positions for death

9| Benim Himayem Altındasın

"Onunla tanışıyor musun?"

"Neden?"

"Dakikalardır bu tarafa, daha doğrusu sana bakıyor. Fark etmedin mi hiç?"

"Hayır, umurumda değil. Tanımıyorum."

Jimin derin bir nefes alırken, başını başka bir tarafa çevirdi. Manobal'ın arkadaş çevresine sızmaya başlıyordu ancak elle tutulur doğru düzgün bir bilgi alamamıştı şu ana kadar.

"Ah, Lisa sormayı unuttum. Şu sorularını çalan kişiyi bulabildin mi?"

Jimin, Chaeyoung'un sorduğu soruyla hızla kafasını kaldırarak karşısındaki ikiliye baktı. Ne sorusu, ne çalınması?

"Soru... hasiktir! Soruları ortak masada unuttum!"

"Hey, neler oluyor?"

Jimin hızla araya girerken, maksatı birkaç bilgi almaktı. Ancak, karşısında hızla ayağa kalkan kadınla ne yapacağını bilemeyerek o da ayaklandı.

"Jiemy sen otur."

Yoongi'den duyduğu sözlerle istemsizce onun dediğini yaparak yeniden oturdu kendi sandalyesine. Ardından yeniden konuşan Yoongi'yi dinlemeye başladı. "Ne soruları? Kim ne çalmış? Ne oluyor amına koyayım! Otur ve anlat doğru düzgün."

Jimin, Yoongi tarafından ayağına getirilen fırsatla oturduğu yerde biraz daha dikleşti ve gözlerini karşısındaki kadına dikti. Söyleyeceği her bir söz altın değerindeydi.

"Bu ay olacak denemeler için soruları hazırlama görevi bendeydi. Ben soruları büyük bir özenle hazırladım ve sınav gününü bekliyordum, ama sınava tam iki gün kala üniversitede bıraktığım soru örnekleri, öğretmenler odasındaki ortak bilgisayardan çalındı. Biri kopyalamış soruları... Ben de iki gün içerisinde gece gündüz çalışıp, yeniden soruları hazırlamak zorunda kaldım..."

Javen'ın bahsettikleri geldi Jimin'in aklına.

'Gece gündüz bilgisayarının başında, sürekli kahve içiyor. Her dakika birkaç hukuk temelli cümleler tekrarlıyor...'

Manobal'ın devam etmesiyle diğer düşüncelerini şimdilik bir kenara bırakarak ona odaklandı yeniden.

"İşte ben iki gün boyunca doğru düzgün uyumayıp, sürekli bilgisayar başında olduğumdan biraz mala döndüm sanırım. Evde farklı ve saçma olaylar olmaya başladı falan, neyse ki şu an konunun önemli tarafı bu değil. Sorular ortak masadaydı... Soruları çalan kişi o kağıtları görürse, onu aradığımı öğrenecek ve daha da önlem alacak!"

"Siktir et soruları, sonuçta olan oldu ve sen yeni soruları hazırlamışsın bile! Önemli olan, evindeki değişiklikler derken? Neyden bahsediyorsun?"

Yoongi'nin Jimin'den bile daha çok meraklı ve istekli olmasıyla saçlarını karıştırdı Jimin. Evet, işine geliyordu Yoongi'nin bu tarz soruları sorması ama bu kadar meraklı olması da... biraz değişik gelmişti açıkçası.

"Of ne bileyim. Mutfağımdaki ışığımı açık bırakmıştım, sabah kapalı buldum. Çalışma masamın üzerinde bir çakmak buldum falan."

Lisa'nın anlatmak istemediği açıkça belliydi. Neden anlatmak istemiyordu? Orası ayrı bir muammaydı.

Ancak Jimin'in net olarak bildiği tek bir şey vardı. Bahsedilen kişi Javen'dan başka biri değildi.

"Ne çakmağı?" Bu sefer soruyu soran kendisi oldu. Sormadan edememişti.

"Boş versenize. Deri bir çakmak işte."

Daha da üstelemedi ne Yoongi ne de Jimin. Ancak Jimin'in Javen'a sorması gereken bir soru vardı.