım. İçimde bir yerde bu kâbusları artık bitirmek istiyordum.
En azından öyle olduğunu sanıyordum. Uyumadan önce kafamda planlar yapmaya başladım, konuşarak iletişim kuramadığımızı öğrenmiştim o yüzden rüyaya geçtiğimi anladığım anda tekrar yazı yazabileceğim şeyler arayıp iletişime geçmeye çalışacaktım. Saat akşam 09.30'du. Bir süre daha düşündükten sonra yatağımda uzandım ve gözlerimi kapatıp uykuya dalmayı bekledim.

Karanlık bir ormandaydım. Ormanın içerisine doğru ilerlemeye başladım, uzaklardan uluma sesleri geliyordu ama aldırış etmeden yürümeye devam ettim. Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı bulunduğum ortam beni çok geriyordu ama sakin olmaya çalışıyordum. Yürümeye devam ederken yerde bir taş ve kömür gördüm. Tam o sırada hatırladım dün olanları, şuan rüyadaydım, hemen eğilerek taşı ve kömürü elime alıp taşın üzerine "Sen Kimsin" yazdım. Onu gördüğüm anda hazırlıklı olmalıydım. Yazmayı bitirdiğim anda sağ tarafımda hışırtı sesleri işittim, irkildim ve başımı kaldırıp sağa döndüm. Oydu ve bana çok daha yakındı, onun sesini ve söylemeye çalıştığı şeyleri duyamazken çıkardığı sesleri duymak ilginç gelmişti. Daha fazla vakit kaybetmeden taşın üzerindeki "Sen Kimsin?" yazısını ona gösterdim. Elinde bir tahta parçası vardı ve tahtanın arka kısmını çevirip bir şeyler yazmaya başladı o sırada tahta parçasının bana dönük olan kısmında "Yarın biraz daha geç uyu" yazıyordu. Tahtadaki yazıyı okumayı bitirdiğim anda birden yere düştü tahta parçası. Başımı kaldırıp karşımdaki kişiye bakacaktım ancak yine kaybolmuştu. Birkaç adım ilerledim tahta parçasını alabilmek için, o buradayken, karşımdayken ilerleyemiyordum ancak kaybolduğu zaman istediğim şekilde hareket edebiliyordum. Bu da garip olan şeylerden biriydi. İyice yaklaştıktan sonra eğilip tahta parçasını aldım ve üzerindeki yazıyı tekrar okudum. "Yarın biraz daha geç uyu." Ne anlama geliyordu bu şimdi. Bir mesaj falan mıydı acaba, aylar sonra ilk defa bir iletişimde bulunmuştuk ama sadece bununla kalması beni yine üzmüştü. Parçanın arka tarafını çevirdiğimde bir şey daha yazdığını gördüm. "Toprak" yazıyordu. Adı bu olmalıydı, "Sen Kimsin" yazısını ona gösterdikten sonra bunu yazmış olmalı. Sonunda adını öğrenmiştim, yani en azından öyle olmasını umuyordum. Olduğum yerden biraz uzaklaşıp tekrar bir yerde saklandım ancak bir süre geçtikten sonra tekrar başımda ani bir acı hissettim.

Gözlerimi açtım nefes nefeseydim. Yatağımın içinde uzanırken tekrarladım "Toprak, Toprak, Toprak, Toprak..." Aylar sonra gelişme kaydetmiştim. Belki yarın gece daha fazla şey öğrenebilirdim. Hemen telefonumu aldım saate baktığımda gece 02.30 olduğunu gördüm, notlar kısmına girip yeni bir sayfa oluşturdum.
"Toprak" "Yarın daha geç uyu"
Ne demekti bu? Benim geç uyumamla bunun ne ilgisi olabilirdi ki?
Daha fazla şey öğrenecektim, bu rüyâlar normal değildi, ardında bir şeyler olmalıydı. Yatağımdan çıkıp masama geçtim ve dün gece çizmiş olduğum resmi elime aldım bir süre inceledim. Elime bir kalem alıp resmin üzerine büyük harflerle "TOPRAK" yazdım. İçimden umarım adı budur, umarım yanılmıyorumdur diye geçirdim.
Uyandıktan sonra geri uyumak çok zor hatta çoğu zaman imkansız oluyordu benim için. Salona doğru ilerleyip koltuğa attım kendimi ve televizyonu açıp bir şeyler izledim. Güneş ışıkları penceremden içeriye dolmaya başlamıştı ve gözlerim uykusuzluktan yanıyordu. Televizyonu kapatıp odama doğru ilerledim, telefonumdan saate baktığımda sabah 07.45 olduğunu gördüm. Kendimi yatağın üstüne doğru serbest bıraktım ve direkt uyudum.

Uyandığımda saat öğleden sonra 02.10'du. Bu sefer rüyamda ne gördüğüm hakkında hiçbir fikrim yoktu, hiçbir şey hatırlamıyordum. Anlam veremediğim şeylerden bir başkası da buydu. Geceleri uyuduğumda her zaman kendimi o ormanın içinde buluyordum. Toprak ile birlikte. Ancak gündüz saatlerinde uyuduğumda hiçbir şey yoktu.
Yatağımda doğruldum ve bu geceyi düşünmeye başladım.
Toprak'ı düşündüm, tahta parçasına yazdığı şeyi düşündüm, kendimi düşündüm... Bu gece bende ona kendi adımı yazacaktım ve istediği gibi geç saatte uyuyacaktım. İlerleme kaydettiğim için içimde daha fazla heyecan vardı. Hızla zamanın geçmesini ve gecenin bir an önce gelmesi için sabırsızlanıyordum. Ve onu, Toprak'ı görmek için de ilk defa bu kadar sabırsızlanıyordum...

Saat gece 01.30'du. Uykum gelmişti ancak uyumak için biraz daha bekleyecektim.
Masamda oturmuş kendi ellerimle çizmiş olduğum Toprak'ın resmine bakıyordum. Resim yeteneğim olmamasına ve berbat çizimler yapıyor olmama rağmen bu çizdiğim kişi çok tatlıydı, rüyamda daha da tatlıydı. Biraz oyalandıktan sonra telefonumu alıp saate baktım. 03.03'ü gösteriyordu, artık uyumalıydım. Masamdan kalkıp yatağıma doğru ilerledim ve kendimi yatağımın içine bıraktım. İyice yerleşip neler olabileceğini düşünmeye başladım. Birkaç dakika bu şekilde oyalanmış sonrasında uyuyakalmıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İki Beden Tek KâbusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin