ve değişmeyen şeyler.

261 32 54
                                    

𓆱

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𓆱

   billy buradaydı, billy buradaydı, billy buradaydı, billy buradaydı.

   steve'in beyninde sadece bu cümle yankılanıyordu. billy buradaydı, omzuna dokunan el onundu, duyduğu ses ona aitti. buna inanmak çok zordu çünkü onu en son kanlar içinde görmüştü. yaşadığını bilse bile billy'i göreceğini düşünmemişti çünkü o gelmeyecekti. billy hiçbir zaman geri dönmeyecekti ve bu yüzden hep ölü kalacaktı. kalmamıştı.

   steve yaşadığı şok ile anında tepki vermiş ve billy'den uzaklaşmıştı.

   billy buradaydı. billy buradaydı. billy buradaydı. billy buradaydı.

   düşüncelerini zor olsa da susturdu steve. yaşadığı şoktan da sıyrılıp billy'nin tarafına döndü.

   billy hargrove yüzünde ne hissettiğini seçemediği bir ifadeyle karşısındaydı. en son, ölü olarak gördüğü billy karşısındaydı.

   steve ne yaptığından habersiz bir şekilde onu incelemeye başladı. billy'nin sarı saçları oldukça uzamış ama birbirine karışmıştı. ona uykudan uyandığı gibi dışarı çıkmış havası vermişti. sergilemekten çekinmediği bedeni ise zayıflamıştı. en dikkat çekici yeri olduğunu düşündüğü gözleri ise her zamanki deliliği ile parlamıyordu.

   yaşam ile parlardı, o mavi gözler ama artık iki mavi ölü çukurdan ötesi değildi. steve onun yüzüne daha dikkatli baktığında onun yanağında hafif bir morluk gördü. billy bir kavgaya mı karışmıştı? dışarı adım atar atmaz belaya bulaşmak tam da onun yapacağı bir işti.

   onu özlemişti, çok özlemişti. istemsizce ona doğru adım attığında ne yaptığını fark ederek geri çekildi. ona sarılmak gibi bir aptallık mı yapacaktı? ona hiç sarılmamıştı. onun iyi olmasını istiyordu, ona her şeyin iyi olacağını söylemek ve ona sarılmak istiyordu.

   billy steve'in onu dikkatlice inceleyen bakışlarını üzerinde hissederken alayla gülümsedi.

   "rüya mı görüyorum yoksa bu sen misin, harrington?" derken geçmişe gönderme yapmıştı billy çünkü başka ne demesi gerektiğini bilememişti. merhaba steve, demek pek onun tarzı değildi.

   steve bu konuşmayı hatırlıyordu, unutması mümkün değildi, hayatında o zamana kadar yemediği dayağı bu çarpık gülüşlü, hasta heriften yemişti.

   "evet, benim..." dedi steve, o gün yaptığı gibi belini tutarken, "altına yapma."

   billy'in gülüşü bu cevap karşısında daha çok büyürken dudaklarını yaladı, steve birkaç saniye dudaklarında takılı kaldı.

hellfire; eddie, billy, steveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin