Her şey ilgi çekme olayı ile mi başladı neden ilgi çekme düşüncesi insanları başka şeyler yapmaya yönlendirirki yada insanlar yapılan her şeyi ilgi çekme, ilgi istiyor olayına yorarki bu arada bendenizzz Açılay AKSEL adım bilindik mi? Bilmiyorum ama ben bi kızım şaşırdınız mi? Komik bi espiri değil mi ... adım gibi olmak istemişimdir her zaman " Ay gibi doğ, Ay gibi açıl" bu pek bi anlama gelmiyor olabilir ama bana göre bu cümle ay gibi doğ evet ay gibi doğmuş olabilirim. Çünkü her insan temiz doğar kirli doğduğunu yada şeytani bi şey olarak doğduğunu düşünenen yoktur. İşallah yoktur yani bebekler masum doğar. Ama cümlenin devamı ay gibi açıl neden olamadı neden temiz olmaya devam etmedim. Ben kötü birisi miyim? Bilmiyorum ama bana yapılan şeyleri asla ama asla hak edecek kadar kötü bi şey yapmamışımdır. Bunu biliyorum. Neler mi yapıldı bunu anlatmak için 5. Sınıf zamanlarıma gitmemiz gerek neden kötüü anıları yâd etmiyoruz?
5. Sınıf zamanları 11 12 yaş arası
Ben çok çalışkan bi kızım tabikide ama bakın aşırı çalışkan bi kızım 5. sınıfa gitmeme rağmen ülkede yapılan matematik yarışmasında birinci oldum.
Aslında yarışmanın yaş sınırı 14 ben 11 yaşındayım yani 14 yaşındaki insanlar ile aynı yarışmayı girip kazanmam tabikide zeki olduğumun kanıtırdır değil mi? Aslında evet kanıttıdır. Ama bu olayda çelişen bi şey var şöyle açıklim sınava gireceğim için Müdür Bey benle fazlası ile ilgilenirdi. İşte sınav nasıl olacak sonra nerde olacak gibi şeyler için beni odasına çağırırdı. Aslında benle birlikte sınava 5 kişi daha girecekti bizim okuldan ama müdürün bana değişik bir ilgisi vardı. O yaşlarında bunu anlamak imkansız sayılır. Aslında ailem asla bana yabancılardan bi şey alma, şeker alma yada biri sana elemeye kalkışırsa bağır yardim çağır demedi çünkü annem ve babam ikiside benim fazlayla akıllı olduğunu biliyorlardı. Böyle çıkarımları kendim yapabileceğimi biliyorlardı. Ama müdür konusunda bi çıkarım yapamadım çünkü okul müdürüm yani muhtamalen o yaşlarda hala saf yayılırdım. Diye oldu galiba ne kadar acınası zeki diye geçinim ama en önemli şeyi farketmemişim meğer ne kadar aptalmışım. Müdür Bey olan Ahmet Eroğlu genç biriydi 25 yaşında falandı. Ailem müdür ile ilgili yanı annem şey demişti.
- 25 yaşında müdür olduğuna göre hem çok zeki ve hemde güçlü bağlantıları olmalı yok bu kadar iyi bi okulda ve bu kadar ünlü bi okulda kolay kolay müdür olmaz zor ve genç bi müdür olmak cidden beni şaşırttı. Şu Ahmet Eroğlu
Annem bu konuşmayı babam ile salonun ortasında yapmıştı. Ve demekki benim duymam gereken bi şeydir. Çünkü annem önemli şeyleri genelde arka bahçeden benden gizli konuşurlar. Babam konuya tepkisi banane be nasıl müdür olmuşsa der gibiydi ve öyleydi de.Babamın pet bardak, karton bardak fabrikasıları var ve baya ünlü fabrikaları var zaten pek fazla ilgimi çekmiyor fabrika işleri ama babam fazla tanınıyordu çevrede. Bunun yanında çok sık Çin' e seyahat yapamaya yada ordaki ürünleri özellikle ülkesinde incelemeye giderdi. Babamın ki ise değişik bi fantezi Çin sevdalı bir babam var. Ama bende herzaman Çin'e gidip oranın kültürünü görmek istemişimdir. Kültürleri çok cezbedici özellikle yemekleri ama bize göre yani dinime göre helal yemekleri babamın aksine ben Kore ve Japonya ya da gitmek istiyorum. Kore yemekleri efsanadir. Neyse neyse en son babam diyorduk. Babamın fazla altın bide çok fazla gayrimenkul sonra çok fazla ev çok fazla dükkan yani babam zengin maddi konuda hiç sıkıntı çekmeyiz. Ailem şu sınavı kazanmamamı çok fazla istiyorlar ve ben onları asla üzmemek için elimden geleni yapmaya fazlası ile hazırırım.
Bir gün matemetik dersinde en sevdiğim ders nöbetçi öğrenci beni müdürün çağırdığını söyleyerek müdür odasına gitmemi söyledi. Ben müdürün odasına gittim ve herşey ilk defa burada başladı diyebilirim. Daha önce de müdürün odasına gittim. Hatta zeki ve ailem zengin olduğu için normal karşılandı. Ama bu okulda tüm öğrencilerin ailesi zengindir. Neyse müdürün odasına gittim. Müdür masasında oturmuştu. Bana koltuklardan birine oturmaması söyledi. Masanın yanındaki koltukların Birine oturduğumda yanıma geldi. Gömleğimin yakasını düzelti. Ama benim gömleğimin yakası asla bozulmaz. Ailemden gelen bi hastalık galiba ailecek düzen takıntımız var biz asla kirli,dağınık olmayız AKSEL ler her zaman düzenli, temiz olmak zorundalar. Müdür yakamı düzeltirken sanki boynumu okşamış gibiydi. Ama emin olamıyordum. Yani içimdekı ses neden? Sana zarar vermek istesin ki yakanı düzeltiyor. İyi bi şey yapıyor. Boyunu neden okşasın diyordu. Ve ona içimdeki sese inanmayı seçtim. O günler sınava gireceğim için çok çalışıyordum. Ve çok endişeliyim. Ya yapamazsam diye bunun yüzünden aklım karışıktı. Ama suçu sınavın o sıralar olması yada aklımın karışık olmasına atamam kesinlikle benim hatamdı. Tabiki de Müdürün hatasında vardı. Zeki diye geçiniyorsam böyle bir şeyde ebeveyinlerime yada okuldaki öğretmenlere söylemem gerekti. Ama neden öğretmenlerim bi kızın sürekli Müdür odasına gitmesini garipsemedi nerdeyse hergün 1 kere olmak şartı ile giderdim Neden? Hatta bazen 2 defa bile gittiğim olurdu Neden kimse sormadı neyse demekki zenginlerin ve zekilerim olduğu bi okulda değilimdir. Zenginlerin ve aptalların olduğu bi okuldayımdır. Müdür tam konuşacakken zil çaldı. Yani öğle arası ve şu okulda herkes benim yemek delisi olduğumu bilir ben yemek yemek zorundayım yoksa ağlarım 10 dk bile geç yemek yesem deliler gibi ağlarım. Nedenini bilmiyorum ama bu hep böyleydi. Ailem okulu bu konuda uyarmıştı. Benim yemek yeme zorunluluğum olduğunu ve yemek saatim 10 dk geçerse delilirdim ağlardım ve kimse beni susturamazdı. Bunu bilen müdür beni yemek yemem için saldı ama kısaca sınav hakkında bilgi verdi. Bilgi derken saat 12.00 'da yapılacağını söyeldi o kadar odadan çıktım. İlk defa yemek yiyesim yoktu. Şu sıralar yemek yemiyorum zaten sınav yüzünden çok endişeliyim iştahım kaçıyor genelde ama bugün canım o kekten fındıklı kekten kesinlikle istiyor. Kantine indim 5 tane kakkoulu fındıklı kek bide kola alıp kütüphaneye çıktım. Kola ve o kek of bu ikili efsana bayılırım bu ikiliyi asla yemeyi bırakmam her gün Bir kere illahaki yerim. Kütüphanede en sevdiğim bölüm olan Tıp bölümüne geldim ve gizli yerim olarak adlandırdığım bir yer vardı. Böyle bizim okulda kitaplar L şeklinde dizilirdi. Tam duvar ile kitaplık arasında böyle 2 kişi sığacağı kadar bi yer vardı. Tıp kitaplarını biz okuyamayız. 5 sınıflar okuyamaz liseli öğrenciler okuya bilirdi. Okulumuzun kütüphanesi okul saatlerinden sonra da açıktı. Diye her çeşit kitap vardı. O kitaplık ile duvar alanına şey derdim ' Uzay boşluğu' saçma ama o zamanlar küçüklük işte öyle derdim. Uzay boşluğumu hiç kimse görmüyordu çünkü kim kitaplığın arkdasına bakar ki değil mi bide kütüphaneci ailemin dostu olduğu için orası resmen bana özel bi yerdi. Oraya örtü sonra lamba falan koyardım. Kütüphane yönetici Ayşe abla ise işten çıkmadan önce ve ben okula gelmeden önce orayı temizler ve düzeltildi. Uzay boşluğum da bugün başka biri var ama o çocuğu görmüştüm. Bizim sınıfta genelde sınıftaki kimsenin adını bilemem ama o çocuğun adını biliyorum. O Afer ORAL ailem babasının çok ünlü bi tasarımcı olduğunu söylerdi. Ama aslında ben Afer'i babası için değil okulun açıldığı ilk hafta yaşanan bir olay yüzünden tanırım. Afer' e sınıftaki Ayı Kaan,ben ona ayı derim çünkü ayı gibi kocaman, zorbalık yapıyordu yere itmiş dövüyordu. Ayı Kaan'ı ve Afer'ı kavga ederken gördüğümde resmen şu şekilde:
- Aaaaaaaaaaa (burda çığlık atıyorum ve ağlıyorum.) Hocam Ayı Kaan birini vuruyor hocam vurma Ayı Kaan
Ben böyle bağırınca
Ayı Kaan:
- Ne bağırıyorsun kızım sanane aa ister vururum hem bu ucubeyi vurmayıp ne yapacam su sarı saçlara bak ucube
- Ayı Kaan sus hem senin iğrenç siyah bok rengi gibi saçlarından daha güzel
Evet ben kendime zeki demiştim değil mi? Ben böyle diyince Ayı Kaan üstüme yürüyüp beni yere itti ve deli gibi ağlamaya başlamıştım. Sonra ise Allahtan hoca gelmişti. Ama ben bir türlü susmuyordum. Diye mevzu büyüdü . Ve müdüre gittik. Aslında müdürün bana ilgisi mi demeliyim. Bilmiyorum ama bu kavgadan sonradan bile başlamış olabilir. Müdür susmayan bi kızın başını masum bi biçimde okşadı bu olamaz değil mi? Neyseee o gün işte Afer' in adını öğrenmiştim. Ama neden Afer Müdürün bile bilmedi Uzay boşluğum da oturmuş. Elinde kola ve fındıklı kekle bana bakıyor. Sanki beni beklemiş gibi neden ama?Selam bebekler bendeniz HACİRE ikinci bölüm karakterleri daha yavaş yavaş tanıcaz. Kızımı sevdiniz mi şimdi size güzeller güzeller kızımın Açılayım fotosunu koyim
Açılay AKSEL
Evet kızım Açılay kara saçlı kara gözlü biri çok tatlı benim kızım Neyseee baybay
Kelime sayısı: 1316
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
Mystery / ThrillerBir çocuk düşünün hayatı oyun sanan ve bir kız daha düşünün bir kaç saate hayatı değişen biri ve bu ikisinin kaderlerinin karşılaşması kaderin bi cilvesidir. Çocuk; Hayatı sadece bir oyun sanıyordu. Gülen tarafa ve ağlayan taraf olarak iki oyuncuyla...