Yorgun Umutlar

7 0 0
                                    


Hilal, Hakan'ı eve teslim ettiğinde annesinin aldığı yüz ifadesi yüzünden biraz utanmıştı. Çünkü onun gibi bir kadının kendisi gibi genç bir erkekle olması normal değildi. Bu yüzden Hakan'ı bırakmakla kendine çok kızdı ancak onu orada bırakırsa başına bir şey gelebilirdi. Ne olurdu ne olmazdı.

Genç kız sabah erken uyanıp stajı için hastaneye gitmişti. Bütün gece yorulmuştu ders çalışmaktan. İsteme olayı yüzünden bir hafta boyunca çalışamamıştı. Stajı bittiğinde çantasını toplayıp asansöre bindi ve hastanenin çıkışına geldi. Adımları yavaş ancak titrekti çünkü aklı karışıktı. Bir anda çok şey olup bitmişti hayatında. Nişanlısının ihaneti, itfaiyecinin yanından ayrılmayışı ve dahi ailede yaşanan tüm olaylar onun kafasını karıştırmaya yetiyordu.

Kaldırımda yavaş yavaş yürürken usulca yanına bir araba yaklaştı ve kornaya bastı. Hilal korkudan sağına döndüğünde eski nişanlısını gördü. 

''Hilal, konuşmalıyız!'' dediğinde Hilal adımlarını sıklaştırdı ve hızlanmaya başladı. Umut da yavaş ancak bir o kadar aceleci sürüyordu arabayı.

''Ne olur, Hilal! Bilmediğin şeyler var!''

''Bilmediğim tek şey iki günlük nişanlını aldattığındı, onu da öğrendim teşekkür ederim!''

''Öyle bir şey yok, sahiden bak! Arkada duyduğun kadın sesi iş arkadaşımın sesiydi!''

''Biliyor musun zerre üzülmedim böyle bir şey yaptığın için. Seninle evlenmemeye yer arıyordum çünkü!'' dediğinde Hilal'in durmayacağını anlayarak arabadan çıktı ve Hilal'in kolunu tuttu.

''İhtiyacın olacak her şeye sahibim, neden evlenmek istemiyorsun?''

''Senin gibi bir sahtekarla değil eş, otobüste yan yana oturan iki insandan biri bile olmam!''

''Yapma Hilal! Tekrar birleşelim, yemin ederim senden başkasına dönüp bakmayacağım!''

''Ben seninle ölsem evlenmem! Hele de senin gibi karaktersiz insanlarla!'' dediğinde hızlıca kolunu çekti Hilal. O sırada oradan geçen Hakan Hilal'i tanır tanımaz o tarafa koştu. Hilal onu gördüğünde iyice kaşlarını çattı. Hakan hemen sohbete daldı.

''Bir şey mi oldu Hilal? Neden ona dokunuyorsun!'' diye bağırdı Umut'a. Umut hemen elini çekerek zor bela gülümsedi.

''Ona bir şey yapmadım. Sadece konuşmaya çalışıyorum.''

''Onunla değil benimle konuş ne derdin varsa. Dinliyorum!'' diyerek Hilal'i arkasına alıp devam ediyordu ki Hilal müsaade etmedi.

''Lütfen Hakan! Bir sorun yok, gerçekten. Hem o da gidiyordur gel gidelim.'' deyip genç adamın koluna girip çekiştirirken Hakan arkasına dönüp Umut'a cevap vermeye çalışıyordu. İkisi göz önünden ayrıldığında Hilal durdu ve Hakan'a döndü öfkeyle.

''Sen ne diye benim işlerime karışıyorsun?''

''Karışmadım ki! Sana bağırıyordu!''

''Sen daha çok bağırıyorsun ama! Benim hayatıma dahil olmayı ne zaman keseceğini çok merak ediyorum!'' dediğinde gülerek kollarını birbirine kilitledi genç adam.

''Kesmeyeceğim!''

''Nedenmiş?''

''Çünkü paşa gönlüm öyle istiyor Hilal!''

''Seninle uğraşmak istemiyorum!'' deyip dönüp gidecekken uzanıp genç kadını bileğinden tuttu genç adam. Şaşkınlıkla duraklayan Hilal, Hakan'ın önüne geçip elini avucuna almasını seyretti. Ardından göz göze geldiler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HasbelkaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin