Günün erken saatlerinde gözlerimi araladım ve kafası boynuma gömülü olan sevgilime bakıp gülümsedim. Ensemde hissettiğim derin nefes verişler beni gıdıklamış ve kıkırdamamı sağlamıştı.
"Koo~"
Ellerimi yumuşak saçlarına daldırdım ve okşamaya başladım bunu yapmamı seviyordu her yaptığımda mırıldanıyordu.
"Hadi kalk çok acıktım ben"
Genelde kahvaltıyı kook hazırlardı çünkü sabahın köründe uyanıyordu ama bugün ben uyandım.
Yavaşça boynumdan çekildi ve gözlerini açıp gülümsedi.
"Günaydın bebeğim"
"Günaydın sevgilim~"
Dudağıma ıslak bir öpücük kondurmuştu ve kalkıp belimden tutarak kucağına almıştı
"Yüzümüzü yıkayalım"
Banyomuza götürdü ve yüzümü yıkadıktan sonra lavabo'nun mermerine oturttu.
"Erken kalktın bebeğim"
"Bende şaşırdım aslında ama uykumu aldığım için senide uyandırdım"
Kafa sallamış ve diş fırçalama makinesini vermişti. Alıp dişlerimi fırçalamış ve kookun kucağına tırmanmıştım
"Okula gidicek misin...?"
Mutfağa indirirken dudağımdan öpmüş ve kafa sallamıştı
"Kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanacağım"
Gitmesini istemiyordum endişem vardı ama kook çok güçlü çok kocamandı keşke bende onun gibi olsaydım.
.....
Güzel bir kahvaltı yapmıştık. Kook hazırlanmak için odaya gitti bende televizyonda çizgi film izlemeye başladım. Birkaç dakika sonra kook aşağı inmişti.
"Bebeğim ben çıkıyorum" Yanıma gelip uzunca öptü
"çok sıkılıcağım..." Güldü
"İstediğin ne olursa yap bebeğim sıkılma"
Biraz daha öpmüş ve evden çıkmıştı bende resim malzemeleri alıp bahçede resim çizmeye başlamıştım
Jungkook
Arabama binmiş ve okula gitmiştim arabam okulun bahçesine girdiğinde herkes arabama bakmıştı.
Mercedes-Benz siyah parlak rengi ile göz alıcıydı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabadan indim ve okula doğru yürüdüm çoğu kişinin bana baktığını hissediyordum ama umrumda olmadı.Okula girdiğim de herkesin okulun pano'sunun orda toplanıp güldüğünü fark ettim yavaş adımlarla aralarından geçtim ve pano ya baktım.
Tae'nin shoplanmış fotoğrafı.
Ona iğrenç bir vicut ve bir fahişe kıyafeti koymuşlardı.
Aradan siyah saçlı pek kaslı olmayan baby face çocuk çıkmıştı ve son kalan bantı yapıştırıp gülmüştü.
"Baksanıza o fahişeye ne kadar yakıştı"
Sinirden gözüm dönmüştü ve önümdeki herkesi itip panodan fotoğrafı almıştım.
"Ne yapıyorsun lan bırak şunu"
Çocuğa baktım ve fotoğrafı paramparça edip çöpe attım. Çocuğa doğru yürüdüm.
"Hah? Ne oldu sende o fahişenin arkadaşlarından mıydın? Dur ya onun arkadaşım yoktu dimi? Eee sen nesin"
Sırıtmıştım
"Sevgilisiyim."
Çocuğun yüzüne yumruğu geçirmiştim herkes korku ile geri çekilmişti. Çocuğu tuttum ve yumruk atmaya devam ettim gözüm dönmüştü yüzü kanlar içinde kalmıştı. Saçlarından tuttum ve duvara sertçe savurdum.
"Annen hergün otellerde başka adamların altındayken fahişe lafını yanlış kişilere kullanıyorsun!"
Karnına ve yüzüne tekmeler geçirdim.
Evet buraya gelmeden nerdeyse bütün okulu araştırdım ve güzel şeyler buldum.
"Ne yapsam ki anneni satın alıp buraya mı assam yoksa!"
Çocuğuk haraket edemeyecek hale geldiğinde bırakmış ve yüzüne tükürmüştüm
"Benim çocuğuma dokunmanın bedelini ağır ödeyeceksiniz."
